- 551 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yarım Kaldı Öykümüz
Şimdi koptuk biz ve bir öyküyü yarım bıraktık
Hazin bir türküydü dilimizdeki, susturulduk.
Gocunduğumuz bir bakıştı yaşadığımız sevda
Bu yüce sevdanın duraklarında öksüz kaldık.
Bedeninin alevlerini süzüyorum uzaktan. Dizkapaklarından yukarılara tırmanıyor ellerim hoyrat. Bir kızıl ikindisi kavuruyor bedenimi, yüreğimin alevine karışarak. Kendimden millerce yıl uzakta, sana bir nefes kadar yakınken ben, soluğun yakıyor ellerimi tutuşuyorum. Bir volkan, ardından bir volkan daha patlıyor ihtiras düğmelerini dağıtarak. Yavaşça düşüyorsun yer yatağına çığlıklarına aldırmayarak.
Yüreğinin rotası kimi zaman aşka götürmez kelebek. Yorgun saatler durağından ayrılmak zamanı gelmişse, gidilecek yeri umursamazsın. Biz gökten kayan bir yıldıza isim aramaktan ve o dileğe sözcük bulmak için çok yorulduk. Sevgi cılız kalınca bahçemizdeki güller yüreğimizin denizlerini aşamadı.
Sen de bu garip yaşamın kanatlarına tutunamadın. Sen de yüreğinin zelzelelerine dayanamadın ve sığınağına daldın. Günlerdir ülkemde misafirdin ve artık gitme zamanıydı mağrur kelebek. Yüreğinin gelgitleri seni çağırıyor, duyuyor musun? Ben kara gözlü gecelerde yüreğin yerine aşka dokundum, matem sözcüklerine kapıldım. Sevda bize hep uzaktı, belki de masum bir tuzaktı, neylersin.
Bilmeni istemediğim, görmeni dilemediğim tek şey sensizlik. Huzursuz günlerin düş haritalarında kendime aradığım otaklar yitirilmiş bir savaştan arta kalanlar anlayacağın. Dilimde uslanmış çocukların ağıtı, içimde inadına gizlenmiş bir tutam söz, biraz kül ve o kadar da duman var. Kapılar kapanınca parçalanan yüreğim, perdeler çekilince öfkelere sarılan hiddetim ve fırtınalara meydan okuyan duruşumdur görmeni dilemediğim.
İçinde yanan mumların çevresindeki pervane böcekleri gibi, teninden yayılan kokunu aradım buncadır. Büyük çığlıklar, cesaretli adımlar atarak sırtımdaki kamburla gülünç gösteriler sunmak, firari bir sevdanın buruşturulmuş pusulalarından yönümü bulmak ve ne yaparsam yapayım hep sana çıkacak büyük okyanuslardan geriye dönmemek için yaşadım ben.
Çek desem imgelerimden sesini, gülüşünü ve öpüşlerini, bilirim ki çekmezsin. Karıştırıp hasretini kendi çanağında ellerine kınalar yakarsın. Yüce bir sevdanın bekleyişlerinde ağıtlarıma da aldırmazsın. Dağlarının yücelerinden sana her gelişimde gözyaşlarının katarlarını çöllerime salarsın. Ruhun başka canda, yüreğin başka ormanlarda dolaşır ve sen tutkulu bir salıncakta sonsuzluğa erişmek istercesine sallanırsın.
Şimdi sustuk biz. Belki de bir öyküyü yarım bıraktık. Hazin bir şarkıya tutsak kaldık. Şimdi gocunduğumuz bir bakıştır sevda. Şimdi son postasıyız biz bir aşkın. Yalnızca uzun yollardır düşlerimizdeki. Erken sözcükler ekerek sevgiler toplamayı umduk çetin doğadan. Yağmurlar sualler dolusu bekleyişi, fırtınalar yürekteki silkinişleri, er sabahlar ansız uyanışları getirdi bize.
Bir gün tunçlarla bezeli yüreğinin de çözülür düğmeleri. Bir ten kokusu dolar odamdan içeri. Hiç söylenmemiş, hiç söylenememiş nice sözcükler bulur söylerim seni sevdiğimi. Denizler söyler en dayanılmaz aşk ilâhilerimi. Düşürürsün, atarsın yüzündeki o inatçı, o seni korkutan maskeleri. Belki de deli divane ederiz birlikte, gönlümüzü sürgünlere atan mevsimleri.
Fırtınalar dinince ve yüreğin dönence kapsülleri patlayınca umarsız sevdalara ağlamaz olur insan. Bir köşetaşına oturup yıldızlara ve dert ortağı aya da bakmayı boşverir. Bu anlaşılmaz devranda sevginin dama taşları da her zaman aşka atlamaz Mağrur Kelebek. Yaşam sahnesinde oynanan her oyuna alkış tutarsan kendin için yazdığın oyuna bir gün izleyici bulamazsın. Bir gün yıldızlar kayarken tuttuğun dileklere gönlünü vermezsen, küskün gönlüme ne yaparsan yap dönemezsin.
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
Şimdi sustuk biz.
Belki de bir öyküyü yarım bıraktık.
Hazin bir şarkıya tutsak kaldık.
Şimdi gocunduğumuz bir bakıştır sevda.
Şimdi son postasıyız biz bir aşkın.
Yalnızca uzun yollardır düşlerimizdeki.
Erken sözcükler ekerek sevgiler toplamayı umduk çetin doğadan.
Yağmurlar sualler dolusu bekleyişi, fırtınalar yürekteki silkinişleri, er sabahlar ansız uyanışları getirdi bize.
şiir, deneme, öykü ve gerçek bir aşk'ınkırıntıları...herşey vardı bu yazıda...tebrikler üstadım...sevgilerle...