Bazen acı dinmez, bazen de yağmur Sevgilim gülümse, her şey unutulur Suskunuz bu akşam üstü Hasrete yanmışız, neylersinBir gün, bu mahzun sevdadan geriye Kalırsa, sadece o hüzün kalır.. Sen de anladın ki yapa-yalnızız... Buluşmamız yasak, Görüşmemiz uzak... Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız, Neylersin...
Ah güzelim, İncinmiş bir sesi vardır yağmurun; Yanaklarına vurduğunda hissedersin. Ve bir veda sözcüğü, saçlarına, Titreyen bir öpücükle dokunduğunda; Bu anı dondurmaya yetmez nefesin. Bir film sahnesi gibi Akar gider ayrılık, Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda Kendi hayatımıza rastlamadık. Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı. Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı. Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız. Oysa tuttuğumuz balıkları bile Yeniden denize bağışlamıştık. Biz, hayata dair Hiçbir yanlış yapmamıştık... Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik, Hayır, etmedik... Ömrümüz bu talana lâyık değildi. Bazen acı vurdu, bazen de yağmur Hiç gülmedi yüzümüz, Hiç büyümedi gülümüz... Bizi yalnızca akşamlar kucakladı, Biliyorsun, Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz... Bir gün, bu öykünün sonuna gelince Ansızın desem ki: hoşça kal canım! Unutursun, Mecburen unutursun... Yıldızlar söner, bu aşk da biter! Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız. Neylersin...Ah bebeğim, ah.. Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının, Dudaklarına sızınca farkedersin. İçindeki vurgun aşklar mezarlığında, Ayrılık, ölümden üste yazılınca, Gideni durdurmaya yetişmez sesin... Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar, Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya Tam vaktinde yetişemedik. Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı. Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı. Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi. Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile Bize yer kalmamıştı. Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı. Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik, İnan, sürdüremezdik... Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık Unutur gibi yapacaksın. Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda, Hiç bitiremediğim Bir şiir olarak kalacaksın...
Ah ulan Yusuf Çok mu seviyordun Rıza'yı Peşine takıldın da gittin Şimdi bize kim şiir okuyacak Kim verecek senin şiirlerinin tadını Ah ulan Yusuf Bizi şiirsiz bıraktın Deniz gözlüm, güzel adamım Şu kirlenen dünyada Senin gibi, şiir gibi insanlar Bize direnç veriyordu Ah ulan Yusuf Ölümün bir kor gibi düştü Yüreğimize....
Yusuf hayaloğlu şiiristan kalesinin köşe taşıydı bize kalıptı şimdi hem bizim hemde kalenin büyük kaybı var ruhu şad mekanı cennet olsun unutmayacağız.....
Biz üç kişiydik: Bedirhan, Nazlıcan ve ben. Üç ağız.. üç deli yürek.. üç yeminli fişek! Adımız belâ diye yazılmıştı dağlara, taşlara Boynumuzda ağır vebal, Koynumuzda çapraz tüfek...
Ah be usta şu ilkbahar sabahı da yapılmaz ki. 1 Nisanda değil ki nerden esti şaka yapmak. Yapmayacaktın be usta, bizi ağlatmayacaktın. Şimdi kim anlatacak bize Rıza'yı? Rıza kimdir, ne yer ne içer, bir sevdiği var mı? Kim söyleyecek, kim anlatacak? Nalan şimdi nerdedir bir sevdiği var mı? Mutlu mu, kim söyleyecek, nerede bir aşk yaşanıyor, nerede hüzün var? Şimdi kim haber verecek? Nalan öksüz mü şimdi ? Hani balıkcı Tahsin'i, hani Nazan teyzenin kızı Mualla'yı anlatacaktın? Ah ulan Rıza! Ne diye çağırırsın adamı. Yusuf gelirse, boyun mu uzayacak?
Sevgili agabeyim, avrupali türklerin gurbet gecelerinin agabeyi, kardesi, iste gidiyorsun!
Bunca birakitin, bunca seni yasatmaya devam edecek eserlerin yaninda, öldümü diyecegiz simdi sana?
Sanmiyorum be can, ölüm sadece üretecek olduklarini aldi bizden, ya ürettiklerin, ya insanligin, ya ........ sen can hep var olacaksin..
Hani __vazgecmeli sairler mükemmeliyeti aramaktan, yüreklerindeki mükemmeliyeti görmeli zor bu durumda demistin ya......... Hakliydin be can, H A K L I Y D I N!
" ÖLÜM HEPİMİZİN BAŞINDA .." üstelik yaşamak kadar da gerçek.. ses ve şiir olarak tanıdım..kısmende olsa yaşamını bildiğim için şiirleri hep bildiklerimle özleştirerek okudum ve dinledim..ses ve şiirleriyle belleklerden silinmeyeceğine inanıyor ve ..bende şair gönlümce rahmet diliyorum..
GÖNÜLSÜZLERE OKUTMAM HAYALİN MEZARTAŞINI ..... şaire ölüm neki mısra mısra yaşar şaire mezar neki o gönlümüzde yaşar .......... yaşrken aklı ölüdür gönlü ise diridir ölünce gönlü yaşar bedeni bir başka boyutun misafiridir şaire mezar neki o gönlümüzde yaşar ...... gönüllerimiz mezarı türkü türkü ağıtlar bin kocadan arta kalan eldeğmemiş sosyalduygular şaire mezar neki o gönlümüzde yaşar .................. ve hayallerimiz hayaloğlunun mezartaşı hani sen olsan bir şey derdin 'Kayanın' dilinden düşmeyen bir şey.... o mezar taşlarına görünmez harflerle yazdığım..... yazılra................. bir şey derdin..... 'gönülsüze okutmam bir sosyal yara gibi omzuma asar giderim'' derdin VE ASTIN GİTTİN gönül dar ağcına sen gittinde biz gittin diyemiyoruz sana ey şair................. şaire mezar neki duyguların mısra mısra gönlümüzde yaşar .............. şaire ölüm neki mısra mısra aramızda yaşar şare mezar neki o gönlümüzde Türkü ,türkü yaşar
gitti ah gitti bir kabahatmiş gibi kaçarcasına gitti yaşanmış bir ömrü çalarcasına gitti ayrılmıştı dünyamız, kendi yoluna gitti hayal oldu hayaloğlu başını alıpta gitti
gittin şiirler öksüz kaldı gittin kelimeler yetersiz gittin yüreklere acı ektin gittin şiirlerini bize emanet ettin
gitti evet, bir elveda bile diyemeden sevenlerine, o güzel yüreğini alıpta gitti ruhun şad olsun, mekanın cennet olsun YUSUF HAYALOĞLU
Bir başka sitedeki bilgilerim kısmına yazmıştım… 03. 03. 09 / 09. 30 Gitme Anı… Kendim için yazdığım anı yakalayamadım… Gidemedim… O’nun gidişi malum oldu bana belki de… Abd (t)ala malum olur derler… İçki içer miydi? Şişede kayboluncaya kadar… Sigara içer miydi? Filtresine dayanana kadar… Belki, bu nedenle idi şiirlerinin halka yakın, halk dilinde yazılması… Sevilmesi, okunması… Toprağın bol olsun… Seni, senin şiirin ile uğurlamak istedim; senin için yazdığım şiirden sonra… Toprağın tekrar bol olsun usta…
ARDINDAN…
Sende Rıza Bende Fevzi İkisi de aynı kişi belki…
Bu şehri İstanbul ki Ana ayrı Baba ayrı Semt ayrı Arkadaş ayrı olsa da Yaratıyor Farklı yumurta ikizlerini…
Rıza boğazda balığa çıkardı seninle Fevzi olta sallar Sarayburnu’nda Aynı içkileri içerdik Farklı semtlerin farklı salaş meyhanelerinde Absürt mezeler ile…
Rıza arkadaşındı Gitti Fevzi arkadaşımdı Gitti Şimdi sende gittin “be şairim” Öksüz kaldım koca şehirde…
Bir Veda Havası Vakit tamam, seni terk ediyorum. Bütün alışkanlıklardan öteye... Yorumsuz bir hayatı seçiyorum. Doymadım inan, kanmadım sevgine. Korkulu geceleri sayar gibi, Birden bire bir yıldız kayar gibi, Ellerim kurtulacak ellerinden Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi. Aşk sa bitti, gül se hiç dermedik Bul kendini kuytularda hadi dal Sen bir suydun, sen bir ilaçtın. Hoşçakal iki gözüm hoşçakal.
Vakit tamam seni terk ediyorum Bu incecik bir veda havasıdır Parmak uçlarına değen sıcaklık İncinen bir hayatın yarasıdır Kalacak tüm izlerin hayatımda Gözümden bir damla yaş aktığında Bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan Kan tarlası gelincik şafağında Ölümse korktum savaşsa hep kaçtım Vur kendini korkularda hadi al Seninle bir bütün olabilirdik Hoşçakal iki gözüm hoşçakal
Karsiliksiz bir aska kurban ettim ömrümü!. Iste gidiyorum, Toprak alsin benim de bu hazin öykümü..
Iste gidiyorum, gurbet yorgunu gövdemi Cukura kim indirecek? Iste gidiyorum, Bu menhur cinayeti, simdi cikip kim üstlenecek? Cürüdü gözlerim, yüregim, bu yagmurlu sehirde.. Iste gidiyorum, Beni kaldirin, hicranim kalsin tenesirde..
Size yüzyillardir sesini kaybetmis Bir türküyü söyleyecektim.. Ve bir yayla rüzgari sefkatiyle Kirpiginizin ucundan öpecektim..
Bir masum türküydü sadece Yüzbünlerce magdurun gönlünde Belki söyleriz hep birlikte Belki, mahserin birinci gününde..
Nasil sevmistim hepinizi.. nasil böyle oldu akibetim? Ve nasil cöle döndü O benim gül-gülüstan memleketim?
Iste gidiyorum, hicbiriniz, hicbir dilde beni anlamadiniz, Ben basimi verdim, sizinse Insafsiz bir linc oldu karsiliginiz..
Iste gidiyorum, Pencerisiz bir dünyanin bilinmez labirentine.. Iste gidiyorum, ”Saclarindaki yildizlari arik koparabilirsin anne!.?
Sonunda kaptirdim gönlümü Ölüm denen o kaypak türküye.. Ve iste kurtuldun benden Sen olasin ey Türkiye !
Elbet benim de vardi, Kendime ve yurduma dair umutlarim.. Belki biraktigim yerden sürdürür Dostlarim, karim ve cocuklarim..
Catladi yüregim, catladi sazim.. Demek ki böylemis yazim.. Sizlere armagan olsun Sizlerden ödünc aldigim bu yürek sizim..
Bu nasil hapis Tanrim.. Sabah sabah bu ne hikmet, bu ne sis ? Kalbime son mermiyi sikmak Sana mi düstü ey güzel Paris ?.
Iste gidiyorum, kalmadi söyleyecek son sözüm.. Dediginiz gibi olsun be ! Dediginiz gibi olsun gözüm !.
Iste gidiyorum, Tükenmisti inancim, bu nankör hayata dair.. Belki benim icin birkac misra döktürür Hayaloglu diye bir sair!..
Nur içinde yat mekanın cennet olsun, bu gidişin sevdiklerini ve beni çok derinden yaraladı...
Allah taksiratını affetsin nur içinde yatırsın tanışmak istediğim ve çok sevdiğim bir gönül adamıydı saygım sonsuz rabbime emanet .İnşallah hem Rabbinin rızasına hemde razı olduğu dostlarına kavuşur ....
1963-64 ders yılı. İstanbul Haydarpaşa Lisesi Orta Kısmı'na Türkiye'nin dört yanından kırk dört öğrenci başlıyor. 11-A sınıfının en haylazlarından biri Yusuf. Haylazlığı maviş gözlerinden fışkıran zekasının ürünü. Hiç ders çalışmadan doğrudan sınıf geçmeyi, hem de başarılı bir şekilde geçmeyi becerenlerden. Şiir yazıyor kendince. Şiirlerimizi kıyaslıyoruz Yusuf ve Selahattinle.. Selahattin Maden Mühendisi olmuş. MTA'da başarılı işlere imza atmış. Ben kendi halinde bir eğitim elemanı. O ise edebiyat dünyasında küçücük bir DEV. Şiirleri hafızalardan silinmeyecek dizelerden oluşuyor. "Keşke bir yalan olsaydım" derken hangi ruh halindeydi bilinmez. Ancak bir şey var ki, Yusuf Türk Milletinin hafızasından silinmez, silinebilinmez. Nur içinde yat dostum, arkadaşım. Mekanın cennet olsun. Orda bize ışık ol...
değerli üstad.mekanın cennet olsun.sen gidiyorsun ama şiirlerin çok uzun süre zihnimizde kalacak ve yeni nesillere aktarılacak.allah ın rahmeti üzerine olsun...
Sevgili dost şairlerim,YUSUF HAYELOĞLUNU kaybetmenin üzüntüzü içindeyiz.Gerçekten millet olarak bir edebi değeri kaybettik,bulmakta artık çok zor.Saç baş yolduran bir şiir tarzı belkide umutsuzluğumuzun umudu olurdu bir anda.Onu çok severdik ve hepte özleyeceğiz.ALLAHTAN rahmet diliyorum nur içinde yatsın.
YUSUF HAYALOĞLU LİSE YILLARINDA TANIDIĞIM BİR ŞAİR DOSTUMDU ELAZIĞ LİSESİNDE BİRLİKTE OKUDUK ALLAH TAKSİRATINI AFFETSİN GÜÇLÜ BİR KALEMDİ ŞARKILARI HALA DİLLERDE MERHUMA RAHMET YAKINLARINA VE SEVENLERİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM
Yüreginden işlemişti gözlerine mavilik Ve bir deniz mavisiydi gözleri O heybetinden ne kabarda sıcacık bir yürek taşıyordu Bir vuslata erdi Rızalar bir daha öksüz kaldı. Alahtan rahmet diliyor sevenlerinin ve ailesinin başı sagolsun diliyorum.
Boynu tümden büküldü, öksüz kaldı Rıza'lar Bir çınar daha yıktı, ömür denen hızarlar Zaten Hayaloğlu'ydu, hayallere karıştı Temenni cennet olsun, arş'a varsın dualar..
Ruhu şad olsun.. Hayranlık duyduğum, adam denilebilecek adamlardan biriydi..
HAYALOĞLU HAYAL OLDU MEKANI CENNET OLDU HAZANI SOLDU ÖMRÜ DOLDU. ÖMRÜ BUYDU SAATİ DOLDU. SEN ÖLMEDİNKİ YUSUF SEN SEN ÖLMEDİN,BİZLE YAŞIYACAKSIN. SEN BİZE KALDIN, BİZE SEN ÖLMEDİN BİZDE KALDIN. SEN ÖLMEDİN RIZA, SEN ÖLMEDİN BAHTİYAR,SUPHİ, YAKTIN YÜREKLERİ SEN ÖLMEDİN. SEN BUNDAN BÖYLE ŞARKILAR DA,TÜRKÜLER DE,ŞİİRLER DE, YAŞAYACAKSIN SEN ÖLMEDİN. ASLAN YÜREKLİ KİRVEM..... NE BEDİRHAN,NE NAZLICAN, ONLAR HERKESE İNAT DİLLERDE, SENİ YAŞIYORLAR,SENİ SEN ÖLMEDİN. YUSUFUM.... SEN ÖLMEDİN. BAHTİYARIM..... HOŞÇAKAL GÜZEL İNSAN........
RUHUN ŞAADOLSUN ALLAH RAHMET EYLESİN GERİDE KALAN AİLENE SABIR DİLİYORUM. AH ULAN RIZA BU MAHALLENİN NESİNİ BEĞENMEDİNDE ÖTEKİ TARAFA TAŞINDIN ? HERKESİN BAŞI SAĞOLSUN,
yusuf hayaloğlu...hayalin hem de çok güzel hayallerin oğluydun..maviydin hayatına ,hayatımıza hem de masmavi..sen gittin ya bütün mavilikleri de beraberinde götürdün..artık hiçbir mavi senin gözlerin gibi olamaz..şiirler üvey kaldı yarınlarda,sen yarının hayallerini yazarken... mekanın cennet ola..
Mavi gözlü adam, gidecek zamanmıydı şimdi Mavi gözlü adam, terketmek varmıydı şimdi Şiirler öksüz,aşklar yarım mı kalacak şimdi Mavi gözlü adam, bu gidişin hiç iyi olmadı şimdi
Feyz aldık senden şiire özendik Doğruyu gördük, aşkı öğrendik Hak dedik,yıkılmadık,direndik Mavi gözlü adam direncimiz kırıldı şimdi
Kalem ağladı, kağıt yasta şimdi Notalar suskun,besteler pusta şimdi Ansızın veda ettin,gözyaşı bıraktın dosta şimdi Mavi gözlü adam, bu gidiş hiç iyi olmadı şimdi
Kim ' Merhaba Nalan ' diyecek şimdi ? Bu bize ' Ayrılık Hediyesi ' mi şimdi ? Ya ' Topal Sevdalar ' ne yapacak şimdi ? ' İşte Gidiyorum ' dedin, ve gittin Mavi gözlü adam,bu feryatları ' Kim Sustutabilir ' şimdi ?
' Beni düşün,Unutma 'dedin unutmak mümkün mü seni Gidişin sanki ' Bir İntihar Gibi ' ani Mekanın cennet, ruhun şad olsun Mavi gözlü adam kalbimizde yaşıyorsun
nur içinde yat gönlü güzel karekteri güzel doğru insan ..hayatımda bu kadar şok ve üzüntü yaşamamıştım ..büyük kayıp ...şiirler ağlar arkanda üstad şiirler yetim kaldı ..neden bunu yaptın.... üstad neden bu erken gitmeler ...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince Ansızın desem ki: hoşça kal canım! Unutursun, Mecburen unutursun... Yıldızlar söner, bu aşk da biter! Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız. Neylersin...
mekanın cennet olsun karanfil bıraktım başucuna ..
AH ULAN RIZA DEMEK SENDE DÜŞÜP GİTTİN AZRAİLİN PEŞİNE. BEN AŞKLARIMI SENİN ŞİİRLERİNLE YAŞAMIŞTIM BE OLDUMU BU ŞİMDİ YAKIŞTIMI , ADAM GİBİ ADAMDIN BE , AHMETİMİZE SELAM SÖYLE , AH ULAN RIZA BU MAHALLENİN NESİNİ BEĞENMEDİNDE ÖTEKİ TARAFA TAŞINDIN ?
Ah be usta şu ilkbahar sabahıda yapılmaz ki. 1 Nisanda değil nerden esti çekip gitmek. Yapmayacaktın be usta, bizi ağlatmayacaktın. Şimdi kim anlatacak bize Rıza'yı? Rıza kimdir ne yer ne içer bir sevdiği var mı? Kim söyleyecek kim anlatacak? Nalan şimdi nerdedir bir sevdiği var mı? mutlu mu kim söyleyecek nerede bir aşk yaşanıyor, nerede hüzün var? Şimdi kim haber verecek? Nalan öksüz mü şimdi ? Hani balıkcı Tahsin'i hani Nazan teyzenin kızı Mualla'yı anlatacaktın? Ah ulan Rıza! ne diye çağırırsın adamı. Yusuf gelirse oyun mu uzayacak. Allah rahmet eylesin mekanın cennet olsun.
Öyle güzel siirleri ve sesi kaldi kulaklarimda ... Nur icinde yatsin ... Cennet mekani olsun ... Yakinlarinin ve Edebiyat dünyasinin basi sagolsun ....
Adı bahtiyar yusuf şiir tadında geldi geçti ama şiirleri ve besteleri baki kalacak. RUHUN ŞİİR GİBİ ŞAD OLSUN ALLAH RAHMET EYLESİN.MEKANIN CENNET OLSUN.
EY ŞİİRİSTA N KALESİNİN KÖŞE TAŞI YUSUF HAYALOĞLU SEN YÜREĞİMİZDE YAŞIYORDUN YAŞIYORSUN ÖLMEDİN SADACE GÖZDEN KAYBOLDUN SEN GİTTİĞİN YER CENNET OLSUN YUSUF HAYALOĞLU .
Munzurun bağrından kopup gelen bir küheylandı, O hepimizin başı sağolsun bizler için büyük bir kayıp, acımız büyük Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun tüm Türkiyenin başı sağolsun :(((((((((((((((((((((
Ummanda haykıran bir fırtınanın sesi elbet kulaklarda çınlar Şair olmayı herkes ister ama şairler ancak ve ancak böyle günlerde dizelerde yeniden dirilirler
Alıştırmadın ki bizi ayrılığa... Şiirlerindeki gibi KÜÜT diye gitmek belli ki doğuyordu içine... Ruhun şad olsun.Senin sağlığında aldğım kasetlerin kitapların gözümde daha da bir değerli şimdi... Mekanın cennet olsun usta...
YUSUF HAYALOĞLU'NA Gittin be Yusuf; Bir hikayeye,bir şiire son nokta gibi gittin Kendi bildiğin gibi''küt diye''çekip gittin Ardında boynu bükük kaldı kalemin
Şimdi yüreklerde yakılıyor o mahur ağıdın Ah ulan Rıza,şöyle koluna yapışıp Sen de mi tutamadın? Neredesin Bahtiyar,gelsene Yılmaz Gider mi böyle bir usta,boşa yaşarken bunca haylaz
Hani bir anka kuşu gibiydin Yusuf? Hani küllerimden doğacam demiştin Gitmeseydin Yusuf,yazacak çok şey biriktirmiştin
Desene Yusuf; Dağlarda kar oldun,eridin Vuramam ceylan seni dedin Asi bir küheylandın Esaret gençliğini sorguladın Düzenbazları her kalemde vurguladın
Yüzünden firar etti gözlerin Yalakalık içermedi sözlerin Nalan dedin,Mülayim dedin,Suphi dedin Sevgiydi mayan hep sevmeliydin
Bir veda havasında Ayrılık hediyesidir dedin İntihar mavilere güneşini devşirdin Diyarbakır türküsünde Ağlatarak dostları Giderim dedin 3 mart 2009 sabahı
Rahat uyu sen,dostlar aldı elinden o kalemden bayrağı.
Yasemin Göksel
Kendisine tanrıdan rahmet,sevenlerine sabır diliyorum. Tüm sanat camiasının başı sağolsun dostlar.
geçenlerde bir yerde okumuştum .seninle ilgili bir yazıydı...' şiirlerine en yüksek telif alan şair'benim diye açıklıyordun... haketti dedim,kendi kendime....sonra seni tanımlamıştım kendimce...'ÇağdaşTürk halk şiirinin yaşayan en gür sesi' diye.....keşke yüzüne karşı söyleyebilseydim...şimdi...seni yokluğunda nasıl tanımlayacağım...aramızdan erken ayrıldın...ölümü haketmedin be usta... dizelere gömsün şairler seni...
EN ÇOK SEVDİĞİM YORUMLADIĞI ŞİİRİ ''AH ULAN RIZA'' İDİ YUSUF HAYALOĞLUNUN VAKTİ ZAMANINDA BİR ŞİİRİMİ GÖNDERMİŞTİM ELİNE GEÇTİMİ BİLMİYORUM AMA BENİ ELEŞTİRSİN ONDAN BİR ŞEYLER ÖĞRENEYİM DİYE ...ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANI CENNET OLSUN...
"birazdan kudurur deniz... birazdan dalgalarınsırtından, üst üste fışkıran rüzgârlar bir intikam gibi saldırınca üstüne; yüzüne şarkılar çarpar, yüzüne şiirler çarpar ağlarsın. sen artık buralarda duramazsın."
Türk edebiyatı ve türk şiir çok büyük bir ustasını, çok genç yaşte yitirmenin acısını yaşıyor / yaşıyoruz hepimiz.
Her ölüm erkendir ama sen çok erken gittin aramızdan. Daha senden alacağımız çok şey vardı.
Mekanın cennet olsun. Se asla unutmayacağız USTA.
Dağ gibi adamı eze eze! ..... Hangi anası tipli parlak çömeze, Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni?
Şair ve söz yazarı Yusuf Hayaloğlu, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Solunum yetmezliği nedeniyle 8 gündür tedavi gören Yusuf Hayaloğlu (56), bu sabah hayata gözlerini yumdu.
Akciğerinde oluşan ödem nedeniyle son 24 saatini yoğun bakım ünitesinde geçiren Hayaloğlu, evli ve 3 çocuk babasıydı.
Şiirleri başta Ahmet Kaya olmak üzere birçok sanatçı tarafından şarkı olarak bestelenen Hayaloğlu, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya'nın da ağabeyiydi.
''Gözleri İntihar Mavi'' adlı şiir kitabı bulunan Hayaloğlu'nun, ''Hani Benim Gençliğim'', ''Başım Belada'', ''Adı Bahtiyar'', ''Başkaldırıyorum'', ''Ayrılığın Hediyesi'', ''Yüreğim Kanıyor'' gibi şiirleri Ahmet Kaya tarafından bestelenmiş ve yorumlanmıştı.
Gam Müzik şirketinden yapılan açıklamada, Hayaloğlu'nun cenaze törenine ilişkin programın henüz belli olmadığı kaydedildi
Acın düştü,duyduğumdan beri çok kötüyüm be usta."Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne" dinlerdik gizli gizli yasaklıydı çünkü,kan deli,kan korkusuz yasak ne ola ki?Teyp ev ev dolaşırdı kasette,o zamanlar tanıdım her ikinizi de biriniz sözlerinizle diğeriniz sesinizle ne çok sevilirdiniz.
Ne çok oldu bu mahalleden göçenler,ne çok sevdiğim artık o mahallede.Görüşmek üzere be usta görüşmek üzere.Üzgünüm çok üzgünüm,mekanın cennet kabrin nurla dolsun.
ah yusuf abi Allah'tan rahmet dilerim şair ölür ardında tek ağlayan şiirleridir böyle öksüz mü ayrılacaktık şimdi göz yaşlarım süzülüp yanağımdan düşünce toprağına güller açsın mekanında ne kadar isyan etsede kalemimiz kanundur demişler erken kesilmiş biletin son yolcusu güle güle ah yusuf abi
Vakitsizdi gidişin.Ölüm sana yakışmadı.Şimdi şiirler öksüz kaldı işte. Koca bir dağı kökünden dinamitleyip üzerime devridin.Elden ne gelir. Mekanın cennet olsun şair hayaloğlu hayal oldu. mekanı cennet oldu. hazanı soldu ömrü doldu ömrü buydu saati doldu. ölüm ona sonsuz oldu. sen ölmedinki yusufum ölmedin sen ölmedin bizle yaşayacaksın. sen bize, kaldın.bize......
SEN HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞTUN. ALLAH GERİDE KALANLARA SABIR VERSİN. ALLAH RAHMET EYLESİN.
Ah ulan rıza şiirinle tanımıştım seni sonrada hiç bırakmadım.Sen bırakıp gittinmi şimdi?Tüm yazılan şiirler öksüz ağlamaklı sana artık.rahmetle anıyorum seni.
Vakitsizdi gidişin.Ölüm sana yakışmadı.Şimdi şiirler öksüz kaldı işte. Koca bir dağı kökünden dinamitleyip üzerime devridin.Elden ne gelir. Mekanın cennet olsun şair
Yüreğin, Umutla kudururdu mavide yıldız toplardı elleri Sesin çarpar yüreklere ardından alkış ıslık sesleri inlerdi Ufuk gözlerin sakalın vurulduğum aşk adamlığın Farklı olan duyguların, okur-yazarlığın…
Hani…? ‘Ah ulan Rıza demiştin’ ya, Yurdumda kaç Rıza hıyarı vardı neyse… Asil duruşun şiirin ne güzel anlattı hıyarları. Lakin.. Çok üzdü bu zamansız gidişin. Olmadı…( Korkma hiçbir şair ölmedi) Ğ( Bu ‘Ğ’ anlatamadıklarım olsun bağışla üstat) Lime lime dökülür sevdalar şimdi… Uğurlar olsun…
HİÇ BİR ŞAİR ÖLMEDİ YÜREKTE... RUHU KALIR GİTSE BİLE... SENİ ÇOK SEVİYORUM ÜSTAT... UĞURLAR OLSUN...
hep kendime yakın buldum onu..şiiri sade duru ve bize dönüktü..yalnızca kendi içine değil..çok ağladım sen şiir okurken yada bestelenmişini dinlerken..hoşçakal iki gözüm..siz sırayı savdınız sıra bende..
Yüreğimizi kanattın be usta , şu dibi çıkmış alemde şöyle ağız tadıyla ben şimdi kimi dinleyeceğim kimi okuyacağım , seni hiç tanımadım ama ne farkeder be usta o kadar sevmiştimki seni bir kardeşimi kaybetmiş gibi hüzün çöktü üzerimize , son sözüm şudur be usta Allah rahmet eylesin ruhun şad olsun , nur içinde yat ...
Sözcüklerin bittiği noktada bir koca devin düşüşü gibi geldi bana haberi Ölüm adın kallleş olsun :(( Ama yaşamın bir yüzü de buydu O aynalarda kolay degil YUSUF HAYALOĞLU olmak Ruhu Şad olsun
Gözlerini yumduğun yerde yusufum Yeniden açtı bak Rıza'lar gözlerini Hayalini yansıtandın yaşadığın ana Hayalinde yandı tutuştu yüreğin Ah be yusufum sesinle, dizelerinle Ve cüssenle kaldın hayalimde
Güle güle hayalin oğlu güle güle......
Naaşına ve emanetlerine saygımla başımız sağolsun.....
edebiyatın içinde yeri çok yükseklerde olan bir şairdi abimdi o güzel yüreği şiire çok güzel bir yol oldu ve bizler o yolda takip edemeye devam edeceğiz onu çünkü o bambaşka biriyidi güzel bir anısı var bende elini öpmek istedim ve bana dediki can bu eller şiir kokuyor senin ellerin gibi öpmene izin vermem çok şaşırdığımı farık eti sarıldı boyunuma bir gün anlıyacaksın can dedi yakıldım çok kötü oldum ölüm haberini duyunca allah rahmet eylesin ailesi bizi dostlar sevenlerin başı sağolsun aşık veyselin dediği gibi o ölmez eseler bıraktı bizlere şimdiden özledim dost yüreğini can yürekli can zaralıcan
ALLAH RAHMET EYLESİN USTA BİR ŞAİRİ YİTİRDİK" SAÇLARINA YILDIZ DÜŞMÜŞ KOPARMA ANNE" BU ŞARKISINI , ŞİİRİNİ ÇOK SEVMİŞTİM..AİLESİNE, YAKINLARINA VE ŞİİR, MÜZİK DÜNYASINA BAŞŞAĞLIĞI DİLERİM.
Bir üstadımızı daha kaybettik...Çok büyük bir kayıp,birer birer kaybediyoruz üstadlarımızı...Allahtan rahmet,ailesine de baş sağlığı diliyorum...Rızalar yetim kaldı şimdi...
usta ne yaptın sen varmıydı böyle gitmek offfffff şu an herşey anlamını yitirdi sözün bittiği yer yıllar önce Ahmet Kaya'ya ağlamıştım günlerce şimdi de sana be usta içim acıyor
ALLAH RAHMET EYLESİN USTA BİR ŞAİRİ YİTİRDİK" SAÇLARINA YILDIZ DÜŞMÜŞ KOPARMA ANNE" BU ŞARKISINI , ŞİİRİNİ ÇOK SEVMİŞTİM..AİLESİNE, YAKINLARINA VE ŞİİR, MÜZİK DÜNYASINA BAŞ-SAĞLIĞI DİLERİM..SAYGIMLA...
İşte gidiyorum... Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü! İşte gidiyorum, Toprak alsın benim de bu hazin öykümü...
İşte gidiyorum... gurbet yorgunu gövdemi, Çukura kim indirecek? İşte gidiyorum, Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek? dedi.
allah rahmet etsin sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum..
bir sabah ansızın sessizce gittin manşet oldu gaztelere ,haberlere yazdığın şiirler sahibsiz mi kalacak ve sen de rızana kavuşmaya gittin...uğurlar olsun koca çınar koca ustad...
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersinBir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır, etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...Ah bebeğim, ah..
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca farkedersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...