"bir uzak sabah denizidir gittigin kapi ellerinde rüzgarin tasinmaz çamurlari var köpürmüs soylarimi toplarken çürüyen yanlarimdan inan batmis sehirler gibi onarilmaz anilar gözlerinde unuttugum o eski aciz miras almaya gelsem solugumda dalgin yosun kokusu biliyorum artik hiçbir gemi beni tasimaz ve yeniden büyür içimde magrur bir zakkum gibi terkedilmek korkusu
hüznünü ver bana yeter, gizli hüznünü kollari bagli hüzün olsun dört yanim iragina vurma beni kirvem, aglarim, delirirsin sonra derler haklidir sevdasi geç olur ki artik onarmaz rakilar geç olur bir yaraya rakinin dagilmasi
sen sehre sirtini dönen uykusuz dagli gemiler nerde (ki çogu hüviyetidir melankolinin) nerde aykiri mavzerler (onlara sigdiramazsin ki öfkelerini) barut esmeri tenine sevdalarimi sürdügüm nasil tasidin bunca yil delirmis saçlarinda o eski sark yelini biliyorum dokunsam parmaklarim kirilir dokunmasam eskiya uykusuzlugu çetin silahlar gibi"
Aşk yeniden
Akdenizin tuzu gibi
Aşk yeniden
Rüzgârlı bir akşam vakti
Aşk yeniden
Karanlıkta bir gül açarken
Aşk yeniden
Ürperen sahiller gibi
Aşk yeniden
Kumsalların deliliği
Aşk yeniden
Bir masal gibi gülümserken
Gözlerim doluyor
Aşkımın şiddetinden
Ağlamak istiyorum
Yıldızlar tutuşurken
Gecelerin şehvetinden
Kendimden taşıyorum
Aşk yeniden
Bitti artık bu son derken
Aşk yeniden
Aynı sularda yüzerken
Aşk yeniden
Rüya gibi bir yaz geçerken
Aşk yeniden
Unutulmuş yemin gibi
Aşk yeniden
Hem tanıdık, hem yepyeni
Aşk yeniden
Kendini yarattı kendinden
MURATHAN MUNGAN