Koşulsuz sevgi, herhangi bir karşılık beklemeden sevmektir. Çocuklarımıza olsun eşlerimize olsun verdiğimiz sevgiyi, çoğunca karşılıksız verdiğimizi düşünürüz ancak işin aslı öyle değildir. Bir sevginin sonucunda sevgi duyulan kişiye nefret varsa o sevgi koşulsuz sevgi değildir. Çünkü nefret, koşullanmış bir şeyin aksi bir durumda ortaya çıkar. Sevdiğiniz ve fedakarlık ettiğiniz birinin sizi aldatması veya terk etmesi ya da sizi dinlememesi gibi durumlarda o kişiye karşı sevginizi yitiriyor ya da nefret ediyorsanız buna koşulsuz sevgi denemez. Diğer türlüsüne enayilik dediğinizi duyar gibiyim. Eğer sevginizde onun da sizi mutlu etmesi, sizi terk etmemesi, sizin sözünüzü dinlemesi gibi koşullanmalar varsa bu koşulsuz sevgi değildir. Zaten sevginin yitirilmesi ya da sevginin yerini nefretin alması bu koşuldan kaynaklanmaktadır. Öyleyse koşulsuz sevgi olmaz mı diyeceksiniz. Neden olmasın?
Şayet sevgiye kısa vadeli bakış açısıyla bakıyorsanız, koşulsuz sevgi enayilik olarak görünebilir size. Ancak bir ömür saadet niyetiyle başlanan ilişkilerde bu bakış açısı sevgiyi öldüren bir faktördür. Bir insan kırk yıl elli yıl aynı yastığa başkoyduğu biriyle ancak koşulsuz bir sevgi içerisindedir. Başka türlü bir anlayış bir birlikteliği bu kadar uzun soluklu ve huzurlu kılamaz. Tanıdığım çok insan var ki kırk yıllık beraberliğinde hala partnerinin elini tutabilmektedir. Birinin diğerine katlanması dediğinizi duyar gibiyim. Öyle bile olsa bunun adı koşulsuz bir sevgi değil midir?
Demek ki koşulsuz sevgiler vardır. Beklenen ise her iki tarafın da partnerini aynı şekilde koşulsuz olarak sevmesidir. Çok zor bile olsa mümkündür. Koşulsuz sevenler hayal kırıklıkları yaşamazlar. Koşulsuz sevgilerde beklediğini bulamamak yoktur. Elindeki neyse onu koşulsuz sevmektedir. Sevdiği aksi, kaba, çekilmez biri bile olsa, onun bu halini belki de koşulsuz sevmiştir. Çünkü sevgide mantık aramak sevgiyi koşullandırmaktır.
Çocuklarımızı koşulsuz sevdiğimizi düşünürüz. Her fedakarlığı yapar, yetişmesi, eğitimi için elimizden geleni yaparız. Ancak gün gelip sizin beklentiniz dışında bir karar verdiğinde ona kızar, küser veya nefret ederisiz. Şümdi bu sevgiye koşulsuz sevgi denebilir mi? Çünkü kendimizi onun bizim beklediğimiz yönde kararlar vereceğine, bizim istediğimiz mesleği seçeceğine, bizim istediğimiz gibi biriyle izdivaç yapacağına veya biz elden ayaktan düştüğümüzde bizimle ilgileneceğine koşullanmışız. Halbuki, biz onu bir yaşa kadar beslemek, büyütmek, eğitmek ve yetiştirmek görevimizi yaptık, bundan sonra kendi kararlarını kendisi verebilir, biz onun aldığı her kararı saygıyla karşılarız, hata yaptığında yanında olur ona güç veririz niyetiyle, kendimizi koşullandırmadan sevmiş olsaydık ona kızmaz, darılmaz ve ondan nefret etmezdik. Biz çocuklarımıza böyle bir sevgi verebilsek, inancım odur ki çocuklarımız da bizden aldığı bu kültürle kendi çocuklarına böyle koşulsuz sevgiler besleyecek ve seveceği kişileri de koşulsuz sevmeyi öğrenecektir.
Sanırım koşulsuz sevgilerin çoğaldığı bir dünya daha huzurlu ve daha yaşanabilir bir yer olurdu. Herkesi koşulsuz sevebilmek dileğiyle.