mesajları şöyle bir okudum da aslında bizim kayserimiz öyle bin kelimede bile anlatılmaz her köşesi tarih konan üstelin o gelin kız gibi süzülen Erciyes tekir yaylası ve seyraninin de yurdu gesi bağları ağ Helin hikayesi kısacası harikadır
Develi’den bir Türkmen obası Erciyes’in güney eteklerinde bir yaylaya çıkarlar. Bu obada ahlaki ve fiziki güzelliğinden dolayı Ağ (Ak) Gelin adı verilen bir gelin vardır. Kocası ve iki çocuğu ile beraber mutlu yaşarlarken kocası gurbete çalışmaya gitmiştir. Develi çevresinde yaşayan bir eşkıya güzelliği ile şöhret bulan Ak Gelin’e göz koymuştur. Sahipsizliğinide anlayınca bir gece obayı basarak kaçırmak ister.
Namus timsali Ak Gelin olayı anlar gece karanlığında iki çocuğunu ve küçük sandığını yanına alarak karışıklıktan da faydalanarak gizlice Erciyes’e doğru kaçar. Erciyes’in ortalarında öyle bir yere gelir ki ilerisi uçurum gidilmez. Geriye dönse eşkıya. Gözyaşları ve çaresizlik içerisinde ellerini açar ve Allah’a yalvarır:
-Allahım! Beni ve çocuklarımı ya taş et ya da kuş.
Duası kabul edilir. İlk defa taş et dediği için onlar taş kesilir. Güneş doğunca oba sakinleri ve eşkıya; Ak Gelin iki çocuğu ve çeyiz sandığının hayretle ve şaşkınlıkla taş kesildiğini görürler.
Günler sonra obaya dönen kocası olayı annesinden öğrenir. Koşarak ailesinin taş kesildiğini görür. Uzaklardan bir ses duyar:
-Yiğidim namusunu bir eşkiyaya çiğnetmedim. O eşkiyadan ahtımı koma.
Bu ses Ak Gelin’in sesidir. Delikanlı taş kesilen ailesine bakarak:
-Alırım ahtını koymam Ak Gelin diye haykırır. ”
Ağ gelin de indim ola yayladan Ağ gelin sürmelim oy. Kaşı değil gözü beni ağlatan Ağ gelin sürmelim oy. Bu güzellik sana kadir mevlâdan Ağ gelin sürmelim oy. Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Sarı yazma pek yakışır güzele Ağ gelin sürmelim oy. Sarardı gül benzim döndü gazele Ağ gelin sürmelim oy. Ben gidiyom da sen yârini tazele Ağ gelin sürmelim oy. Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Bir taş attım karlı dağın ardına Ağ gelin sürmelim oy Düştü mola Ağ gelinin yurduna Ağ gelin sürmelim oy Senin ile şu beylerin derdine Ağ gelin sürmelim oy Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Ağ gelin de oturmuş çorap örüyor Ağ gelin sürmelim oy Çorabın üstüne güller deriyor Ağ gelin sürmelim oy Zalim anan uzaklara veriyor Ağ gelin sürmelim oy Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Irmak kenarında biter yosunlar Ağ gelin sürmelim oy Yosunun üstünde bizi yusunlar Ağ gelin sürmelim oy İkimizi de bir mezara kosunlar Ağ gelin sürmelim oy Ağ gelin de biri yari desinler Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Ağ gelin oturmuş taşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy Taramış zülfünü kaşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy Bir selamın gelmiş başım üstüne Ağ gelin sürmelim oy Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Kale esnafıına karşı bitmek bilmez nefretim vardıır...Madem 20 liraya verebilecen malıı;neden 90 diyon...E mi şerefsiz..
Memur kenti gibi durur sadece...Öyle değildir..
Kayseri ağzı da berbattır...Türkçeyi en çok bozuk konuşan yerleşkelerden biridir...
Yemekleri de ünlü filan değildir..Hamur işi boldur..
Gece 12 de merkezde tek açık yer Lider unlu mamülleridir...Tok Yat ta 2.5 olmadan kapanıır...Arada çarşıı markette açıık olur 1 kadar hani..hakkıınıı yemeyek...
Yemek kültürü yoktur...Sucuğa,pastıırmaya aldanmayıın...Yağlama güzeldir;ama pahalıı yemektir...Kııymamıız mıı var şimdi?
Bir öğrenci olarak...et edebildiğin kadar nefret yani:)
Anayurt ve talas da güzeldir ama boştur..Eski ermeni yerleşkesi görülmesi gereken yerlerden...
Üniversiteyi de sövmemen için beni tutun...Ama yemek olayı güzeldir Fakültede.Camisi de mevcut olup,Kayseriye yakıışşan cinstendir..
Kayseri geliş sebebiniz ne olursa olsun;sakıın gezeyim demeyin...Gezecek yeri yoktur...:))
Kayserinin parklarıı;özellikle inönü ve fuar civarıı güzeldir gerçekten...Özellikle kuş sesleri altıında orada çay içmenin tadıı çok hoş olur.
Tramway da gelmiş olup,ingiltereden dahi ödül almııştıır.Dar kafalıı yaşlılar gibi düşünmüyorum...Adam otobüs alsaydıı iki tane,bundan daha iyi diyor...Bi git ya haci...
Sonra selçuklu mimarileri,Konya kadar olmasada birkaç tane mevcuttur...
Trenin şehrin içinden geçmesi de gerçekten çok güzel...Ama bunu sanatsal olarak mimarisini düşünemeyecekleri için,çevreyolu civarıına alacaklarıınıı duydum..haydi hayıırlıısıı
Kahve kültürü de yoktur..Kahvehane çok azdıır...
Sanayi Boydak endesklidir....
Camileri de arada pastıırma kokar...EN çok da buna midem bulanıır...
Arada tatile gittiğim de sorduklarıı soru şudur:
-'Götürüyorsun şimdi Kayseri'de?' -'Yok vallahi,iki kez yedim 4 senedir' -'Yalancı seni' -'Ya bi git amca ya'...
Kranardı ve hisarcıık taraflarıı,ayrııca talas ilçesi havadar ve rahat yerlerdir.
kıısacasıı kayseri hayallerimin yııkıık başşkenti...
oy gadasını aldığım gayseri gibi güzel memleketmi var:)) hele bi gelin görün o merkezdeki tarihi yapıtları, o yüce erciyesi,, hele bi mantısı yokmu:))tadına doyum olmaz..
Bir memur aile evladı olarak görev gereği Türkiyemin orasında burasında gezerken, Birtengri'nin izniyle, doğduğum yani sadece doğum yerim olan güzel şehir.
benim güzel memleketim mübarek seydi burhanettin hz lerinin kabrinin bulunduğu yer muhteşem erciyesim mimar sinanın doğduğu yer daha bi dolu şey işte:)ha bide ilk çevreci otobüslerin olduğu şehir:)
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Develi’den bir Türkmen obası Erciyes’in güney eteklerinde bir yaylaya çıkarlar. Bu obada ahlaki ve fiziki güzelliğinden dolayı Ağ (Ak) Gelin adı verilen bir gelin vardır. Kocası ve iki çocuğu ile beraber mutlu yaşarlarken kocası gurbete çalışmaya gitmiştir. Develi çevresinde yaşayan bir eşkıya güzelliği ile şöhret bulan Ak Gelin’e göz koymuştur. Sahipsizliğinide anlayınca bir gece obayı basarak kaçırmak ister.
Namus timsali Ak Gelin olayı anlar gece karanlığında iki çocuğunu ve küçük sandığını yanına alarak karışıklıktan da faydalanarak gizlice Erciyes’e doğru kaçar. Erciyes’in ortalarında öyle bir yere gelir ki ilerisi uçurum gidilmez. Geriye dönse eşkıya. Gözyaşları ve çaresizlik içerisinde ellerini açar ve Allah’a yalvarır:
-Allahım! Beni ve çocuklarımı ya taş et ya da kuş.
Duası kabul edilir. İlk defa taş et dediği için onlar taş kesilir. Güneş doğunca oba sakinleri ve eşkıya; Ak Gelin iki çocuğu ve çeyiz sandığının hayretle ve şaşkınlıkla taş kesildiğini görürler.
Günler sonra obaya dönen kocası olayı annesinden öğrenir. Koşarak ailesinin taş kesildiğini görür. Uzaklardan bir ses duyar:
-Yiğidim namusunu bir eşkiyaya çiğnetmedim. O eşkiyadan ahtımı koma.
Bu ses Ak Gelin’in sesidir. Delikanlı taş kesilen ailesine bakarak:
-Alırım ahtını koymam Ak Gelin diye haykırır. ”
Ağ gelin de indim ola yayladan Ağ gelin sürmelim oy.
Kaşı değil gözü beni ağlatan Ağ gelin sürmelim oy.
Bu güzellik sana kadir mevlâdan Ağ gelin sürmelim oy.
Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Sarı yazma pek yakışır güzele Ağ gelin sürmelim oy.
Sarardı gül benzim döndü gazele Ağ gelin sürmelim oy.
Ben gidiyom da sen yârini tazele Ağ gelin sürmelim oy.
Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Bir taş attım karlı dağın ardına Ağ gelin sürmelim oy
Düştü mola Ağ gelinin yurduna Ağ gelin sürmelim oy
Senin ile şu beylerin derdine Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Ağ gelin de oturmuş çorap örüyor Ağ gelin sürmelim oy
Çorabın üstüne güller deriyor Ağ gelin sürmelim oy
Zalim anan uzaklara veriyor Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Irmak kenarında biter yosunlar Ağ gelin sürmelim oy
Yosunun üstünde bizi yusunlar Ağ gelin sürmelim oy
İkimizi de bir mezara kosunlar Ağ gelin sürmelim oy
Ağ gelin de biri yari desinler Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Ağ gelin oturmuş taşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Taramış zülfünü kaşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Bir selamın gelmiş başım üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim