"ey insan sana küstüm çünkü sen beni birazdan kurşuna dizilecek bir mahkum gibi bıraktın ve gittin endişe limanında. ama sorarım, mesela samatyada kimin bahçesi daha büyük ölümden..."
Körüm ben, aydınlığa karşı kötürüm umrumda değil gündüzün uzaması hiç karışmam Tanrı’nın işine mesela kaç ölçek kırmızı katıyor güle -gül neyse- körüm ben, seslerden insan yaparım dolaşıp dururum gece bekçisi gibi şart olsun ki insan burda karanlıktan kuruyor bana mı bulaştı yoksa, dünyanın isi.
çünkü sen beni birazdan kurşuna dizilecek bir mahkum gibi
bıraktın ve gittin endişe limanında.
ama sorarım,
mesela samatyada
kimin bahçesi daha büyük ölümden..."