Değerli Dostlar, Ben Hocalı Katliamını iki cümle ile anlatamadım. Affınıza sığınarak katliamın yıldönümünde yazmış olduğun şiirim ekledim affınıza sığınarak.
Kar Yağar Karabağ’a
Kar yağar Karabağ’a Kara yağar Beyaz ölüm Ve Zulüm Ve Rus Ve Ermeni Geçilir; Ağdam-Şuşa, Eskeran-Hankendi Ve bir gece Hocalı Kasabası Çıkartılır meydanlara; Yaşlısı, hastası
Kar yağar Karabağ’a Kar toprağa, kan kar’a Gece kara Kar’a kan karışır Balalar bağrışır Rus Ermeni Ve Zulüm Akla gelmedik ölüm Kara bahtlı Hocalı Böyle katliam görmedi Tarih, tarih olalı
Kar yağar Karabağ’a Ermeni koşarken sola, sağa Melekler gökte ağlarken Kar kanlı Hamile kadın iki eli arkasından ağaca bağlı Ermeni yerinde duramıyor heyecanlı Attı elindeki demir parayı havaya Bu ne hınç, bu ne inanç Sonra döndü yanındakine Akçik, manç? (Kız mı? Oğlan mı?) Kar yağar Kan kar’a yağar Ermeni bir hamlede elindeki kasaturayı Hamile kadının karnına dayar
Kar yağar Karabağ’a Kan yağar Kar kana, kan kar’a Ve bir nara Geceyi baş aşağı ikiye yırtan Sanki it uluması Sonra Ermeni’nin elinde tuttuğu Hamile kadının karnında saplı kasaturası
Kar yağar Karabağ’a İki kesik kadın başı İki kale direği Hani futbol topumuz? Dedi diğeri Sonra iğrenç bakışlarla bağırdı Ürkek serçe yavrusu gibi bir kuytuya tüneyip Hıçkırıkla titreyerek ağlayan Çocuğu yanına çağırdı. Çocuk gözleri zeytin tanesi, kalem kaşlı Başı daha yeni traşlı İşte bu! İşte bu! Derken kuduz köpek Nasıl da mutlu Sonra bir diğeri çocuğun kafasını tuttu Masum çocuk, gözleri boncuk, boncuk Vah çocuk Bir hamlede koparıldı vücudundan başı Yağan kar’a, akan kana karıştı iki gözünden akan İki damla gözyaşı Bu ne zulüm Bu nasıl bir savaş Kapandı kesik başın açıkgözleri düştüğü yerde yavaş, yavaş
Kar yağar Karabağ’a Kar kara yağar Kar’a kan yağar Kin, nefret, hınç, zulüm, yürekler taş Hocalı Sokakları dolu Kesikmiş kol, bacak, gövde, baş Odun yerine Hızarlar insan biçmekte Asrın vahşetinden gök kubbe titremekte
Kar yağar Karabağ’a Kan yağar Ağar, ağar Yolun sonu Ayağında yamalı donu Başında kalpak Yaşlı bir Ahıska Türk’ü Dilinde türkü “ Hoş geldin ölüm Kahrolsun zulüm” dedi Ve Sustu Ardından Ermeni kan kustu
Kar yağar Karabağ’a Kara yağar Olsa da Şerefsiz Dünyanın Gözü kör, kulağı sağır Hocalı’ da bir gecede Yerinden sökülen 613 Karanfil Her yıl 26 Şubat da Kan olup, kar’a yağar
Ereğli, 26 Şubat 2008
(26 Şubat 1992 Yılı Hocalı Katliamının 16.Yıl Dönümü anısına. Kanayan karanfilleri Rahmet ve Minnetle anıyorum.)
Değerli Dostlar,
Ben Hocalı Katliamını iki cümle ile anlatamadım. Affınıza sığınarak katliamın yıldönümünde yazmış olduğun şiirim ekledim affınıza sığınarak.
Kar Yağar Karabağ’a
Kar yağar Karabağ’a
Kara yağar
Beyaz ölüm
Ve Zulüm
Ve Rus
Ve Ermeni
Geçilir; Ağdam-Şuşa, Eskeran-Hankendi
Ve bir gece
Hocalı Kasabası
Çıkartılır meydanlara; Yaşlısı, hastası
Kar yağar Karabağ’a
Kar toprağa, kan kar’a
Gece kara
Kar’a kan karışır
Balalar bağrışır
Rus
Ermeni
Ve Zulüm
Akla gelmedik ölüm
Kara bahtlı Hocalı
Böyle katliam görmedi
Tarih, tarih olalı
Kar yağar Karabağ’a
Ermeni koşarken sola, sağa
Melekler gökte ağlarken
Kar kanlı
Hamile kadın iki eli arkasından ağaca bağlı
Ermeni yerinde duramıyor heyecanlı
Attı elindeki demir parayı havaya
Bu ne hınç, bu ne inanç
Sonra döndü yanındakine
Akçik, manç? (Kız mı? Oğlan mı?)
Kar yağar
Kan kar’a yağar
Ermeni bir hamlede elindeki kasaturayı
Hamile kadının karnına dayar
Kar yağar Karabağ’a
Kan yağar
Kar kana, kan kar’a
Ve bir nara
Geceyi baş aşağı ikiye yırtan
Sanki it uluması
Sonra Ermeni’nin elinde tuttuğu
Hamile kadının karnında saplı kasaturası
Kar yağar Karabağ’a
İki kesik kadın başı
İki kale direği
Hani futbol topumuz? Dedi diğeri
Sonra iğrenç bakışlarla bağırdı
Ürkek serçe yavrusu gibi bir kuytuya tüneyip
Hıçkırıkla titreyerek ağlayan
Çocuğu yanına çağırdı.
Çocuk gözleri zeytin tanesi, kalem kaşlı
Başı daha yeni traşlı
İşte bu! İşte bu! Derken kuduz köpek
Nasıl da mutlu
Sonra bir diğeri çocuğun kafasını tuttu
Masum çocuk, gözleri boncuk, boncuk
Vah çocuk
Bir hamlede koparıldı vücudundan başı
Yağan kar’a, akan kana karıştı iki gözünden akan
İki damla gözyaşı
Bu ne zulüm
Bu nasıl bir savaş
Kapandı kesik başın açıkgözleri düştüğü yerde yavaş, yavaş
Kar yağar Karabağ’a
Kar kara yağar
Kar’a kan yağar
Kin, nefret, hınç, zulüm, yürekler taş
Hocalı Sokakları dolu
Kesikmiş kol, bacak, gövde, baş
Odun yerine Hızarlar insan biçmekte
Asrın vahşetinden gök kubbe titremekte
Kar yağar Karabağ’a
Kan yağar
Ağar, ağar
Yolun sonu
Ayağında yamalı donu
Başında kalpak
Yaşlı bir Ahıska Türk’ü
Dilinde türkü
“ Hoş geldin ölüm
Kahrolsun zulüm” dedi
Ve Sustu
Ardından Ermeni kan kustu
Kar yağar Karabağ’a
Kara yağar
Olsa da Şerefsiz Dünyanın
Gözü kör, kulağı sağır
Hocalı’ da bir gecede
Yerinden sökülen
613 Karanfil
Her yıl 26 Şubat da
Kan olup, kar’a yağar
Ereğli, 26 Şubat 2008
(26 Şubat 1992 Yılı Hocalı Katliamının 16.Yıl Dönümü anısına. Kanayan karanfilleri Rahmet ve Minnetle anıyorum.)
Yüksel Erentürk Yılmaz