Mütavazi olmalıyız. Çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. Hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- Carnegie
Paylaş
"daha çok bir sinema terimi olarak dilimize geçen bu söz,
çekilmiş bir filmi sonradan seslendirme, yabancı dilde çekilmiş bir filmi yerli dile çevirme” anlamlarında kullanılır. kurulumuz, bu kelime için seslendirme sözünün uygun bir karşılık olduğu görüşündedir. dublâj yanında dilimizde aynı köke dayanan dublâjcı ve dublâjcılık kelimeleri de vardır. bu sözler de seslendirme önerisine bağlı olarak seslendirici ve seslendiricilik şeklinde karşılanmalıdır.>
Filmlerin sessiz çekilip sonradan seslendirilmesi işlemi. Avrupa ve Amerika’da bazı zorunlu sahneler dışında, filmlerin hemen tümü sesli çekilir.
Türkiye’deyse filmler hâlâ sonuna kadar sessiz çekilip sonradan seslendirilmektedir. Filmin dublaj yapılacak sahneleri çok ufak parçalara ayrılır. Bu parça, başına "amors" denilen boş bir film parçası konularak iki ucundan birbirine yapıştırılıp projeksiyon makinesine takılır ve karanlık bir odada, bir perdede sürekli olarak oynatılır. Bu odaya bakan camlı bir hücrede de ses mühendisi bulunur. Dublaj yönetmeniyle dublajı yapacak olanlar filmi birkaç kez seyredip ellerindeki yazılı diyaloglara, perdedeki ağız hareketlerine göre bu sözleri sürekli tekrarlayarak ses bandına alırlar, yapılmak istenen, bu ses bandını sessiz filmle eşzamanlı duruma getirmektir. Seslerin ağız hareketlerine uymasına "senkron" denir
Seslendirme (Dublaj)
“Bir filme yeni bir ses kuşağının eklenmesi işlemidir.
Filmdeki özgün diyalogların yerine başka dilde diyalogların konması, sessiz çekilmiş sahnelere ses eklenmesi ya da özgün ses kuşağındaki konuşmalara ses efektleri ve müzik katılması biçiminde olabilir. Yönetmenin belli bir atmosfer yaratmak ya da bir duyguyu dile getirmek amacıyla sesten daha geniş ölçülerde yararlanmasına olanak verir.
Yabancı bir dilde seslendirmede çevirinin oyuncuların dudak hareketlerine ve seslerine uymasına özen gösterilir. Genellikle özgün dile uygun bir aksan da araştırılır. Örneğin Laurel-Hardy komedileri Fransa’da bozuk bir Fransızcayla, Almanya’da bozuk bir Almancayla, Türkiye’de Ferdi Tayfur tarafından aynı şeklide seslendirilmiştir. ABD yapımı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filminde sessiz çekilen bir savaş sahnesine ses (bombaların patlaması, tabanca ve tüfek sesleri, yaralıların ve can çekişenlerin inlemeleri) sonradan eklenmiştir. Bir başka seslendirme yönteminden de müzikal filmlerin hazırlanmasında yararlanılır. Şarkılar yer alacakları sahnelerden ayrı olarak ve önceden kaydedilir; bu sahnelerin çekimi sırasında şarkıcı dudak hareketlerini önceden kaydedilmiş kendi sesine uydurur.”
"daha çok bir sinema terimi olarak dilimize geçen bu söz,
çekilmiş bir filmi sonradan seslendirme, yabancı dilde çekilmiş bir filmi yerli
dile çevirme” anlamlarında kullanılır. kurulumuz, bu kelime için seslendirme
sözünün uygun bir karşılık olduğu görüşündedir. dublâj yanında dilimizde aynı
köke dayanan dublâjcı ve dublâjcılık kelimeleri de vardır. bu sözler de seslendirme
önerisine bağlı olarak seslendirici ve seslendiricilik şeklinde karşılanmalıdır.>
Filmlerin sessiz çekilip sonradan seslendirilmesi işlemi. Avrupa ve Amerika’da bazı zorunlu sahneler dışında, filmlerin hemen tümü sesli çekilir.
Türkiye’deyse filmler hâlâ sonuna kadar sessiz çekilip sonradan seslendirilmektedir. Filmin dublaj yapılacak sahneleri çok ufak parçalara ayrılır. Bu parça, başına "amors" denilen boş bir film parçası konularak iki ucundan birbirine yapıştırılıp projeksiyon makinesine takılır ve karanlık bir odada, bir perdede sürekli olarak oynatılır. Bu odaya bakan camlı bir hücrede de ses mühendisi bulunur. Dublaj yönetmeniyle dublajı yapacak olanlar filmi birkaç kez seyredip ellerindeki yazılı diyaloglara, perdedeki ağız hareketlerine göre bu sözleri sürekli tekrarlayarak ses bandına alırlar, yapılmak istenen, bu ses bandını sessiz filmle eşzamanlı duruma getirmektir. Seslerin ağız hareketlerine uymasına "senkron" denir
Seslendirme (Dublaj)
“Bir filme yeni bir ses kuşağının eklenmesi işlemidir.
Filmdeki özgün diyalogların yerine başka dilde diyalogların konması, sessiz çekilmiş sahnelere ses eklenmesi ya da özgün ses kuşağındaki konuşmalara ses efektleri ve müzik katılması biçiminde olabilir. Yönetmenin belli bir atmosfer yaratmak ya da bir duyguyu dile getirmek amacıyla sesten daha geniş ölçülerde yararlanmasına olanak verir.
Yabancı bir dilde seslendirmede çevirinin oyuncuların dudak hareketlerine ve seslerine uymasına özen gösterilir. Genellikle özgün dile uygun bir aksan da araştırılır.
Örneğin Laurel-Hardy komedileri Fransa’da bozuk bir Fransızcayla,
Almanya’da bozuk bir Almancayla, Türkiye’de Ferdi Tayfur tarafından aynı şeklide seslendirilmiştir.
ABD yapımı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filminde sessiz çekilen bir savaş sahnesine ses (bombaların patlaması, tabanca ve tüfek sesleri, yaralıların ve can çekişenlerin inlemeleri) sonradan eklenmiştir.
Bir başka seslendirme yönteminden de müzikal filmlerin hazırlanmasında yararlanılır. Şarkılar yer alacakları sahnelerden ayrı olarak ve önceden kaydedilir; bu sahnelerin çekimi sırasında şarkıcı dudak hareketlerini önceden kaydedilmiş kendi sesine uydurur.”