Çevre çok şey der.Yaparsın yapma der yapmazsın yaptı der konuşmazsın pısırık der konuşursun geveze der hakkını arasın çirkef der aramazsın korkak der v.b....Çevre ne der diye ertelediğimiz o kadar çok şey var ki..Bence artık tabuları yıkmalı çevreyi takmamalı
valla yatların - katların / hanın birde hamamın varsa tabi çevren pek genişler - ee haliyle geniş çevre geniş olur yani - o zaman birşey demez çevre - derse de helal olsun adama gibisinden birşeyler der ...
Kuralları çevre belirliyorsa, ee çevreye göre yaşamak kaçınılmaz oluyor.. El ne der ? Ama kimsenin aklına gelmeyen asıl soru şu Allah gücenir mi? Komşuya göre düzenlenen hayatımızı, acaba ne kadar mutlu mesut yaşabiliyoruz.Komşunun ,el alemin göremediği yerde nasılız ?.Ya Allah'ın bizleri göremediği yer ? Var mı böyle bir yer..Yok ! O halde komşuya göre değil Allah'a ve O' nun istediği tarz da yaşamak lazım.Dar da giyerim, bol da, kime ne diyebilirim ama O ne der diye düşündüğüm de bunun ölçüsünü ayarlarım.Konuyu giyim kuşamdan ziyade günlük yaşantımızda yaptığımız davranışlarla ele alırsak bu daha anlamlı olacak sanırım. Başını kapatıp arka sokağa gelince açan, okula gidiyorum diye ailesini kandırıp erkek arkadaşıyla sinema kapısında yakalana, marketten alış veriş sırasında çantasına sakız, çorap saklayan...Duyulunca da el alem duymasın aman diye üzülen ! El alemin ne önemi var ya Allah var Allah kimsenin göremeyeceği iğne deliğindeki sızıntıyı görür.Düşünceyi bilir. Aman ha !