Akvaryumunuzda ne şekilde bir motor kullandığınızı bilmediğimden Ya Allah deyip sallamak zorudayım bu sorunun cevabını. Motor kısmını sökmedinizse ve sadece filtre kısmını sökmüşseniz büyük bir olasılıkla fazla yemler ve parçalanmış balık leşi olabilir. ( Bunlar tamame tahmin ) Eğer tulumba kısmını sökmüşseniz işiniz zor, motor yataklarını düşürmüş olabilirsiniz beyaz ve yumuşak parçalardan bir kaç milimetre büyüklüğünde olabilirler. Kesin çözüm düşenleri bulmaktan geçiyor. Kolaylıklar dilerim.
öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum.yazdıklarınızı henüz okumadım şimdi hepsini okuyacağım ve önerilerinizi uygulamaya dikkat edeceğim.siz bunları yazarken ben de yeni bir sorun üretmekle meşguldum.akvaryumun motorunu yıkayayım derken içindeki beyaz kutucuktan bişeyler döküldü.ne olduğunu bilmiyorum ama artık yoklar.bu konuda da bilgi verir misin?
Isıtıcı gereklidir. Fakat şimdi sanmıyorum ortam sıcaklığı ve buna bağlı su sıcaklığı 22 derecenin altına düşmüyordur ve bütün yaz düşmez sanırım. Isıtıcı ayarlarını beslediğiniz balığın veya balıklara göre yaparsınız. Genel olarak 22 - 26 C derece uygundur. ( Bu gece site biraz yavaş galiba ve iki baskı yapmışım bundan önceki mesajı, özür dilerim. )
Akvaryumunuz galiba karma bir akvaryum ve acele ile yapılmış gibi. Sanki suyu doldurup balıkları atmış gibisiniz. Akvaryuma balık koymadan önce suyun iyice dinlendirilip havalandırılması ve ilaçlanması iyidir. Yeni balık aldığınız zaman hemen akvaryuma atmayıp torbası ile birlikte akvaryumun içerisine bırakırsanız su sıcaklıkları yavaş yavaş dengeleneceğinden balık sıcaklık değişmesinden etkilenmez. Torbanın içersindeki hava balığa yeterli oksijeni 4 - 6 saat sağlar. Balıkları yemlemeyi çok sık yapmayın günde iki defa veya bir defa yeterlidir. Bir defa yemleyecekseniz attığınız yemi yaklaşık 8-10 dakika içinde bitirmelidirler, bitiremiyorlarsa fazla yem atıyorsunuz demektir. Zarar verir. İki defa yemleyecekseniz 4-6 dakikada bitirmeleri gerekir. Yemlerin fazla atılıp dibe çökmeleri iyi değildir. Yem konusunda çok alternatifler olduğu gibi dikkat edilecek hususlar da vardır. Balıkların kabız olmamasına dikkat edilmelidir. En güzel ve doğal ilacı belirli zaman aralıkları ile küçük bir parça ıspanağı haşlayıp vermektir.( haftada bir gibi) Japon balıkları uysaldır her balığa selam verir. Yalnız Melek gibi balıklar ile bir arada yaşayamazlar tülleri Melek türü balıklar tarafından yenir yaralanır ve hastalık oluşur. Sigara konusunda balıklar için tek söyleyebileceğim hiç birini öksürürken görmediğimdir. Motor derken hangisini kastettiğinizi anlayamadım. Sadece filtre motoru ise zararı yok fakat sık temizlemelisiniz. Durdurup çalıştırmak kirlilik yaratır. Filtre motoru aynı zamanda hava tedarikini de sağlıyorsa hava ayarını düşük tutmakta yarar var. ( ancak bazen hastalıklarla mücadelede değişebilir.) Fazla hava balıkların üzerinde ve bitki üzerlerinde küçük zerrecikler gibi yapışır. Zararlıdır.
Akvaryumunuz galiba karma bir akvaryum ve acele ile yapılmış gibi. Sanki suyu doldurup balıkları atmış gibisiniz. Akvaryuma balık koymadan önce suyun iyice dinlendirilip havalandırılması ve ilaçlanması iyidir. Yeni balık aldığınız zaman hemen akvaryuma atmayıp torbası ile birlikte akvaryumun içerisine bırakırsanız su sıcaklıkları yavaş yavaş dengeleneceğinden balık sıcaklık değişmesinden etkilenmez. Torbanın içersindeki hava balığa yeterli oksijeni 4 - 6 saat sağlar. Balıkları yemlemeyi çok sık yapmayın günde iki defa veya bir defa yeterlidir. Bir defa yemleyecekseniz attığınız yemi yaklaşık 8-10 dakika içinde bitirmelidirler, bitiremiyorlarsa fazla yem atıyorsunuz demektir. Zarar verir. İki defa yemleyecekseniz 4-6 dakikada bitirmeleri gerekir. Yemlerin fazla atılıp dibe çökmeleri iyi değildir. Yem konusunda çok alternatifler olduğu gibi dikkat edilecek hususlar da vardır. Balıkların kabız olmamasına dikkat edilmelidir. En güzel ve doğal ilacı belirli zaman aralıkları ile küçük bir parça ıspanağı haşlayıp vermektir.( haftada bir gibi) Japon balıkları uysaldır her balığa selam verir. Yalnız Melek gibi balıklar ile bir arada yaşayamazlar tülleri Melek türü balıklar tarafından yenir yaralanır ve hastalık oluşur. Sigara konusunda balıklar için tek söyleyebileceğim hiç birini öksürürken görmediğimdir. Motor derken hangisini kastettiğinizi anlayamadım. Sadece filtre motoru ise zararı yok fakat sık temizlemelisiniz. Durdurup çalıştırmak kirlilik yaratır. Filtre motoru aynı zamanda hava tedarikini de sağlıyorsa hava ayarını düşük tutmakta yarar var. ( ancak bazen hastalıklarla mücadelede değişebilir.) Fazla hava balıkların üzerinde ve bitki üzerlerinde küçük zerrecikler gibi yapışır. Zararlıdır.
sanırım derisinin altında(çok kıpırdıyor o yüzden tam anlayamıyorum) önereceğiniz bir ilaç var mı?ısıtıcı almalı mıyım? akvaryumun suyunu ne kadar aralıkla değiştirmeliyim? 4 balığa günde 4 yem veriyorum yeterli midir?japon balıkları başka hangi balıklarla iyi geçinir?10 günde bir yem vermeyin diyorlar bu doğru mudur? balıklar sigara dumanından etkilenir mi?motor daima çalışıyor bunun bir zararı var mıdır? (vaktiniz varsa yanıtlarsanız sevinirim.)
Beyaz benek deri altına yerleşir, pamukçuk deri üzerinde beyaz küçücük süngerler gibidir. Tedavisi kolaydır, balığı hırpalamadan sudan çıkartır ve pamukçukların üzerine çok az tuz serpersiniz. Gözlemyeyip iki veya üç gün sonra tekrarlarsınız. Bu arada balığı mümkün ise avucunuzda suyun içinde tutmaya çalışın. Deri üzerindeki mukoza zarar görmesin.
balığın başında üç tane benek var.sayısı çoğalmadı ancak önceden böyle bir şey yoktu.pamukçuk hastalığının ne olduğunu bilmiyorum.o yüzden beyaz benek diye düşündüm.
Beyaz beneğin önlemini alamazsanız akvaryumda balık kalmaz. Beyaz benek mi pamukçuk mu ? Gerçekten beyaz benek ise hastalık görünen balıkları acil olarak ayrı bir kaba almak gerektir.
bir ay içerisinde balıklarda gördüğüm olumlu tek gelişme beni gördüklerinde suyun yüzüne çıkıp yem beklemeleri oldu. bu süreçte bir vatoz ölmüş,bir teleskop kör olmuş,bir japon balığı ise ısı değişikliğinden beyaz beneğe yakalanmıştır.
elinden kayıp gitmek deyim,ni mecazi anlamda kullandıms evgili hocam:)
kaybetmek, yitirmek manasında:)
en güzel pirana besleyecen işte at şöle tazesinden sakatat falan bırak yesin hayvancağız hem onlar ölmez de eminim sağlam balıktır diye tahmin ediyorum
ara sıra başını okşayabilirdim.birlikte küçük turlar atılabilirdi.akvaryuma şeker koyabilirdim.bir palyaço çağırıp sürpriz parti düzenleyebilirdim.ama çok geç...
Çoçukken babam balık tutmaya giderdi bazan amcamla bende gitmiştim seyretmek için. Onlar tuttuklarını sepete atıyor üzerini kapatıyorlardı. Oltayı tekrar attıklarında ben sezdirmeden sepete konanları nehre atıyordum . Bir zaman sonra epey tuttuk gidelim dediler. Sepeti kaldırınca baktılar hafif ALLAH ALLAH deyip açtılarki bir tane bile yok. Baktılar ağlayarak dayanamadım çırpınıslarına nehre attım demiştim . Azarlanmadım ama ondan sonrada beni götürmediler balık avlamaya giderken . Kızım sen yine atarsın balıkları nehre diye . Hiç kıyamam çırpınışlarına . Onların bizler için yaratılmış ama dayanamıyorum ben....
bizim komşunun karısı da sen tut oğlunun akvaryumunu temzilemeye kalk üstelik çocuğun balıkları en pahalı cinslerden eve bi gittim gülman abla ne kadar tencere varsa mutfağa yığmış balıklar içinde can çekişmeye başlamış üstüne musluk suyu ilave ediyor akvaryuma da domestos dökmüş iyice dio mikroplar ölsün sonra motor çalışmadı bir daha:) balıklardan 5 i öldü en son hatırladığım nurinin annesini boğmak üzere olduğuydu üzülme sahra senden daha vahim durumlar da var:)
benim de okulun halk oyunu grubunu kolbastı için eğitmişliğim var gerçi sertifikam yok ama mukadderat artık belki olur yakında ama diksiyon kursundan sertifikam var canım...
bu sertifikayı aldığımda ki o zaman daha ünv. 1. sınıf öğrencisiydim kendimi mutlu etmek adına japon balıklarından aldıum ve bir süre fanusta besledim...
ben halk oyunları sınavından geçtim.bir sertifikam bile olacak.senin de var mı? bu cümleyi balığa nasıl bağlayacağım derken-evet buldum- bunu hafta sonu balıkla kutlamam lazım.
alla alla hatunu güldürelim die net köşelerinde balıklı fıkra arıyoruz gene yaranamıyoruz iyilik de yaramıyor anacığım bari ben yaptığım iyilikleri denize atam balık bilmezse halik bilir neticede:)
TEMEL BIR YARISMAYA KATILIP KAZANIR VE KENDISINE BU KITAP HEDIYE EDILIR. KITABIN ADI DA DUZ MANTIKTIR. TEMEL HEDIYEYI ALIRKEN SORAR -bu kitapta ne yaziyo? -okuyunca ogrenirsin... -ben onunla ugrasamam anlat bakiim sen bana? -OK bak şimdi;senin evinde akvaryum var mi mesela -evet var... - o zaman icinde su da vardir? -evet var... -icinde su varsa balik da vardir.... -evet var... -balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen? -evet.... -hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? -evet -o zaman senin sevgilin de vardir? -evet var -yasli gorunuyon o zaman senin karin vardir? -evet var.. -e karin olduguna gore de homoseksüel değilsindir? -evet... -bak gordun mu?... temel cok etkilenir! kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderken dursun'u gorur... dursun sorar; -temel haçan o ne? -duz mantik kitabi! -haçan nasi bisiy bu anlat bakiim... -bak simdi; sizin evde akvaryum var mi? -yook! -o zaman sen i..sun da....
bana balığını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. ne anlamlı bir sözdür bu... misal pirana diyenlerin özünde bastırılmış bir canilik sözkonusu olabilir.
1 kg levrek (fileto çıkarılmış) 20 adet karides (küçük) 1.5 çay kaşığı kekik 4 çorba kaşığı krema 4 adet defne yaprağı 10 dilim kaºar peyniri (ince dilimlenmiº) 1 adet kuru soğan 1 adet domates 1 adet sivri biber 2 diş sarımsak 2 çorba kaşığı tereyağı 200 gr mantar 2-3 dal ince kıyılmış maydanoz 1 çorba kaşığı çam fıstığı 2 çorba kaşığı ince dövülmüş ceviz ½ çay kaşığı hindistan cevizi (isdteğe tabi) karabiber tuz
Yapılışı:
Tereyağını eritip ince kıyılmış kuru soğanları kavurun. Soğanlar kavrulunca ayıklanmış karidesleri ve mantarları küçük parçalar halinde doğrayıp ilave edin.Küp şeklinde kestiğinizdomatesleri, dilimlenmiş sivri biberi de koyup karıştırın. Tavaya maydanoz, ceviz, hindistan cevizi ve çam fıstıklarını ilave dip tekrar harmanlayın. Karabiber ekip ateşten indirin.
Güveç kabına kekikleri serpin ve defne yapraklarını yerleştirin. Levrek filetolerın yarısını güvece serin ve hazırladığınız malzemeyi üzerine yayın. Kalan filetoları da üzerine dizin. Güveç kabının boş kalan kenarlarına kremaları yerleştirip 180oC’a ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin. Çıkarıp kaşar dilimleri yerleştirip tekrar fırına verin. Kaşarlar eriyince çıkarıp sicak servis yapın.
Duygusal yapıları her alanda kendisini gösterir. Sanata eğilimli bir burç oldukları için bir çok sanatçının balık özellikleri güçlüdür.Arkadaşlık duygularına çok fazla önem verdikleri için, yaşantılarında yapılan hataları affetmezler Çevrelerinin çabuk etkisinde kalırlar. Yaşamda başarılı olmak için motivasyona ihtiyaçları vardır.
Mistik güçleri çok fazladır. Hissetme yönleri güçlüdür. Bilmeyi ve öğrenmeyi seven bu kişiler yaşam boyunca her şeyi merak ederler. Hatalardan ders almasını beceremezler. Aynı hataları birkaç kez tekrarladıkları görülmüştür. Alışkanlıklarına bağlı olduğu içinde bulundukları şartları kolay değiştirmekten hoşlanmazlar.
Çok çabuk karamsarlaşabilen bu kişilerle yaşamak hem zevkli hem de zordur. Duygu ve mantık arasında doğru dengeyi kurabilirlerse, yaşam onlar için mükemmel olur. Fakat ne yazık ki, her zaman aynı ölçüyü tutturamazlar. Toplum ilişkilerine önem verseler de, kuşkucu yapıları yüzünden olaylara uzak kalabilirler.
Sürekli haklarında konuşuluyormuş hissi içinde, karamsar ve huzursuzlaşabilirler. Politika konusunda duyarlı fakat etkileşime hazır oldukları için de zaman zaman hata yapabilirler. Aile bağları güçlü ve sevdiklerine bağlı olan bu kişilerle anlaşmak her zaman kolay değildir. devamını oku
Balıklar (Pisces) poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer (lepistes, kılıçkuyruk, moly, endlers vs.). Örneğin tatlı su balıklarından Lepistes'in (Poecilia reticulata) yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklet balığı türlerinde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir. Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur.
Bulunmuş olan en eski balık fosilleri 500 milyon yaşındadır. Günümüzün balıkları kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) ve kemikli balıklar (Osteichthyes) olarak ikiye ayrılırlar. Bunlar gibi diğer iki grubu oluşturmuş olan Placodermi (Zırhlı balıklar) ve Acanthodii (dikenli köpek balıkları)'nın nesilleri 300-400 milyon yıl evvel tamamen tükenmiştir
Bir kulakcık ve karıncıktan meydana gelen yüreklelande daima kirli kan bulunur. Yürekten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken surda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir. Bu arada suda bulunan besinler ise yutulur. Köpek balıklarında su hem ağızdan hem de ilk solungaç yarığından alınır. Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler. Gerekli su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar. Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle değil, solungaçları ile ayırır. Balıklarda göğüs ve karın yüzgeçleri çift, sırt, kuyruk ve anal yüzgeçleri tektir. Tek yüzgeçler nadiren birden fazla olsalar da simetrik çiftler meydana getirmezler.
Uçan balıklar çok gelişmiş olan göğüs yüzgeçlerini açarak bir-iki dakika su üstünde uçabilirler. Yaşadığı yerlerde su kuruduğu zaman balçığa gömülüp akciğer solunumu yapabilen, sürünerek gölden göle geçebilen, kısa bir süre havada uçabilen, elektrik ve ışık üretebilen çeşitli balık türleri mevcuttur. Balıkların pulları birbirleri üzerine kiremit gibi dizilmiş, kemiksi, kaygan ve antiseptiktir. Antiseptik mukus salgısı, üzerine yapışan bakteri ve sporları yok eder.
Balıkların harekette önemli rol oynayan değişik kuyruk tipleri mevcuttur. Çatallanmış kuyruk tipine “difiserk”, çatallı olup eşit parçalı olana “homoserk”, köpek balıklarında olduğu gibi çatalları eş olmayan kuyruk tipine de “heteroserk” denir.
Balıklar omurgalı canlılar içerisinde sayıca en fazla olanıdır. Çalışmalarda balık türünün 40.000 kadar olduğu söylenmektedir.
Balıkların günümüzde sportif ve akvaryumdaki değeri yanında büyük bir protein kaynağı olması ticari değerini arttırmaktadır. Balıkların yeryüzündeki dağılımları o kadar geniştir ki, Antartika sularında, sıcak tropikal sularda, acı sularda, tatlı sularda, ışığın ulaştığı dağ derelerinde veya insanların henüz ulaşamadığı oldukça derin ve karanlık sularda yaşayabilmektedir. Üç türlü beslenme görülür: Herbivor (otçul), karnivor (etçil) ve omnivor (hem et hem de bitkisel besin yiyenler). Yalnız çenelerinde değil, bütün ağız boşluklarında ve yutaklarında sıralanış ve şekil olarak birbirinden farklı birçok diş bulunur. Bu genelde beslenme şekillerine göredir. Bazılarında farinks (yutak) dişleri gelişmiştir. Yalnız Mersin balıklarında ve Demetsolungaçlılarda diş bulunmaz.
bir de tabi allah insanları balık beyinli insanların şerrinden korumalı insan dediğin az vefalı olacak hani derler ya bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var olmalı da zaten biz böyle yetiştik ama bazı embesiller balık beyinliler dünü bırak saatler öncesini bile öyle çabuk unutabiliyor ki...
arada bir elimi daldırıp deniz kabukları ekliyorum.bu süreçte parmaklarım bile buruşuyor.küçük balık yem yesin diye büyük olanı oyalıyorum falan...pirana beslemeyi bu yüzden düşünmüyorum.
ben en ucuz akvaryumu alıp koydum.ne motoru ne ısıtıcısı var.ne kadar yem verilir onu bile bilmiyorum.aksesuar olarak bir tek gece lambasından söktüğüm ampülü taktım.kısaca bu kadar tedirgin olmamın sebebi bu.
tekrar teşekkür ederim.saygılarımla.