MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

TOPLU ŞİİRLER (Dosya)
Mustafa Gökçek

TOPLU ŞİİRLER (Dosya)


YILBAÞI





Gözlerini daldýrýp uzaklara
Gönlümü düþürüp geçmiþime
Sardýðým hediye paketlerinin coþkusuyla
Ellerimle yüreðimi sundum sana



Canýmdan öte bir can gibisin yaþlý bedenimde
Susuzum sana gözlerim nemsiz, ama yaþlý
Kalbimin ortasýnda saklý bir mermi
Avuçlarýmda kalan barut kokusu


Etimle týrnaðým, yoksun
Yoksun artýk bedenimde
Adýna yaþamak diyorsan
Usandým artýk böylesine, umutsuzca



Ve sen daha demin, çýkýnýmý karýþtýrýrken
Zulamda, sana verebileceðim hediye
Çýkýnýmda deðil, yüreðimde saklý
Oysa kapýna býrakacaðým, giderken ve paketsiz tek bir mermi...







30.12.04 M.Gökçek


















YALAN





Gözlerimi yatýrýp uzaklara
Bakýyorum iþte, öylesine
Yaþamak aðrýsý saplandý boynuma
Yaþamak, baþkasý içinde olsa





Pusatsýzým, artýk mavzerimi astým duvara
Ve yüreðimi rehin býraktým, yüreklice
Cesaretsizim onmaz yaralarla
Yol bitiyor artýk ve ne olur, ne olur yalan de...







03.01.05 M.Gökçek
























GEÇENLERE...






Bir tokat attým geçmiþime
Bir mil çaktým atýmýn nalýna
Küheylan þahlandý
Yýllar önce, geçip, giden gençliðim gibi



Dönülmez bir yolun sonundayým
Hayýn, kapkara bir çingene
Öylece, acýmasýz, karþýmda
Ve yaþattýðý kýsýr oyununun sultasýnda




Bir namlu çýplaklýðýnda
Ve bir kurþun gibi aðýr
Yýllarýma baktýðýmda geçen gece
Yüreðim elimde, aðlýyorum geçenlere...






21.01.05 M.Gökçek


















DÜZEN







Uzaklardan bir ses, bir rüzgâr
Ve bir güneþ, ýssýz, kapkara
Perçemini indir, yüzünü göreyim ey güneþ
Nazlanma da doð, doðmaman kýyametim olur





03.02.05 M.Gökçek































ANLADIM, GÝDECEKSÝN...






Git, arkana bile dönüp bakmadan
Merak etme aðlarsam namerdim
Silahýmý dayayacaðým þakaðýma
Kan görmeden git, aldýðýn kýrmýzý gül hâlâ vazoda



Neden böyledir bilemem
Yalnýz çýkacaksam daðýmýn tepesine
Tufanlara gelmek istemem Nuh gibi
Eðer soysuz bir kurþuna gebe kalacaksam



Bilirsin, acý çekmek sevgi üretmektir
Acý çekmek, kanayan yüreðimden öte
Daðýmýn eteðindeki su birikintisinden
Kana kana su içmek isterim


Ve sen, sýzlayan benliðime aldýrmadan git...






22.02.05 M.Gökçek













ÇAY SAATÝ






Deniz manzaralý cumbada
Oturmuþum, yoldaþýmý karþýma alýp
Vakit gelmiþ, ayarlanmýþ kösteklim on yediye
Demlenmiþse içelim þu çayý saat beþte...



Mutluluðu getirdi umuduyla
Güzellikleri çaðrýþtýrdý buðulu
Yüreðimin mutluluk pýnarý
Bir yudumdan sonra, nice hatýralarla çoðaldý



Ne mutlu ki bana, çýktým ve indim
Yaþadým yine umutla beklediðim yoldan
Ýndim, ama buruþan dilim
Demini tattý ve elbet içilmeli huzurla beþ çayý...





13.03.05 M.Gökçek




















VAZGEÇTÝM





Vazgeçtim, vazgeçtim onurumdan avunmaya deðmez
Ýnsanlýðýndan çýkmýþ emekçi üç kuruþa talim eder olmuþ
Deðil mi ki kötüler iyi, iyi kötü olmuþ
Vazgeçtim böyle yaþamaktan el-etek öpmekten




O kýz oðlan kýz, daðlara kaldýrýlmýþ
Erdem, erdemsizliði yaratmýþ
Yüreðimde sakladýðým bir kurþunmuþ
Deðil mi ki kan, kansýzlýðý peþkeþlermiþ


Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan...







14.03.05 M.Gökçek




















BUNDAN SONRA







Hiç mi acýmadýn güzelliðini sunarken
Hiç mi sýzlamadý yüreðin aðýtýmý duyarken
Kör bir kurþun gibi pas tuttun yüreðimde
Anam avradým olsun bundan sonra sana dönersem



Namerdim puþt zulasýna yakýn olursam
Pusatsýzda olsa yüreðim, daðlarýmdadýr
Kan görmeye yakýn deðilim
Ama gerekirse daðlarýmý mesken tutarým



Bir mavzerin süngüsünde, kanýrtýrcasýna yüreðimi
Meraklanma bekleyemem beynime kurþun sýkmaný
Kendi aðýtýma gülerken akbabalarýn yanýnda
Onlar aðladý ama sen, sana sunulmayan leþimi parçaladýn...






17.03.05 M.Gökçek



















HUZURUM...





Kahve, ah... kahve
Yemenin kadýsý, sabahýmýn mutluluðu
Gözlerimi yatýrýp uzaklara
Bir yudum su, bir yudum kahve ve bir yudum sen




Yoldaþým, bir sade kahve içimine hayýr demem
Tanrý bilir ama, kýrk yýl beraber olmak isterim
Köpüðü olmasa da, fena da deðil hani
Arada bir yapsam da, kadýn elinden içmek iyi oluyor...





24.03.05 M.Gökçek






















BÝR TÜRKÜ




Hani bir türkü vardý
Gitti, gelmez o muhabbet diye
Yýllar öncesine gittim ve o öðretmeni gördüm
Keman naðmelerinde buluþan, tanýdým


Bir köy ve bir köy öðretmeni
Yoksunluðundan tanýdým kentin varoþlarýnda
Naðmelerinde keman, ne de güzel inliyordu
Kýrmýzý gül demet demet


Yaþadýðýmýz kuru bir sevda deðil
Bir alâmet olmalý, yarama merhem gibi
Hangi melek artýk irinleþmiþ yaramý sarar
Ben bilirim ama sen söylemezsin, köyde tabip yok


Kan dolu, irin dolu yüreðim orada kaldý
Kýrmýzý gül her dem olmaz
Bilirim...içim acýyor
Balam nenni der, sen söylemezsin anne...




24.03.05 M.Gökçek





















BÝR YUDUM...




Bilmem ne vardý sanki
Büyüdüm ve sakalým çýktý ama,
Ama musluktan akan su hep açýk kaldý
Þu suyun kýymetini bilemedik vesselâm...


Küçük bir çocukken,
Büyüklerim gibi sakalým çýksýn diye
Týraþ makinesine, jilet takmadan týraþ oldum
Belki çok önemli deðildi, köse de olmadým


Yaþamda üç ses insaný mutlu edermiþ
Kadýn sesi, para sesi ve su sesi...
Suyun, yaþamýn güzelliðinde olduðunu
Ve bir hayat olduðu ne zaman bilinecek...


Susuz deðildir, yalnýz suyu arayan
Su da susuzu arar ama,
Sanki þu gerçeði, yani küresel ýsýnma gerçeðini
Olmazdý daha önce söyleselerdi...


Ben de en azýndan,
Týraþ makinemi temizlemek için
Açardým, açmaya çalýþtýðým musluðu
Ve boþa akýtmazdým, yýllarca eksiltemediðimiz suyu...



26.03.05 M.Gökçek












AKÞAMLARDA...





Burjuvanýn sapaðýnda bir akþam
Gelecek, güzel günlere gebe yaþam
Bir teknenin kýçýnda izdüþümü
Ýpotekliliðin kuyruk titretmesi


Engel deðildir, köpek yerine
Gözleri dolu ve aðlamaklý
Kahrolsun savaþa diyen bir çocuðu kurtarmak
Engel deðildir gerçeklere radikal olmak


Engel olmalýyýz çobansýz köylere
Engel olmalýyýz, karþýmýzda
Yýlýþýk itler gibi kuyruðunu oynatanlara
Ve býrakalým, yaþamda, onuruyla kuyruðunu titretenlere...




01.04.05 M.Gökçek
























HASTANE




Hastaneden bir girersin yüreksizce
Hastaneden bir çýkarsýn yüreklice
Korkunun ecele faydasý yok
Ýnsan tamirhanesi bu, fena mý, reftekeden geçersin...


Dolaþtým kapýlarda,
Durdum bir doðum hanenin önünde
Bir velet gelecek diyorlar, ömrü uzun
Yetmiþ, seksen ve belki de yüz, ama yüz bir demesin


O bir yýl var ya, ah...o bir yýl
Nedense insanoðlu, hep yaþadýðý o bir yýlý
Bin yýl yaþayýp, bin yýl gibi sürdürebildiði
Yaþamýný, katýk ettiði ekmeðine bir yýl gibi sürüyor...



04.04.05 M.Gökçek
























1 MAYIS





Yaþadýklarýmý geçmiþimle barýþtýrdýðýmda
Kýzgýnlýklarým, kýrgýnlýklarým aðýr bastý
Yýllarca çýkýnýmýzda biriktirdiðimiz kavgalarýmýz
Kuru bir söylevlere ve kuru bir anmalara dönüþtü


Onurun duldasýnda lirik bir emek türküsü
Daðlarýmda bahar, iþçimle halay çekmeliyim
Kan kusarcasýna deðil, omuz omuza ve yüreklice
Nice aðalar ve nice puþtlar hâlâ pusuda, ama yüreksizce


Bayramýn kutlu olsun emekçim, þen olasýn
Ýncir çekirdeðini doldurmayan geçmiþinle
Kucakladýðýn devriminle ve 1 Mayýsýnla
Þanlý bayraðýnýn altýnda þen olasýn


Geçmiþ zamanlarýnda geleceklere yol kat ettin
Ýlerleyen bir yýldýz kümesinin altýnda
Ve arþýnladýðýn onca uðraþýnýn yýldönümünde
Halkýmýn önünde, aydýnlattýðýn bayraðý taþýdýn


Gülmek pusatsýz olmalý, aðlama emekçim
Seni býrakanlarý bir an bile satmadýn
Iþýldayan bir yüz, elbet yine ýþýldar
Halkýmla el ele yürürken þanlý devrimin yollarýnda

Kutlu olasýn iþçi kardeþim, benimle yaþadýðýn bayramýn ve 1 Mayýsýnla...



15.04.05 Mustafa Gökçek











SON NEFES...





Kadehimde, kanýmý anýmsatýrcasýna dolu bir þarap
Sanki, Tanrýnýn sesiyle yoðrulmuþçasýna
Ve ben bilirim, yüreðimde var olan bir aþk
Olmayanlara nispet, bu dünyada yaþadýðýmý biliyorum



Nicelerinin kulaðý pas tutmuþ
Ne kadehinde þarap, ne yüreðinde bir aþk
Ve uzaktan da gelse duyamadýðý ilahi ses
Ömrünü doldurmuþ, ama giderken yine çulsuz



Akþamýn serinliðinde, yüzün semada
Hayalinde kurulmuþ çilingir sofrasý
Kadehinde mey, gözlerde tebessüm
Seyrettiðin uzun bir film ve mutlu son



Elbet bu dünyadan uzaklaþacaðýz
Oysa kadehin dolu, yüreðin dolu
Ve eksikliði tamamlayan kulaðýndaki ses
Bu dünyadan ayrýlsan da, unutma, sana sunulan son nefes...



27.04.05 M.Gökçek



















GEÇMÝÞ GENÇLÝÐÝM...







Hýrpalandý yüreðim,
Hýrpalanan gençliðim gibi
Ucubesizce bir kuþ omzumda
Çýrpýnan kanatlarý açmazda sanki




Bir tür intikam saldýrýlarý
Gazel yapraðýna öykünmüþ ruhum gibi
Zulamda sakladýðým puþt bir sevdaya
Kaldýramayacaðým yüküm sýrtýmda sanki








27.06.05 M.Gökçek

















ÇOCUKLARA!...







Bulutsuz, rüzgârsýz, sitemsiz bir gün
Ve benim kucaðýmda kocaman bir sitem!
Bulutlara, rüzgâra bakýyorum sinsice
Kýmýldamayan aðaçlarýn dallarýna raðmen






Kavurucu sýcak ve nemli
Sanki duþ almýþçasýna ortam
Küreselleþmenin ortasýnda bir garip
Ve çocuklar ellerinizi çýrpýn, aðýzlarýnýz kulaklarýnýza varsýn
Amcalarýnýz halletti dünyayý





01.08.05 M.Gökçek


















ILSA





Yaþarken bir çift göz gördüm
Ah... o, gözler
Yüreðimin avuntusuydu sanki
Fýrtýnaya yakalanmadan önce



Yaklaþýnca insan, gözlerinde ýþýldýyor
Hani insanýn bir içimlik,
Su tasýnda bal þerbeti içercesine
Nemli ve bulutlarýn üzerinde



Çok aradým, çok bekledim
Sahilde, poyraz esen bir rüzgâr
Ve bu sýcakta buluþan kavruk tenler
Bir þarkýnýn coþkun naðmeleri gibi



Gözlerimi ýraklara düþürdüðümde
Yüreðimin çýrpýntýsýyla buluþtu gözlerin
Uzunca bir bekleyiþ ve manevra
Faydasýz deðilmiþ, rotam artýk ýlsa!...









12.08.05 M.Gökçek
















DARBENÝN SANDIÐI






Yýllar öncesinin kýrýntý bir düþü
Yýllar sonrasýnda bile korku sandýðý
Aðalar daðlardan inmiþ, mavzerlerini çýkartmýþ
Ve çarýk yerine postallarýný giymiþler



Esmiþ, gürlemiþ ve devrim yapmýþ
Yaptýðýný sanan zavallýlar
Apoletliler bir sýcaklýk gördüðünde
Boynunu bükmüþ, dalýnda kuruyan çiçek



Ben, ne diye kuruyayým
Aðalar öyle emretmiþ,
Nasýl olsa ülke de su yerine kan var
Su isteyen çiçekler baþka bahçelere



Yabancý bahçede sürgün bir çiçek
Dalýndan bir sürgün verir nasýl olsa
Oysa benim budanan kolum
Yüreðimi kanýrtýr mý bunca yýldan sonra...







12.09.2005 M.Gökçek






DOÐUM GÜNÜ






Gün ýþýltýlarýný yaðdýrýrken güle
Gül uzaklarda, kimsesiz
Ve bir adam, heyecanla yerinden kalkýyor
Hayali kucaklýyor, yüreðini savurarak



Sorgulamak haddim deðildir, bilirim
Ama buðulu gözler ve kaçamak bakýþlar
Çok þey anlatýr, anlayana
Bahçemde gül olmazsa kuru toprak yüreðimi acýtýr




Endiþem yersiz, arzularým düzensiz
Birgül ve ufkumda gül
Bugün iki ekim, ekinsiz, heyhat...
Ýyi ki doðmuþum ve doðmuþsun gülüm




Bir mucizeyi gerçekleþtir ve bir þeyler yap
Kanayan yapraklarýný sar gülün
Ýçimde bir umut, nice güzelliklerin habercisi
Çatlayan bir toprak da olsa, yine de güller yeþermeli...






02.10.2005 M.Gökçek








TUTKU





Gözlerin, gözlerime deðdiðinde içim titrer ürperirim
Çünkü buðulu bakýþlarla dolu gözlere bakmak cesaret ister
Ama inan ben bu cesareti senden alýyorum
Ve bu aþk, aþktan öte bir tutku galiba




Sonsuzluðumun bir savaþý var benimle
Seni gördüðüm günden beri gülüm
Gök kubbe ortak, þu yýldýzlar bana ulak
Onlarda olmazsa bu hasret diner mi, bu güzellik biter mi




Yýllarýn avuntusunda yürek yaðan yaðmurlarla ýslanýr
Gözler, gülen bir yüze elbet yakýþýr
Caným, canýmýn içi üzülmek sana yakýþmaz
Sen, sen olduðun günden itibaren ben, ben olurum...





07.10.2005 M.Gökçek


















KOCA BÝR ÇINARIN YAPRAKLARI







Sonbahar geldi yine
Ben sonbahar geldiðinde nedense mutlu olurum
Ýnsana yakýþan insanca bir onuru yakalamak için
Ve yaz aylarýndan kalma bu aðrýyý babamdan bilirim




Artýk sonbaharlarda mutlu olamayacaðým
Babamýn aðrýsý dururken yüreðimde
Ve aðaçlar hazýrlanýrken sonbahara
Yapraklarýyla dallarýný örten bir aðaç gibi seni öyle göremeyeceðim




Karþýyaka vapur iskelesinde bekliyorum
Sularý yararak gelen vapura bindim, coþkulu ve yirmili yaþlarýmda
Vapurun üst katýna çýktýðýmda bir adam
Birkaç beyaz kaðýda bir þeyler karalýyordu orta yaþlarýnda




Konak’a geldi ve vapur iskelesine yanaþtý Attilâ Ýlhan vapuru
Ve geldiðini, iskeleye yanaþtýðýný, iskelede bulunan aðaçlar haber verdi þaire
Yapraklarý altýn sarýsý aðaçlar ayakta ve dimdik ama yaþlanmakta
Yürek kavruk, patlar mý bilinmez ama, an gelir Attilâ Ýlhan ölür





11.10.2005 M.Gökçek


(Bu þiire konu olan bu büyük insan önünde saygýyla eðiliyorum.)





YOKSUN







Hayalinle avunmaktan baþka çarem kalmadý anlaþýlan
Geliyorum yoksun, gidiyorum özlemimsin
Sen ne cici þeysin böyle
Sanki kanýma aktýn



Vakitsiz yolumda ve gece yolculuðumda
Yine bu gece uyku sersemi olacaðým
Ve uykusuzluðumun bir yerinde yüreðim acýyacak
Sabahýn ýþýklarýnda gülen gözlerini görürüm ama sen yoksun





Düþüncelerimin yoðunlaþtýðý bir an
Sevmek ve aþk, sanki bir anlýk
Oysa sevdalanmak öyle mi tutkulu olunca
Sabahýn mahmurluðunda yüzüm, hâlâ gelecek saatlere umutlu



Her geçen gün ve gece seni benden alýyor
Umutlarým tükenmedi aylar, yýllar geçse de
Nice uzaklýklar nice yakýnlýklarý getirir
Evet sen yoksun, ama bir gün...





29.10.05 M.Gökçek









ÝZ





Ýzmir sokaklarýnda ve yapayalnýz
Yaðmur yaðýyor, pencerenin camýna
Gözlerinden bu kez bal damlamýyor
Usulca yaðan yaðmura karýþan göz yaþlarýn




Ve ben hülyalý bakýþlarý düþledikçe
Az sonra doðacak güneþe, eminim
Yakararak Tanrý’ ya merhaba diyeceðim
Ve senin gözlerinden yine bal damlayacak




Çok kapýlar açtým, çok kapýlar kapattým
Hepsini unuttum, silindiler hepsi aklýmdan
Ama açýk kalan bir kapý kaldý
Çünkü hâlâ üzerinde izin var...






20.11.2005 M.Gökçek

















SEVMELERÝMÝN YOKUÞU





Hiçbir þeyin getirisi yoktur
Alemin koþturmasý benim gitmemi saðlar
Yüreðimin kanayan yüzü
Kalemimden mürekkep yerine artýk kan damlýyor




Sevdiðim kadýnlar hep vardý
Varolmalarýný sevmelerine borçluydular
Yollar ve bahaneler hep tuzak oldu
Sevmelerimin yokuþunda kalýnca




Otur masaya ey þair ve kalemini eline al
Kalemin mürekkebi siyah olsa da
Damarlarýmda akan kan sanki onun ismini heceler
Ve unutamadýðýn bir gizin sancýsýný hâlâ düþler
Çünkü unutmak vefasýzlýk unutmamak ise bir meziyettir...








16.11.05 M. Gökçek















ZAMAN





Seni uzaktan deðil, yakýndan sevmek isterim
Çünkü uzaklýklarýn yakýn olmasý
Elbette sabýrlý insanlarýn iþidir
Sabýrlý olmayan insanýn taþýdýðý tutkudur




Yaþam seni sevince güzel
Yaþamý kýsýr döngülerle avutma
Ömür denen yolculuðun trenine
Ve son bulan garýna girme



Zaman deðerlidir kýymetini bilenlere
Cennetten öte bir yer var mýdýr
Ki ayrýlanlarýn cehennemi
Ve bir araya gelebilmenin cenneti






05.12.05 M. Gökçek


















TESELLÝ





Ne dertlere girdim kâdir olan aþkýn
Dermanýmý aradým yine seni bulamadým
Derdi veren dermanýný da verirmiþ
Oysa su da susuzu ararmýþ




Artýk daðýmýn eteklerinde ki çýyanlar
Nazýmýn geçmediði yollarýnda karýmsýn
Caným seni çeker ama koçero olamam
Daðýn tepesine çýkamam artýk




Dýþarýda kar yaðmýyor, ama
Ben üþüyorum içim ürperircesine
Dýþarýda yaðmur da yaðmýyor
Ve ben ýslanýyorum göz yaþlarýmla...







07.12.05 M. Gökçek

















ÖZÜR YÜKLÜ BÝR ÞÝÝR






Ýnsan bazen hata yapabiliyor
Hatasýz kul olmaz derler ama
Biriciðimi üzmüþüm alýnganlýk deðil bu
Sevgiye hasret, umudum tükenmiyor




Ýnancýmý yitirmedim kalacaksýn, eminim
Sevgi yoktur, aþk vardýr dedim
Yanýldým, çünkü tutkuluyum ve tutukluyum
Yangýnlarda yüreðim sevginin varlýðýnda




Nereden aklýma geldi bu deyiþ
Tövbe bir daha saçmalýklara
Dersimi aldým kara tahtanýn yanýnda
Ýnan ezberimi çok iyi yaptým çýkmazlarda...




08.11.05 M. Gökçek


















DERÝNLEÞEN HATIRALAR








Ah... þu gözler, þu gözler
Neler gördü neler
Yüreðime su serpenler, yüreðimi acýtanlar
Bir kadeh daha derken yalan olmuþ gençliðim



Usandým bu dünyanýn kaprislerinden
Onurumu daha fazla ayaklar altýna alamam
Benim Tanrý’m biliyorum, beni üzmez
Nedense ben, beni üzen ve yüreðimi acýtanlara koþtum...








16.12.05 M. Gökçek




















ÝZ





Ýzmir sokaklarýnda ve yapayalnýz
Yaðmur yaðýyor, pencerenin camýna
Gözlerinden bu kez bal damlamýyor
Usulca yaðan yaðmura karýþan göz yaþlarýn




Ve ben hülyalý bakýþlarý düþledikçe
Az sonra doðacak güneþe, eminim
Yakararak Tanrý’ya merhaba diyeceðim
Ve senin gözlerinden yine bal damlayacak




Çok kapýlar açtým, çok kapýlar kapattým
Hepsini unuttum, silindiler hepsi aklýmdan
Ama açýk kalan bir kapý kaldý
Çünkü hâlâ üzerinde iz ve gül var...









20.11.05 M. Gökçek
















YER, GÖK GÜL


Ve yer, gök kýrmýzýydý... Çünkü gökyüzünden
Gül yaðýyordu...






Uzun zamandýr duyduðum huzur
Bir oyunu kuralýna göre oynayan
Ve yýllar öncesinin düþünü bir gün
Bal damlayan gözleriyle karþýma çýkaran




Uzaklarda ve yakýnýmda duran Tanrý’ya teþekkür
Nice soðuk günlerde bile, artýk yüreðim acýmýyor
Biliyorum emanet bu can, oysa hasretin dinmiyor
Demli bir çay içiminde, demsiz bir tat almak gibi




Ama yine de o gözlere gülmek yakýþýyor
Çölde bulunmuþ vahanýn susuzluðundayým
Sevmek yüce bir duygudur Tanrý katýnda
Sevisiz geçen ömrün sonunda zaten aþk yoktur...






2006 M. Gökçek




YAVUKLUM ASKER





Seni gördüðümde ve benliðimde
Gök gürüldüyordu sanki ýslanan yüreðimde
Daha on dört yaþýmdaydým ama
Beþik kertmesi yapmýþlardý, beþikteyken


Ýçimiz dýþýmýz bir oldu sanki bir anda
Koþturduk derelerde, bayýrlarda
Herkes bizi bilir bizi kollardý
Oysa biz, birbirimizi ne iyi kollardýk


Bir gün yürürken köyün taþlý yollarýnda
Muhtar çevirdi yolumuzdan bir el iþaretiyle
Ne yapalým yavuklum askerlik sýran gelmiþ
Ve yakýnmýþ gidiþin, yakýnmýþ vedalarla


Mehmet’im inan bir gün bile görmesem
Hasretin çýð olur yüreðimi acýtýr
Ama gidiþin dün gibi ve kulaklarýmda
Davul zurna eþliðinde arkadaþlarýnýn



On beþ ay oldu gidiþin az kaldý geliþin
Beklerken hasret kaldýðým mektubunu
Ve müjdelerken postacý senden gelen, senin kokunla dolu zarfý
Bilemezsin mutluluðumu, düþünürken kavuþmayý



Sarsýldým bir anda komutanlýktan gelen yazýyla
Çatýþmada vurulmuþsun Mehmet’im
Düþünürken seni ve beklerken kavuþmayý
Acý dolu yüreðim inan kanadý, acýdý



Þehit olmuþ, yüce bir mertebeye eriþmiþ
Üzülme dediler, aðlama dediler
Oysa ben üzülmüyorum, çünkü artýk düðünümüz olacak
Ama yine de bana köyün delisi diyorlar
29.12.05 M. Gökçek






GELÝN





Bir insan ancak böylesine katlanýr
Benim satýrlarýmýn sonuna düþen
Hýrpalanmýþ yýllarýn hor görülmüþlüðünde
Aðlamaklý günlerin gül damlayan yanaklarýnda




Yýllarýn çarpýklýðýyla nikahsýz gecelerde
Seni avutmak ve yüreðine su serpmek
Bir rüyadan uyanýrcasýna yüreðim
Gönlüm bu arzuda ya, us nerede !...




Umarsýzlýk içimde kadýnca bir alev
Çýkmaz bir sokak deðildir elbet
Ateþten gömlek giydirme vesikalý yarim
Yüreðimin ve gönlümün gelinlik tacýsýn...








23.01.06 M. Gökçek
















ON DÖRT ÞUBATLARDA...







Gözlerin gözlerimden uzaklaþtýðýnda bir tuhafým sanki
Fikrim isyanlarda asi gönlüme huzur yok
Tasalanma gül yanaklým, üzüm gözlüm ve her þeyim
Karanlýk günlerin ayak izleri sanki yüreðime yaklaþýyor





On dört Þubatlarda üzüntüm sonsuz
Olmayan sevgilinin yüksündüðüm güzelliðine bakýp da
Yürüyen akþamlarda býraktýðýn ayak izlerinden
Ve býraktýðýn kokundan buldum da seni, yanýna geldim...








11.02.06 M. Gökçek




















MAHKÛM







Seni, senden çaldýðýmda eminim
Hayalinle yaþasam bile, mahkûm olacaðýmý
Ve bu mahkûmiyetle sürecek günlerimin
Yorgun düþlerimde çetelesini tutacaðým





Yok olmadan gözlerimden ortaya çýk artýk
Gardiyanlar götürmeden görüþ günlerinden
Gözlerinde gözlerimi gördüm varlýðýný yitirmedim
Gelmelerin zamaný olmaz, bilirim vuslat yakýndýr








17.02.06 M. Gökçek













GÜL VE AY...






Ay ýþýðýnda gülmek var ya
Beklenircesine gecelerce ve günlerce
Ay ýþýðýnda saklýdýr gecenin gizi
Gül, sana gülmek yakýþýyor ay ýþýðýnda




Ayýn þavkýnda suya yansýyan yakamozlar
Biliyor musun yüzün gibi parýldýyor
Su, susuzluðu arar benim deniz kýzým
Zulamda sakladýðýmý bul artýk, gül ve ay




Sana ve sensizliðe kýyamam
Gözlerinde biriken yaþlar, bilirim hasretin
Hatalarýný unut, gözyaþlarýný sil artýk
Kokularýna hasret uykularýmda dolaþtýðým




Doðan bir gün beni gecenin derinliðinden kurtarýr
Yeni bir gün hatýralardan uzaklaþtýrsa da biraz
Yürüyen akþamlar dindirmiyor acýlarý
Kaybolan yýllar getirmiyor gidenleri, ama sen yine gül ay ýþýðýnda...






22.02.06 M. Gökçek








YALNIZ AÐAÇLAR




Rüzgârýn ýþýltýsýyla eðilen, ve
Maðrur bir edayla selam veren dallar
Yaðmura aldýrmadan hüzünlü bir bakýþla
Sanki diðer bir aðaca aþkýný anlatýyordu.


Üreme mevsiminde havada uçuþan
Toz bulutlarýnýn içinden bir zerre
Senede bir defada olsa aþkýna uçardý
Doðanýn o yalýn esen rüzgârýyla...


O rüzgârla birbirlerine kavuþan
O iki aðacýn dallarý
Gizemli iki sevgilinin buluþmasý
Birbirlerini kucaklayan ve yerlere kadar eðilen dallar...


Nihayetinde saygý duyulan bir doða mucizesi
Ve rüzgâr... ve yaðmur
Ýki aðacýn bizlere anlattýðý
Yaþam dolu uzamýn içinde pýrýl, pýrýl gökyüzü


Aþkýn gizemli yollarýndaki, o aðaç
Mahcup bir edayla, erkekliðini anlatýrcasýna, diþisine
Kim bilir bizlere ne anlatýrlardý bu tavýrlarýyla
Esen rüzgârla aþkýný ve seviyle kucakladýðý, bizleri anlatýrdý...




18.05.06 M. Gökçek
















YILLAR GEÇSE DE...






Yýllarýn çarpýklýðý ve bir akþamüstünün çýplaklýðý
Ümitlerim hâlâ koynumda, yýllar geçse de acýmasýzca
Hava bulutlu bu gün, ama yüreðim pýrýl, pýrýl
Kim bilir, belki, bir kuþ havalanýr senin diyarýna



Rüzgârlar... ah... rüzgârlar...
Kuþun kanadýný besleyen rüzgârlar
Yýllarca uçsa da, senin diyarýna
Biliyorum, seni artýk adresinde bulamayacaklar...




Ve ben yine burada olacaðým, onurumla
Yýlmadým bu hüzünlü dünyamda mahur gözlüm
Bir kuþun kanadýnda nice sýrlar gizlidir, bilir misin
Esen rüzgâr fýrtýnaya çoktan dönüþtü ve kuþ çoktan uçtu yuvasýndan...





20.05.06 M. Gökçek














































Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.