Vesairgücü tükenen yıldızları ben astım ağzını aradığım geceler ölmesinler diye hafızası çürümüş duvarlarda oku hafız. dinlemeyi bilecek kulak yeşert çünkü bunlar devam eden vesair şeyler gözleri sıyrılmış, aklı çalınmış hepsi hepsi sönmüş birkaç yıldız krateri taht diye kurulan tabutlara çakamazken tek bir çiviyi dudakları bu sökülmekler neyin tabiri fena eğilmiş dünya fenâya boynundan ağır ilmek ölü dağıtıyorum diri çağırıp kör sesler bilmez bu hüznü bilseydi, büyük bir ağaç gibi gölgelerinde yıldızlar oynayan kuyular uslar karanlığı sen kaybolma -ışığım- ardından rüzgârlar ve düne karışan ne kadar yarın varsa gökte bir buhurdanlık sesi çınlamamış.. kör sesler bulmaz bu üzn’ü |