SUSTUMSustum Döküverdim eteklerimden tüm sevdanı alabora On sekizim kadar masum sevdim seni On sekiz yerimden yara aldım böyle yapayalnız Sustum Yakın olan her uzağa Bir beden daha büyüttüm göz bebeklerimi Balçıkla sıvamak işten değil bu başına buyruk dünyayı İnkar edecek değilim Bir bardak su içinde bile sancıyordu adın Sustum Yokluğunda Utandım kendimden Sevgimden Beni bir sevişte yere yığan katilimden Hafifliği bu ayrılığın Umurumda değil yüzümün derin çizgileri Bir kurşunda vururum bu uykuları Sana ihanet olur birbirine kavuşan kirpiklerim Sustum ; Okunmadan bırakılmış romanlar gibiyim ey yar ! Haykırıyorum her satır ellerine dokunmak için Çok üşüyorum Bir sayfa daha çevir senli günlerimden Al götür beni Arındım bak huysuzluklarımdan Ayak uydurulamayan ölüm dansı Erken geldi ufukların kan uykusu Aynı notada titredim gözyaşıyla Aheste aheste aldım içime sızını Herkes kavuştu Tanıdığım herkes Savruldum tespih boncukları gibi Düştüm ayak ucuna Vebali yanız ödedim Sen mevsimden mevsime tek başına atlarken Sustum Bitti kısa öykümüz Çok sevdiğin gözlerim küs her şeye Tutarsız bir kimlik taşıyorum ki benzemiyorum artık bana ben Bu defa başka bu kalem kıran dava İyi niyetlerim infaz Kalbin vermiş ölüm ilanımı Bugün ay senin yarın güneş Bugün bu rutubetli acı benim Yarın kol kol gezmenin hazzı etinde Düşmanlığı çağırıyor zaman ’iyi kal ’ da desem ; benli bir intihara tıkıveriyor özlemelerin seni Biliyorum Adımı duydukça irkilecek içinde birşeyler Çok ta umrunda değil bu temmuz titremeleri Hissetmediğin tenimi soyunup bir avazda Çivi çiviyi söker deyip döküver Kızılırmağa Bir ben değilim deli Aynı kefene koymazlar bizi yar Aynı şehirde çöreklenmez üstümüze ay Kalpsiz sayma beni ne olur Arındır şu derin uykudan düşlerimi Sustum Sen ömrümün geri kalanının yemini Duyurmaksa seni ele Bir yürek daha dilenirim hayattan Bir canım daha olsa Hiç düşünmez severim seni Gülşah Gayret Tekirdağ _ |