DİREKSİZ KUBBELER
Kâbe!...Ulu mabed!...Mescitlerin merkezi!
Basıyor bağrına kulları, fark etmez fakiri, zengini! Makam-ı İbrâhim’den yükseldi, Kâbenin temeli! Coşkuyla kucaklıyor, “Lebbeyk” diyerek gelenleri! Yeryüzü mescit, gökyüzü onun kubbesi! Yalnız onun içindir, cümle mahlukatın secdesi! İnşa etmiş ecdâdım, kubbeleri direksiz! Bir taşını dahi koymamışlar, gusülsüz, abdestsiz! Fatih camii, Sultan Ahmet, Edirne’de Selimiye! Sâlâlar, Ezanlar yükselir minarelerinden, biteviye! Şadırvanında bekler emre âmâde, abdest için nalınlar! Secdesinde nemlenir gözler, nurlanır, tertemiz alınlar! Son yolculuk için, avlusunda bekler, musallâ taşı! Hiçbir fani, gitmez bu âlemden, ona koymadan başı! İnsanı çeker alır mâsiyetin koynundan, hutbeleri! “Allah-ü Ekber” sesleriyle inim inim inler kubbeleri! Kürsüsünden feyiz alır, Ümmet-i Muhammed’in cümlesi! Dünyaya bedeldir, va’z-ü nasihatinin bir kelimesi! Mihrâbında secdeye varır, milyonlarca başlar! Secdesinde akar gözlerden, Allah için yaşlar! İSMAİL KILIÇBAY 2004 |
Basıyor bağrına kulları, fark etmez fakiri, zengini!
Makam-ı İbrâhim’den yükseldi, Kâbenin temeli!
Coşkuyla kucaklıyor, “Lebbeyk” diyerek gelenleri!
Yeryüzü mescit, gökyüzü onun kubbesi!
Yalnız onun içindir, cümle mahlukatın secdesi!
İnşa etmiş ecdâdım, kubbeleri direksiz!
Bir taşını dahi koymamışlar, gusülsüz, abdestsiz!
Fatih camii, Sultan Ahmet, Edirne’de Selimiye!
Sâlâlar, Ezanlar yükselir minarelerinden, biteviye!
Şadırvanında bekler emre âmâde, abdest için nalınlar!
Secdesinde nemlenir gözler, nurlanır, tertemiz alınlar!
Son yolculuk için, avlusunda bekler, musallâ taşı!
Hiçbir fani, gitmez bu âlemden, ona koymadan başı!
İnsanı çeker alır mâsiyetin koynundan, hutbeleri!
“Allah-ü Ekber” sesleriyle inim inim inler kubbeleri!
Kürsüsünden feyiz alır, Ümmet-i Muhammed’in cümlesi!
Dünyaya bedeldir, va’z-ü nasihatinin bir kelimesi!
Mihrâbında secdeye varır, milyonlarca başlar!
Secdesinde akar gözlerden, Allah için yaşlar!
TEŞEKKÜRLER KARDEŞİM YÜREĞİNE SAĞLIK.................