KIVRIMLI YOLLARDA GÜLER
Kalem üç
Bu sefer yazdı Başlayacağım yeri kaçırmadan Bilemediğim bir hatıra aynası satırlar Yüzümde benekler oynaşır Nasıl yükseliyor sesin rüzgarla Ferman okutuyor gözlerin Gökyüzünde ihtişamı var duruşunun Kıvrımlı yollarda güler sevdiğim İnişi de vardır bu aşk yokuşunun... Ebru desenleri ile süslü tablosu Uzadıkça uzar mesafelerin sanal kablosu Sessizliğin acıması yoktur ki Unutsan da tüm bildiğini Hatırlatacak sana işte bir ayna Uğuruna tükürdüğün Kırıldığında Acıma gömüldüğüm o çaresiz rüyada Ve bir söz daha Kaybolur sol yanımın sağ duyusu Acımış yokluğunun keskin kokusu... Çevrimiçiyim Sana her daim Bir dürtü uyandırır beni uykularımdan Kıvrımlı yollarda güler hasretinden içtiğim Beni senin yanına taşıdığından Sarhoşum Gülleri koklayıp atma Gözlerinden ela ela bana öfke savurma Sıkışıyor sözlerim sayfaların sınırlı karakter sayılarında Ağırlaşıyor duygularım senin ıssız duvarında... Bırak tenin tenimde titreşsin Telefonlarımız bizden uzakta dinlensin İletildi raporu hiç gelmese de olur Her öpüşün, dokunuşun Anında cevap bulur... Giden mobil veriler Gelmese de olur Kıvrımlı kıvrımlı yollar artık gülmese ne olur? Senin kollarında durumum Üç noktayı çoğaltırken Tüm ifadeler yüzümden Yüzüne aşkla dokunur Seni özlüyorum ben... Ölsün bu mesafeler Kolların huzur kapım Sonuna kadar aç bana Kokun bildirim sesi Beni çağırır sana... Biz gülersek seninle Kıvrımlı yollarda güler Elektrik bile isterse Gitsin nereye giderse Ellerim ellerindeyken Kainat güneş bize... |