CAN CANA SUSAYINCA KAN OTURUR DUDAĞAHayatın önünde hizaya çekilen asker gibiyim dön diyor dönüyorum sev diyor seviyorum git diyor gidiyorum bırakıp ardıma bakmadan. Arada çaresizce firar etmeye kalksam ensemden tutup ayaklarının dibine atıyor tezkereme bir ay daha fazladan katıyor.. Aşkın ertesinde ki mülteci kampındayım en büyük cezam kesildi nöbetim var gece gündüz terkedilen gönülleri bekliyorum çaresizliklerinden kimse faydalanmamalıymış terkedilmek de bir nevi tecavüzmüş ruh en büyük darbeyi ummadığı kişiden yer kimseye söyleme diye de kulağı çekermiş.. Her yerde kıvranan insanlar bir boşluğu avuçlayıp avuçlayıp sinelerine sürmüyorlar mı kahroluyorum gözetlemekten yorgun düşüp başımı çaresizliğin taşına yaslıyorum garip bir aşık eşlik ediyor öyküme ben de diyor ben de sendenim. Daha ne kadar dayanır susuz kalan bir kelebeğin kanadına yüklenmişken aşk üç günlük ömrünü ziyan eder de konar mı omuzuma bir daha. Elim yüzümü sıvazlarken kaybolmuş bir sevdanın üstüne, yüzüne dokunduğum günler düşer ellerime sakallarının battığı zamanı devşirir dudaklar keserim düşünmeyi yüzüme batmasın yeniden diye senin sakallarını kestiğin yerden keserim her şeyi bir mülteci de benimdir artık nöbet tutulanların haberi yoktur bundan onlar bir kendileri var sanırlar bu kampta nöbetçinin halinden ne anlarlar tek kendilerine bakarlar. Her seven yalnız değil midir sevildiğinden habersizken. Kendi kendime küsüyorum bazen. Hep mi kavuşması imkansız bir sevda kovalanır böyle yorulan bir avcı gibi nefes nefese çöküyorum saçım yaslandığım ağaca dolanıyor bir zamanlar onun eline dolanırdı aşk kondururdu aralarına belik belik çıkan her asi tutamı öperek koyardı yerine dudaklarım kıskançlıktan alınırdı sevdanın en nadide güzelliği gözlerime salınırdı.. Bir tövbe/nin önüne çörekleniyorum yılan gibi soğuğum.. Üşüyorum... Ne ellerim ne ayaklarım ısınmayı hatırlamıyor artık o kadar kanıksamış ki yokluğunu sanki ben değildim bir zamanlar dudaklarıma dişlerini geçirerek ısıttığı şimdi kenarında ayrılığın kanı var Yaslandığım çam ağacı erkeksi kokusunu getirir bana bıkkınlığın gölgesi sessizce vurur cana. Ayvazım DENİZ |
Yüreğine sağlık üstad
Kalemin susmasın
_____________________________________Saygılar