Bir İnsan/ Yürek SahibiSoğuk bir coğrafyanın fakir sofrasında unuttu yüreğini/Aldatılmış düşlerini arıyordu gözleri. Esmer hayallerin gölgesinde uyurken tüyü bitmemiş çocukluğu Zamanın kipine sığınıyordu ürkek iyi niyetleri Gölgesi düşüyordu batan güneşin çıplak topuklarına Islak bir gülüşle dayanıyordu göğsündeki aslana… Ki...Konuştukça güvercin gagalı gün saçlı dilekleri Özgürlüğü susturulmuş halkların dilinden öykünür gibi Ya da toprağa gömer gibi doğumu Lokmaya susar gibi tokluğu! Eskimeyen bir hüznün parmakları kınalanıyordu yetinin eşiğinde Yeniden bir namlu dayanıyordu düşlerin şakaklarına Yenilenen/ sus rengi bir akşama meftun gözlerle Ölümü sever gibi Ya da koşar gibi ekmek kırıntısına Öylesi mahzun/sefil dünya da Yüzleşirdi belengaz sabahlarda öz varlığıyla Bir önemi var mıydı sahi yaşamda? Kirpiklerine firari kömür damlalar kuşatadursun Paslanıyordu tebessümler yarına… Çiçek işlemeli kundağın bulaşan k/ana havar kattıkça nabzının ahengi Bir zulme başkaldırmak kadar insandı Sus kadar zul bir kalabalık içinde Tan vaktini giyinen suretlerin derinliğinde Çocuk ciğeri alazlanırken çığlıklarla/kızıl kıyamet Yağmalanan bir ülke sözcüklerle Zincirleniyor dağlarımın karına… Saatler yokluğa tik tak Dilinde ezbere dizilmiş yanılgılar Gözlerine bağlanmış bir zifiri yazma isyan Adressiz bir yalnızlığa öfke sızlıyor hiçliği Midede kalabalık düşüncelerin kıvranışı geceyi tırnakladıkça Ve toprak kokusu genzini yaktıkça hıçkırıklara bölünüyor çaresizliği Biliyordu ki her yeni günle çakallarla nöbette gözleri düşüncelerin. Dilinde farklı dönse de tümceler o bir insandı/yürek sahibi… //Ne vakit kıvrıldıysa ayrık otu toprağa o vakit bitti kardeşlik otun ve toprağın bağrında/ |
Paslanıyordu tebessümler yarına…
Belkide insan olmaya inat ettikçe
daha da dinmeyecek ruhundaki fırtına..
Şiir sesin susmasın
Sevgimle