Kavsen, çakarken anlıma sevdanı ayrılıklara büyüttüğüm masal misali ezberimde söz yangınların bil ki; bıraktığın çerçevelerde küllerim geçmişin ün`lerinde bin kez doğurdum seni şimdi; titreyen avuçlarımda yokluğun her iç çekişime çatlayan hasret ki yabancıdan daha yabancı bakışlarında azar ergenliğin uçuşan kanatlarında kabuk döken yaralarımın ahtı dayar şakağıma intiharı daha dün; okul çıkışlarında titreyen sevinci karşılayan sokak başı dönerken bin nazla bakışlarım bakışlarına çocuk korkularımın savurduğu çıkmazda tüyü bitmemiş ürkekliğimi amacına bağışla bugün; kuruduysa aşk gidişin yağmurlarında göğsüne ektiğin kin tohumlarında hazan sarmaşığı ikimize dön ve bak bedenine sığmayan ateşi bende unutuşunla gözbebeklerimde biriken dar`a asılı günahsızlığım kim serpti göçüme kızıl toprağı ne olur dön çehreme lehimlenmiş kederi merhamet büyüsüyle sağ ben, seni ağladım yıllarca sen, beni aşkla yenilen yenilen yenilenelim yar Sude Nur Haylazca |
kim serpti göçüme kızıl toprağı
ne olur dön
çehreme lehimlenmiş kederi merhamet büyüsüyle sağ
çok güzel