BANA AĞLAMAYI ÖĞRET ANNE
Asılsız bir ilan gibi görülürse insan olmak
En ucuz ölüm biçimi olur elbette yaşamak Şimdi ben doğmaya utanan Bir gün gibi yaralıyım Vurdumduymazlığıma tetik çekiyor İyimser duygularım Her ihtimalin arkasında gözyaşı Her ihtimalin yanında ağıt Hangi geceye girsem yanıyor Nereye dokunsam kanıyor İçimdeki acıyı tutuşturan Bir alev topu oldu bakışlarım Gözyaşlarımı biriktirdim yüreğimde Erkekler ağlamaz deme Bana ağlamayı öğret anne Acısını ağıtlara döken ananın Tabutun önünde taşa dönmüş babanın Sancılı yüreğine Vebalimi deva diye sürmeliyim Çocuk gözlerindeki dehşete İnsan ürünü vahşete ağlamalıyım Bana ağlamayı öğret anne, bana ağlamayı Yaşamak umudun mavisinde Yaşamak gülüşlerin kalbe vurduğu yerde Şimdi haramiler var şehirlerde Şimdi vakitler ölüme ayarlı Şimdi vazifeli kurşunlar Var oluşun bir numaralı sanığını vuracak Yasaklanacak insanoğluna insanca yaşamak Zabıtlara geçmiş kimlikler Sevdanın hükmü kalır mı anne Süngünün ucunda yürekler Anne ben Vicdanını satıp sermaye yapanları gördüm Yaratanı unutup Şeytana tapanları gördüm Erkekler ağlamaz deme Bana ağlamayı öğret anne Cinnet pazarlarında pazarlanan canlara Niyet kuşları önünde dökülen kanlara Vebalimi deva diye sürmeliyim İnsanlığın acizliğine Şanın şerefin ucuzluğuna ağlamalıyım Bana ağlamayı öğret anne, bana ağlamayı Acı değişmiyor anne değişmeyecek de Hayat ucuz bir roman gibi okunacak hep Hayaller bir bir kurutuluyor Ömür defterleri arasında Sitem iklimlerinde Kırk kahır yağmurlarıyla besleniyor gözler Çağa mühür vurmuş ölüm tacirleri Çağdaşlığın sancısını çekmek yok İnsan olmanın acemiliğinden utanma yok Tanrım bir dil verseydi Konuşabilseydi Yusuf yüzlüler Sorabilseydi kravatlı amcalara Neyin bedelini ödediler Anne ben hayalleri içinde ölenleri gördüm Aynı gün Umutlarının cenazesini taşıyanları gördüm Anne ben kendi cesedini gömenleri gördüm Erkekler ağlamaz deme Bana ağlamayı öğret anne Şahadete gönderilen körpe bedenlere Kahpe kurşunlara adres gösterilenlere Vebalimi deva diye sürmeliyim Kulun kula taptığına Namussuzların asalet sattığına ağlamalıyım Yurdagül ÖZAY |
İnsan ürünü vahşete ağlamalıyım
Bana ağlamayı öğret anne, bana ağlamayı
Ağlmaka acıların dışa vurumu ve dışa atılmasıdır bana göre. Erkek ya da kadın hiç farketmez hepimiz insanız ve dünya üstünde var olan her vahşete, her acımasızlığa, her haksızlığa karşı durmayı ve onların acıları karşısında ağlamayı öğrenmeliyiz. Yoksa gözpınarlarına biriken yaşlları yine içimize atmakla en büyük kötülğü kendimize yapmış olmaz mıyız?
Ağlayabilmek ve inatla yaşama direnmek galiba bunu başardığımız zaman bu acımasızlıklara son vermeyi başaracağız ne dersiniz?
Çok güzel ve anlamlı idi dizeleriniz. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize