Borcunan harcınan tarlayı sürdük,
Buğday ektik kara yulaf derdik,
Hata ettik sizlere güvendik,
Verilen sözler tuzak değil mi?

Tavan ile taban arasında ezildik,
Gübreye mazota veresiye yazıldık,
Emeksizler güldü bizler üzüldük,
Ödenmeyen hakka yazık değil mi?

Emekler tümden gidiyor boşa,
Bölünen zeytin dokunur mu dişe,
Zarar silsilesi gelmesin gayrı başa
Eski yakıtımız tezek değil mi?

Ne hale getirdiniz pancar kotasını,
Şaşırttınız çiftçinin rotasını,
Sırça köşkte oturanların hatasını
Çiftçiye ödetmek yazık değil mi?

Tutmadınız verilen sözleri,
Gelin de görün eskiyen yüzleri,
Malımda kaldı tefeci gözleri,
Buda attığınız kazık değil mi?

Yok ki mazotu sürse tarlasını,
Kimden alsın mazot parasını,
Unutmuşlar çiftçinin davasını
Bu düzen bozuk değil mi?

Çiftçiyim işim harman savurmak,
Derdimiz yavruları doyurmak,
Suç mu oldu hakkımızı aramak,
Verilmeyen hakka yazık değil mi?

Çiftçi değilim ama anlarım halinden,
Gocunmayın Nihat’ın dilinden,
Türkü söyler herkli tarla yolundan,
Okuduğum türkü acı bozlak değil mi?

HERK sürülmüş tarla

YOZGAT…Koçaklı Nihat Arslan