babamın gidişiydi yokluk yorgunluk annemdi biraz göğsümün tam da ortasında nefesimde ağırlaşan hayat…
çatısında havai bulutlar gezen yıldızları kayan gökyüzünde dilekti umutlar karpuzdan fenerlerle yüzümüzde ışıldayan kocaman şehirdik kalabalıktık bir zamanlar iki küçük alyanstı bağlılık yıllar öncesinden ve hiç eskimeyen bahçesinde akşam sefaları açan…
gözlerimde parlayan neşe çocukluk armağanıydı beş taşa bıraktığımız kahkahalarda ... yağmurlar çoğalalı parklarda oniki yaşımı sakladığım salıncaklardandır dilimdeki ki pas!
körebeli günlerden kaldı kirpiklerimdeki beyaz bağ çözmeye cesaret edemediğim karanlık ve oyun oynamayı bıraktığım yarınlar.
saymazsak gizli kaçamakları bezden bebeklere saklamasaydım grileri hiç uzamazdı kadın saçlarım tutunamazdı kaderin örgülerine buruk bir şarkıda yanmasaydı yürek nereden öğrenirdik yoksa insan olmayı…
ne vakit gün ağarsa güneşe uyar yüzüm arsız yazlı tenim yeniden giyinir kuşanır sokaklara sevmek için çıkar çocuk adımlarım rüzgâra bırakıp sonbahar saçlarımı bir yaz hikâyesi yazar parmaklarım alıngan sıcaklarda ısınır güzlü başım…
ve; gümüş bir kolye taşıyorsa deniz yanımı çıpasını çok uzaklara attığım zamana bağladığım mavi kurdeledir anılar terli alnımda taşıdığım.
saatleri yeniden kurmaksa yaşamak yeni denizlere yeniden yelken açar kollarım…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çıpa şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çıpa şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
saymazsak gizli kaçamakları bezden bebeklere saklamasaydım grileri hiç uzamazdı kadın saçlarım tutunamazdı kaderin örgülerine buruk bir şarkıda yanmasaydı yürek nereden öğrenirdik yoksa insan olmayı…
ne vakit gün ağarsa güneşe uyar yüzüm arsız yazlı tenim yeniden giyinir kuşanır sokaklara sevmek için çıkar çocuk adımlarım rüzgâra bırakıp sonbahar saçlarımı bir yaz hikâyesi yazar parmaklarım alıngan sıcaklarda ısınır güzlü başım…
ve; gümüş bir kolye taşıyorsa deniz yanımı çıpasını çok uzaklara attığım zamana bağladığım mavi kurdeledir anılar terli alnımda taşıdığım.
saatleri yeniden kurmaksa yaşamak yeni denizlere yeniden yelken açar kollarım…
saymazsak gizli kaçamakları bezden bebeklere saklamasaydım grileri hiç uzamazdı kadın saçlarım tutunamazdı kaderin örgülerine buruk bir şarkıda yanmasaydı yürek nereden öğrenirdik yoksa insan olmayı…
ne vakit gün ağarsa güneşe uyar yüzüm arsız yazlı tenim yeniden giyinir kuşanır sokaklara sevmek için çıkar çocuk adımlarım rüzgâra bırakıp sonbahar saçlarımı bir yaz hikâyesi yazar parmaklarım alıngan sıcaklarda ısınır güzlü başım…
ve; gümüş bir kolye taşıyorsa deniz yanımı çıpasını çok uzaklara attığım zamana bağladığım mavi kurdeledir anılar terli alnımda taşıdığım.
saatleri yeniden kurmaksa yaşamak yeni denizlere yeniden yelken açar kollarım…
Sevgili Neslihan sabaha düştü açılan yelkenlerin umudu...Bugün her şey daha güzel olmalı dedirten dizelerin gönül sultanını tebrik ediyorum... Yüreğine sağlık... Kalemin daim olsun... Şiirle şiir tadında kal...
bir çok şairde kalacaksınız.söyleme uslubunuz ve dili kullanışınız ciddi bir emek ve birikimi işaret ediyor..büyük hazdı çıpa ..attığınız yerde bize fotoraflar bıraktı
Gözlerin, yüzün ön tarafında olmasının bir anlamı olmalı Neslihan.. Belki bakış, belki yöneliş.. Mâzidekiler tecrübe bir yaşanmışlık olarak hatırlanmalı galiba; İyisiyle, kötüsüyle..
körebeli günlerden kaldı kirpiklerimdeki beyaz bağ çözmeye cesaret edemediğim karanlık ve oyun oynamayı bıraktığım yarınlar.
saymazsak gizli kaçamakları bezden bebeklere saklamasaydım grileri hiç uzamazdı kadın saçlarım tutunamazdı kaderin örgülerine buruk bir şarkıda yanmasaydı yürek nereden öğrenirdik yoksa insan olmayı…
Şiirinde duygularını benzetmelerle yansıtışın çok özeldi. Şiir sevgin ve duyarak ve de hissederek dizelere aktarman çok güzel. Sevgilerimle....
Geçmişin ayak izleri ne kadar temiz ve sular ne denli duruymuş,ruhumuzu ören sarmaşıkta suç zaman zaman çalılara dolanan ve yırtılan entarimiz,kaybolan gölgeler seçemediğimiz...Müthişti...Ayrıca türkçe adına da kutladım efendim.Selam,saygı...
bezden bebeklere saklamasaydım grileri
hiç uzamazdı kadın saçlarım
tutunamazdı kaderin örgülerine
buruk bir şarkıda yanmasaydı yürek
nereden öğrenirdik yoksa insan olmayı…
ne vakit gün ağarsa güneşe uyar yüzüm
arsız yazlı tenim yeniden giyinir kuşanır
sokaklara sevmek için çıkar çocuk adımlarım
rüzgâra bırakıp sonbahar saçlarımı
bir yaz hikâyesi yazar parmaklarım
alıngan sıcaklarda ısınır güzlü başım…
ve;
gümüş bir kolye taşıyorsa
deniz yanımı
çıpasını çok uzaklara attığım
zamana bağladığım mavi kurdeledir anılar
terli alnımda taşıdığım.
saatleri yeniden kurmaksa yaşamak
yeni denizlere
yeniden yelken açar kollarım…
B
a
y
I
L
DIM
hemen.
saygımla.