Gider Biz Bizden
Yıktı geçti kültür emperyalizmi;
Sürülür özümüz, gider biz bizden. Döşe yediğimiz dirsek mi, diz mi? Vurulur özümüz, gider biz bizden. Allah’ın emrine kalın set koyduk. Ruhu tırmaladık, kanattık, oyduk. Eğlenceye, zevke, sefaya doyduk; Yorulur özümüz, gider biz bizden. Ruhların bedenden mezarları var. Debelenir vicdan, çökmekte duvar. Şeytanlar birleşmiş, güneşi sıvar; Sarılır özümüz, gider biz bizden. Bırakılır kitabım aklın dışında, Aşk izi silinmiş gözün yaşında Devran yürütülür küfrün peşinde; Gerilir özümüz, gider biz bizden. İffetin pabucu savruldu dama. Sevginin böğrüne çakıldı kama. Yırtıldı urbalar, tutmuyor yama; Dürülür özümüz, gider biz bizden. Ağlar ruh, kalmadı dirlik düzenim. Dengemiz bozuldu, tartmaz mizanım. Tükenir şenliğim, şimdi hazanım; Serilir özümüz, gider biz bizden. Kılavuz olmadan yitik bulunmaz. Dibi bilinmeyen göle dalınmaz. Hiç bir vurdumduymaz söze alınmaz; Darılır özümüz, gider biz bizden. Kamil Durmuş |
bilinçli kalemin bilgilendirirken düşündürüyor da aynı zamanda
şair üzerine düşen sorumlulukla bulunduğumuz aslınd aiçler acısı olan halimizi özetlemiş
ne halde olduğunun bilincinde olmak aslınd aen büyük şans olsa da üzerimize sinen bir
neme lazımcılık, bir gamsızlık ve vurdum duymazlık hali malumumuzdur.
son makalemde bu konuya değinmiştim ben de
tevafuk oldu şiiriniz.
selamlarımı bırakıyorum mümtaz sayfanıza