Denizce, Duyguların Dansı...
Hoşgeldim,
Yaşım rakamla kırka yaklaşsa da Soranlara bazen doğruyu söylesemde, Anladım, İnsan hissettiği yaştaymış, Öğrendim, Genç hissedenin, gönlü gençmiş.... Ben daha yirmi yaşındaymışım, bildim. Bu karmaşık yaşa hoşgeldim Sende Geldin Hoşgeldin otuzların sonuna, 2009’un başına. Bu yazılarınla Denizce, Bu yürekliliğinle erkekçe, Hoşgeldin ... Susma Denizce, Sen konuş hep, böyle özgür, dilediğince İçinden geçenleri dök mısralara Paylaş bizimle, içinden geldiğince. Ne şanslı yer imiş senin olduğun gözler, Kenarında hayattan, kırk yıldan gelen izler, Onlar da kalbim gibi sevgili yolu gözler, Anlatamaz hisleri, aciz kalan bu sözler. Bütün nazlarına razıyım ben aslında Her nazında sıkıca sararım seni, sen farkına varmasanda Her sabahım seninle, her günüm yanında Dans ederim, gözlerim gözlerinde, kokun yanımda Dokunma mesafende olamasamda... Ses istemez yediverenler gönlünde açmak için Kalbinde sakladığın bu gurur, bilinmez -ki niçin ? Delirme ona / bana dokunamıyorum diye İşte korktu / m ateşten gülümseye Yanardağlar işlemez ateşten Denizce’ye.. www.edebiyatdefteri.com/siir/190658/zihin-oyunlari-i-ii-ve-iii_.html |