GünaydınBacası dumansız vapurların beyaz köpüklerinde yüzüyoruz Güneşin hüzün ısıttığı İstanbul pencerelerinden yansırken Gülümsemeyi borç bildiğimiz bahar dallarına dokunup Kucaklıyoruz uzakları yakın söyleten şarkıyı henüz Adı konmamış Gezgin ruhuyla ışıklı izini sürüyen bir salyangoz geçiyor Hatırlatırcasına gelişi, gidişi, yeri… Ve bir ömrün böylesi zorlu yolda öylesine kısa … Sakinleştirip hızla geçmeye çalışan bulutları Kısıp ta gözünün bebeğinde buğulanan hayatları Yenileniyor eski bakışlar Dur zaman -Sızı söyletme gitsin Dipsiz bir kuyu bulup söylenmeli bazen Üstüne aldırmalı geçmişin tüm kertiklerini Tırmanan sularla suçlarını çarpıp Toprak özünden alnına Serinletip serpilmeli filiz toyluğunda Uyan yüzünde duran Duran zaman Bir An Umut masallardan süzüldükçe olgunluğuna Büyüyorum dersin hatta utanmadan yaşlandım Kan(a) malarla yaşlanırsın da Bir sabah uyandığında burnuna çarpan baharla Yaşların silinir bir dalından süzülen soruyla Nerdesin? Günaydın Umut Sensin … 17.03.07 Yasemin Sezer |