Fırtına Öncesi
Bir fırtınaydı sesın
Ülkemin kırık dökük sokaklarında yankılanan Bir bardak sudan Okyanus yapardık her yudumda Kurumuş bir fidandan Ormanlar kurardık bastığımız her toprakta Gozyaşlarımız akamazdı kederli yüzümüze Bağıramazdık, kızamazdık bu hayata Kalbimiz anılarımızın, özlemlerimizin, umutlarımızın mezarıydı Ve içimıze akıttığımız yaşlar Besliyordu açmayı bekleyen solgun karanfili Yeni zamanlarda, yeni iklimlerde Yeni bakışlar keşfediyorduk Biraz masum, biraz ürkek, çocuksu belkide Her yeni bakış kor olan sevdamıza Bir kibrit daha yakıyordu Duman olan ruhumuz döndürüyordu başımızı Anlayamıyorduk elbette Yanıp kül olacağımızı Ve biz bir köşede alevler içinde tutuşurken Ardına bakmadan gidiyordu o masum bakışlar Kulaklarımız duymuyor, gözlerimiz görmuyor, ellerimiz tutmuyordu Tutunamıyorduk bir dala Bir fırtınaydı sesin Zamanda kayboluyordu Türküler duymak istiyordun Engin denizlerden, aşılmaz çöllerden, bilinmez diyarlardan gelen Ağlıyordun, yaş içine akıyordu yine Ve karanfilin kan kırmızıydı bu sefer |