Biz bir çöl akşamında serin bir ferahlıkta ayak seslerini uçuşan etekleri derinden gelen o ilahi sesi orada duyumsamıştık.
Hâlâ oradayım
Anlamsız bir boşlukta çoğaldı ses Duymak istemeyen kadar sağır yoktur tersinden işlettiği zamanı Anlamak kafana vura vura
Cemre düşmüş Düşsün Her işimiz karla karışık yorgunluk Kim demiş olursa olsun Trakya trak trak Kassandra ile akraba değiliz Agamennon kimin babası Kraliçe Elizabeth kimin şeysi ise Arpası fazla gelen devirde bütün haralarda bir hararet Kan ter dehşet Afrika Uzakdoğu hatta kaçıncı dünya vahşet üstüne vahşet
Araya reklam alan yuutub vari Kedi eti yedi Ali ata bak Suna soğuk süt iç İlelebet payidar kaldık. Büyüdük Hatta ipek hep ip atladı Bir benim adım geçmedi metinlerde Bir türküde vardı yanlışım yoksa Aslında çok da tın... Adınız neydi kuzum Bu uzun boy bu kurum bu dehşetengiz tutum
Hâlbuki ilk kez gördüm Binlerce kez görmüş gibi tanıdık Bu her trene teşne hemzemin geçit Bu ifadesiz sokak kayın ağacı taklacı güvercinler Mahalli seçimde ilk kez görülmüştür mahalle sakinleri FesubhanAllah, dedi kaçıncı kez Demir yoluna ray döşeyen adam Çakıl taşlarına takıldı aklı
Ökse kurmuş o birini bekleyen ezgin kadınlar Hiç gelmeyecek siyah bir gece Derununda cila üstüne cila Su mermerinin buğulu yalnızlığında yontu üstüne yontu Gelir mi diye düşlemekle... her gelen, acaba bir iz Yoktur halbuki esamesi bile bellekte
Oysaki Bir misak vardı aramızda Kevgirle su taşıyacaktın düğünümde Ne sen geldin ne ben düğün yaptım Her yanlışı bir yanlışla kapatıp tıpatıp hatalar peşinde Söz oyunları Pozlar manşet üstüne manşet Sahi sen gelirsen mektup gibi gel Bembeyaz allı pullu Postacı uzun uzun çalsın kapıyı Bana kimse inanmasın
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dört şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dört şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Farklı tınısı var şiirlerinin, her satırın ardında, yeni ve farklı bir şey çıkacakmış hissi...patikasında uzayan kıvrımlı yollar...içinde özlemini duyduğumuz bir şeyler, boşluklar olur hani, iki yakasını bir araya denk getirecek aynı kader yolcusu bir söz dizesini yola vuran bir şiirden ısmarlamak gelir ya içinden...hiçbir hikayede adın geçmez, gölgeni unutturacak kadar silik ve ritmik bir atıştan ibarettir zaman. ilk acıyı orda tadarız...ellerimiz uzaklaşır, kalbimizin kilometre taşlarında yabancılık duygusuna eşlik eden hissizlik bulutu...olabildiğince çok içli ve hisliyken üstelik...uzaklaşır ardı sıra birbirine gözler...buruksu ve acımsı atlar o eşiğin üstünden kuyruklu boşluklarımız...
acı üstüne acı gelir sonra hayat, uzak üstüne uzaklar...ve içimizdeki ölülerin dirsek kıvırıp dudak bükmesinden anlarız ki kaos hãlã devam ediyor.
şiir de dolu dolu yağdı, neler neler düşündürdü. bazı şiirler yara bandı gibidir ya da ben çok önemsiyorum duygunun yarattığı hissiyatı...
Hoş buldum, ne mutlu bana...aslında benim teşekkür etmem gerekiyor. Bir okurun en büyük mutluluğu, beklentisini boşa çıkarmayacak iyi ve kaliteli şiirleri okumaktır. Şahsen kendi adıma seviniyorum.
Şiir ve edebiyat adına burda olduğun için biz de şanslıyız, teşekkürler çokça...
İnsana ve yaşananlara yabancı kalamıyoruz. Yaşarken değil ama sonradan baktığımda eğimli hafif yokuş bir yolda yürüdüm sanırken ; şimdi o keskin virajların ve tırmanırken zorlandığım tam vazgeçecekken, hadi yaparsın, diyerek kendime moral verdiğim zamanlarım olmuş daha iyi anlıyorum. Aslına bakarsan hetkesin yaşadığı bizim de,ah işte benim hikayem, diyecegimiz pek çok nokta var.
Şiirlerini ve yazılarını gıpta ile okuyorum. İmrendim sana ama konumuz; okur olarak okuduğun metne saygı göstermen ve sorumluk alarak irdelemen. Şiirin içine dalıp köşe bucak bakman. Ve dillendirmen. Teşekkür ederim burada olduğun için
Bazı payeleri okur veriyor. Sizin gönlünüze düşmüş bundan güzeli mi olur?
Santur dinlemeyi severim. Paylaşayım istedim. Dünyanın neresinde olursak olalım acıyı tanıyan bir yanımız var. Ve başımızı çevirip geçemiyoruz. Ortak paydamız insan.
Belki "hala oradayım" dediğindendir.
Kim bilir.