Grikaranlığın fakir odalarına güneşi giydiren sabır ruhumu emzirirken her lahzada gölgeler yankılarda öter... bu yüzden kan tenli gözlerim geçmişin çarkında ziyadesiyle bahardır çözülürken dirilişin zulmetinden ışık kalbimin özüne yürür kentler ölüm her andır varlığımı haykırdığım sürece zamanın rehberinde koşan nefes dövsede düğümlü sırları uçurumlarda/ uçurumun tonudur halimdeki gri insin bulutlar üzerime terlesin anılar tomurcuklarda bu yol çok sesli nağme çaresizliğin rampasında yürüyen mavi Hilal den bir nefes al yıldızlar gülsün akşamların üstadında hüzünlere yalnızlığın köpüren sevinçlerinde eskiler koşuyor dünü boyayarak nasılsa suretimdeki özlem sineme sussun sessizce aksın gölgeler karanlığın fakir odalarında güneş ... |
siyah şalını giyse de mavi
yine de parlar o yıldız , senin için.
yine de yaşıyoruz işte
sessizce yaramıza sarılarak..
hem hilal gôrünmeye dursun bir kere
herkesin söner parlaklığı, öyle değil mi şiirdaşım
Ne demişti şair;
Yıldız bir gökte güzel birde ayyukta
Ay bir yıldızla güzel birde bayrakta
Düşman pusuda güzel dost yanında
Kan damarda güzel intikam yakında
Aşk yürekte güzel dua dudakta
Kavga ayakta güzel ölüm yatakta
Çay bardakta su ırmakta sevda ırakta
şiir de tesbih ipliğinde güzel.
Sevgiyle kalasın hep
bir de tebessümle
-Ramazan Boran tarafından 8/26/2023 8:57:13 PM zamanında düzenlenmiştir.