henüz çatlamamış bir nüveydi suyun sunmadığı toprağın kavrayamadığı bir kün öncesiydi sessizliğin bir yalnızlığın anatomisi
bir zemin senfonisiydi yontulmuş ömrünün son kalanı yakasına takılan bir ödünç nişanı
kendisinin gün ağrısı önünde diz çöküp ağladığıydı kaç kelepçenin karasıyla yıkadı ellerini kangren yanıydı şafağın alnından öperek uyanamadığı kıyasıya kaybettiği savaşın en müstakbel sanrısı
içindeki bedevi yangını hiç bilmedi içinden kör bir kar kervanı geçti
bütün sıfatlarının yok sayıldığı derbeder bir cümleydi şimdi zamanın önsözünde bol dramlı virgül silsilesinden geçti hiç anlatılmamıştı hiç anlaşılmamıştı sanki hiç yaşamamış hiç yaşanmamıştı doğumundan başka hiçbir rüyası olmayan tekil bir düşün artığıydı
ne acısını filizledi ne de kokusunu değiştirdi hiçbir iz bırakmadan çekip gitti , ,
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_sürgün_ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_sürgün_ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ölümle yaşam arasında kün'e açılamayan bir tohum ne su ne ışık ne hava ne toprak beslememiş onu sürgün vermekten men edilip kendine sürgün etmiş kendini biçare tekil düşleriyle sevdaları acıları hüzünleri sevinçleri ve umutlarıyla yangına evrilmiş sessizliğine bürünüp anlaşılamamanın ve kendini anlatamamanın derin kederiyle yalnızca ve öylece kendine iz olarak uzaklaşmış tohumcuk
ne su ne ışık ne hava ne toprak beslememiş onu
sürgün vermekten men edilip kendine sürgün etmiş kendini biçare
tekil düşleriyle sevdaları acıları hüzünleri sevinçleri ve umutlarıyla yangına
evrilmiş
sessizliğine bürünüp anlaşılamamanın ve kendini anlatamamanın derin kederiyle yalnızca ve öylece kendine iz olarak uzaklaşmış tohumcuk
Tebrikle güzel şiire
Sevgi ve saygımla Sayın Boran