KOPUKNAME
Yatıralım dostlar masaya bir an
Menzile giderken nereden koptuk Kültür harmanıma mührünü vuran Nehirden, ırmaktan, dereden koptuk Biz bize benzerdik bir asır evvel Gıptayla bakardı hep yedi düvel Sanki üstümüze esti karayel Örften, ananeden, töreden koptuk İlim kapısında olmadık reşit Cehalet bizlerde envaiçeşit Yapmayınca ilmi hakiki mürşit Bölgeden, kıtadan, küreden koptuk Mümin sıfatımız çok muhteşem de Modaya esirdik giyim kuşamda Rehberimiz iblis, günlük yaşamda Kuran’dan, ayetten, sureden koptuk Kutlamadık yıllar yılı biz resmen Sahip çıkmayınca çaldılar kısmen Milli bayramlarda geçmiyor ismen Nevruzdan, bahardan, cemreden koptuk Bürüyünce aklı, gözü mal hırsı Unuttuk itikat, imanı, harsı Sanki torunlara geçiyor irsi İnfaktan, zekattan, fitreden koptuk Ömürlük sevdayı sananlar oyun Sezonluk aşklara eğince boyun Değişti kadına bakışı bayın Aslı’dan, Şirin’den, Zühre’den koptuk Geçim telaşesi sarınca bizi Silindi kalplerden fıtratın izi Velhasıl Delibal uzatma sözü Sıladan, vatandan, yöreden koptuk Celil ÇINKIR - DELİBAL |
Gıptayla bakardı hep yedi düvel
Sanki üstümüze esti karayel
Örften, ananeden, töreden koptuk
Memleketimizin getirilmiş olduğu akıbeti
hiç bir şiir bu kadar güzel anlatamamıştı...
tüm gönlümden kutluyorum mümtaz kaleminizi.
selam ve saygılarımla...