SABAHATŞiirin hikayesini görmek için tıklayın iki hafta oldu herhalde Yaşar abi amel bohçasını toplayıp Öteye yola çıkalı....
sabah eşi ceketini giydirir ve işine yolcular..halbu ki O o gün Ötenin yolcusudur... ama bilinemezdi... bilinmedi de... şantiyeye varır, arkadaşları ile şakalaşır, gün akşama hazırlanırken Yaşar abi bilmediği bir şafağa renk olacaktır... bir ara pencereden bi aşağıya bakayım der kendi kendine ve başını aşağıya sarkıtır derken, çalışan ve aşağıya aniden inen asansör Yaşar abinin başını gövdesinden ayırır... eşi, buna dayanamaz... dayanılır mı... cenazeyi kaldırırken kalabalık, o da kendini camdan aşağı sarkıtır; Yaşaar! beni de götür.... Yaşar, kara yazı bırakıp gittin... der ama ne çare... şimdi sürekli mezardaymış daha otuzuna varmamış eşi.... evet, bu olay içimi acıttı ve bu şiiri yazmama vesile oldu... Allah sabır versin.... dua edelim dostlar.... Dünya şemsiyesini güneşe tutmuş. Zamanın bütününden siyah bir yazma aralıyor pencereyi. Kesintisiz feryatların suladığı toprak Firar ediyor en verimsiz saatlere. Dilini yutmuş Sebahat. Kasıklarında diri bir ağrı Çenesinde titriyor, Sabah, erinin gönlüne kuşattırdığı duası. Islak bir kamçıyla parıldıyor gözler.. Dişini sıkıyor yokluk. ‘Ha gayret’ az kaldı selin düşmesine camdan aşağı. Vakit tamam. Sesin tabuta büründüğü bahçelerde taze bir ceylan ağlar. Yeşilin gölgesidir yürüyen kalabalık. yokluğu şekillendiren yazıdır kalabalık. Pembe bir rüzgar geçer dillerden… İyiydi rahmetli.. Ama erken gitti.. Gözlerdeki siyahlar bir an koyu bir günah olur. Pencereden bir kızın saçları iniyor yere ‘Yaşaaar! Beni de götür…’ Seyyah bir sancıdır bu. Ensesinden yakalar alaca karanlığın. Işıl ışıldır yeryüzü. Göbeği çatlıyor meraktan yıldızların. Derin içini çeker, çektirir insana en yaşanılır inleyişler… Ölenle ölünmez, Peki, Sebahat neden mezarda bekler… |
Pencereden bir kızın saçları iniyor yere
‘Yaşaaar! Beni de götür…’
olay o kadar hakiki bir dille anlatılmış ki
ve şiirin mısra aralarında çıkan çığlık bir an okuyucuyuda aparıp gidiyor feryat peşinde
yaşattıran bir dil kullanılmış desem abartmış olurmuyum bilmem..
sevgilerimle