Toplumu oluşturan insanlar arasındaki siyasal, ekonomik ve kültürel katmanların birbirine olan uzaklığı ve bu katman mensuplarının birbirlerini dışlamalar sonucu sanatın ülkemizde bir taraflılık olgusu kazanması, devletin sanata olan katkısının ve desteğinin azalması neticesinde sanatsal faaliyetlerin şirketleşmiş kurumların eline geçerek maddi kazanç sağlama amaçlı, fahiş fiyatlarla sanatsal gösteriler düzenlemesi, sanatsal faaliyetleri toplumun her kesiminin yararlanabileceği ve katılabileceği bir etkinlik olmaktan çıkartmış; siyasal, ekonomik ve kültürel seviye fark etmeksizin, sanatın sadece bir uzmanlık ya da zenginlik alanı olarak algılanmasına, kendi bakışındaki estetik olgusuna uyan sanatsal faaliyetleri takip eden bireylerin azalmasına, sanatın da bir ruhani ihtiyaç olmaktan uzaklaştırılıp [ italik ]şatafat[ /italik ] sembolü yapılmasına neden olmuştur. Ne acıdır ki, bugün ülkemizde bazı kesimlerin katılabildiği tek sanatsal faaliyet, elindeki kitaptan ibarettir.
karşıdakinin kafasını karıştırıyor biraz da karşıdakine üstünlük tasalamak için yapılmış gibi geliyor.zaten derdini anlatamıyorsun da.ama hem sanat yapıp hem de derdini anlatabiliyorsan senden alası yok derim ben
Bence maharet işidir, fakat bu sözüm anlaşılabilir ve zarif cümleler kurabilenler için geçerlidir; yoksa ben de kıvrıla kıvrıla permaya çevrilen ve anlamlarını yitiren, okuyana "Lanet olsun içimdeki okuma aşkına" dedirten cümlelerden, hepsinden önemlisi sırf karizmatik görünmek adına lafı uzattıkça uzatan yazarlardan hiç hazzetmem.