Tanıtım Yazısı
Toru Okada: başkahraman. İşsiz, günlerini ev işleri yaparak geçiriyor. Susuz bir kuyunun dibine indiği gün hayatı değişiyor.
Kumiko Okada: Toru Okada'nın karısı, gazeteci. Ortadan kayboluyor.
Maya Kasahara: Toru Okada'ya arkadaşlık eden yeniyetme kız.
Malta Kano: bedensel zerrecikler takıntısı olan, kırmızı şapkalı medyum.
Girit Kano: Malta Kano'nun kız kardeşi ve yardımcısı. Geçmişi, fiziksel acılar ve intihar girişimleriyle dolu.
Noboru Vataya: Kumiko'nun ağabeyi, Toru Okada'nın düşmanı, kötü politikacı.
Teğmen Mamiya: İkinci Dünya Savaşı'nda, sayısız acılar yaşamış, toplama kamplarında kalmış ama bir türlü ölmemiş, yaşamaya mahkûm yaşlı adam.
Muskat Akasaka: Toru Okada'yı himaye eden gizemli kadın.
Tarçın Akasaka: Muskat Akasaka'nın, mükemmel fakat hiç konuşmayan oğlu.
Yardımcı oyuncular:
Zemberekkuşu: her gün ötüşüyle dünyanın zembereğini kuruyor, ancak görevini bir gün ihmal edince işler karışıyor.
Noboru Vataya: kaybolmasıyla Okada ailesinin hayatının değişmesine neden olan kedi. Namıdiğer, Uskumru.
daha fazla
Yazar: Haruki Murakami
Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786051110103
Sayfa: 738s.
Boyut: 20 X 14
Kapak:
Tarih: 1905
Kağıt Tipi:
Raf İstatistikleri
Okudum: 2 kişi
Okuyacağım: 2 kişi
2 yıl
İnceleme
Hoşça kal, Zemberekkuşu, dedi May Kasahara, titrek bir sesle. Buralara kadar sadece beni
görmeye geldiğin için teşekkürler.
Kıpırdamıyor, ellerim ceplerimde, ne cevap vereceğimi bilemeden ona bakıyordum. Tren geldiği
zaman başlığını çıkardı, bir adım geriledi ve seslendi:
— Zemberekkuşu, bir gün bana ihtiyacın olursa, yüksek sesle çağır. Beni ve ördek ailesini!
— Hoşça kal, May Kasahara, dedim.
Tren yola koyuldu ama ay, tam başımın üzerinde asılı kaldı. Dönemeçlerde yok oluyor, hemen sonra
tekrar çıkıyordu. Onu gözlerimle izliyordum ve görünmez olduğunda, trenin geçtiği küçük kasabaların
ışıklarına bakıyordum. May Kasahara'yı, mavi yün başlığı başında, dağların dibindeki fabrikaya
otobüsle tek başına dönerken gözlerimin önüne getiriyordum. Yeşilliklerin gölgesinde bir yerlerde
uykuya dalmış ördek ailesini düşünüyordum. Sonra da dönmekte olduğum yaşamı düşünüyordum.
— Hoşça kal, May Kasahara, dedim. Hoşça kal. Her zaman seni koruyan bir gücün var olması için
dua ediyorum.
görmeye geldiğin için teşekkürler.
Kıpırdamıyor, ellerim ceplerimde, ne cevap vereceğimi bilemeden ona bakıyordum. Tren geldiği
zaman başlığını çıkardı, bir adım geriledi ve seslendi:
— Zemberekkuşu, bir gün bana ihtiyacın olursa, yüksek sesle çağır. Beni ve ördek ailesini!
— Hoşça kal, May Kasahara, dedim.
Tren yola koyuldu ama ay, tam başımın üzerinde asılı kaldı. Dönemeçlerde yok oluyor, hemen sonra
tekrar çıkıyordu. Onu gözlerimle izliyordum ve görünmez olduğunda, trenin geçtiği küçük kasabaların
ışıklarına bakıyordum. May Kasahara'yı, mavi yün başlığı başında, dağların dibindeki fabrikaya
otobüsle tek başına dönerken gözlerimin önüne getiriyordum. Yeşilliklerin gölgesinde bir yerlerde
uykuya dalmış ördek ailesini düşünüyordum. Sonra da dönmekte olduğum yaşamı düşünüyordum.
— Hoşça kal, May Kasahara, dedim. Hoşça kal. Her zaman seni koruyan bir gücün var olması için
dua ediyorum.
daha fazla
Doğan Kitap
- Puan vermedi
Okuyor
ZemberekkuşuNun Güncesi
Haruki Murakami
- Doğan Kitap
- 1905