Tanıtım Yazısı
KÜRESELLEŞME uzun süre akademik bir lüks ve tartışma konusu zannedilmiştir. Ne zaman ki, Türkiye için kırılma noktaları Kıbrıs, Irak`ın yeniden yapılandırılması ve yeni dünya düzensizliği olarak ortaya çıkmıştır; o zaman iş fark edilmiştir.
Türkiye`deki fikir çatışmaları değişik bir eksene kaymıştır. Klasik ideolojik ikilemler yerini küreselci-evrenselci çizgide olanlarla milli çizgiden yana olanlara bırakmıştır. Türkiye`ye karşı ihanette bir ittifakın kurulmadığını kim söyleyebilir? Türkiye`ye ısmarlama yasalar dayatılmakta, ülke tanınmaz hale getirilmekte ve Türkiye Cumhuriyeti tasfiye edilmek istenmektedir.
ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK küreselleşmenin ideolojisidir; farklılıkların kutsallaştırılmasıdır. Dıştan kumandalı bazı sözde sivil toplum kuruluşları da küreselleşmenin paralı askerleridir. Önü açılmış milli devletler bu tuzağa düşürülerek milli direnç yok edilmeye, vatandaşlık şuuru zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Ekonomik talandan tarım ve sanayi en yüksek payı almaktadır. Etnik ve mezhep tuzağı Cumhuriyetin önüne dikilmiştir. "Mozaik" ve "Türkiyelilik" yakıştırmaları Anadolu`da hâkim kültürü ve Türk kimliğini reddetmenin başka adıdır.
ETNİKLİK biyolojik değil; kültürel değerlere ve unsurlara bağlıdır. Dil grupları etnikliğin tek göstergesi değildir. Milliyet ve etniklik karıştırılmaktadır. Her etniklik milliyetle ifade edilmemektedir. Hâkim kültür reddedilerek varsa farklılıkların bütünü zenginleştireceği ileri sürülemez.
Sadece 6 Ekim 2004 AB İlerleme Raporu ve 17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi bile AB`nin Türkiye için bir medeniyet değil; teslimiyet projesi olduğunu ortaya koymuştur. KKTC dahil milli davalarımızı hayali projeler uğruna ona peşkeş çekenler lanetle anılacaklardır.
Türkiye`deki fikir çatışmaları değişik bir eksene kaymıştır. Klasik ideolojik ikilemler yerini küreselci-evrenselci çizgide olanlarla milli çizgiden yana olanlara bırakmıştır. Türkiye`ye karşı ihanette bir ittifakın kurulmadığını kim söyleyebilir? Türkiye`ye ısmarlama yasalar dayatılmakta, ülke tanınmaz hale getirilmekte ve Türkiye Cumhuriyeti tasfiye edilmek istenmektedir.
ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK küreselleşmenin ideolojisidir; farklılıkların kutsallaştırılmasıdır. Dıştan kumandalı bazı sözde sivil toplum kuruluşları da küreselleşmenin paralı askerleridir. Önü açılmış milli devletler bu tuzağa düşürülerek milli direnç yok edilmeye, vatandaşlık şuuru zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Ekonomik talandan tarım ve sanayi en yüksek payı almaktadır. Etnik ve mezhep tuzağı Cumhuriyetin önüne dikilmiştir. "Mozaik" ve "Türkiyelilik" yakıştırmaları Anadolu`da hâkim kültürü ve Türk kimliğini reddetmenin başka adıdır.
ETNİKLİK biyolojik değil; kültürel değerlere ve unsurlara bağlıdır. Dil grupları etnikliğin tek göstergesi değildir. Milliyet ve etniklik karıştırılmaktadır. Her etniklik milliyetle ifade edilmemektedir. Hâkim kültür reddedilerek varsa farklılıkların bütünü zenginleştireceği ileri sürülemez.
Sadece 6 Ekim 2004 AB İlerleme Raporu ve 17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi bile AB`nin Türkiye için bir medeniyet değil; teslimiyet projesi olduğunu ortaya koymuştur. KKTC dahil milli davalarımızı hayali projeler uğruna ona peşkeş çekenler lanetle anılacaklardır.
daha fazla
Yazar: Mustafa E. Erkal
Yayınevi: Derin Yayınları
ISBN: 975646352x
Sayfa: s.
Boyut:
Kapak:
Tarih: 2005
Kağıt Tipi: