Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Gen" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Gen ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Gen" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Gen ile ilgili "
2330
" şiir aşağıdadır.
Yaşamda kısıtlı bir alanda olma zorunsalı ölümlün gerçekliğinde düşüncede oldukça rahat olma şansını kendimize verebilirmiyiz. Bu sürecin adımlarında aile toplum töreler din gibi özgün varsalların etkisi ne olabilir. Yaşamda nerde duruyoruz. Dogrusu insan toplumsal bir canlıysa onun bireyselliğinin sınırları nerede bitiyor.Bizi şahsiyet olarak var eden etkenler ruhumuzu nerede nasıl besler oluyor.Toplummu yoksa kendince var olmak isteyen insanmı beklentide öncül oluyor.Neyi niçin ne kadar yaşayabiliyoruz.Toplumu onun hücresel varlıgı aileyi hangi döngü yaşatıyor.Sosyal bir varlık olarak bizi etkeleyen tüm kutsallarımızın başlangıç yada bitiş sınırı olasımıdır. Yoksa degirmende ezilen bugday başaklarımıdır toplumcu yanımızla halcemiz. Niçin ahlaksal olarak samimi olamıyoruz.İnsanca yaşam yolculugumuzda kurdugumuz uymamız istenilen yapılarda insanca hakça bir yaşamdan mahrum bırakılıyoruz.Ekmegi aşkı umudu niçin birileri kendi çarklarında yitikleştiriyor. İnançlarımız bizim kurtuluşumuzmu yoksa felakatimizmi oluyor. Yaşamın her sürecinde niçin yetmezlik içinde kalıyoruz. Baş edemedigimiz hastalıklar önleyemedigimiz sömürü düzenleri gerçeklerle bagını koparmış yanılgılar teknolojinin yetkenligindeki güçsel sınırsızlık yılgın korkular insan olarak bizi niçin mazlumlaştırıyor. Çogunlugumuz kendimiz olamıyoruz .Törelerimiz bir yandan bizi beslerken bir yandan neye niçin katlandığımızı yaşamın sınırsalını görmezden geliyoruz.Belkide içimizdeki kelebeklerin akrepleşmesinin acısını yaşıyoruz.Sert görünmeyi toplum üst bir değer olarak görmeyi sürdüre dursun. Biz insan olmanın verdiği hazı yaşamakta biçare kalıyoruz. Ah nasılda çabuk unutur görünüyoruz ölümün bize soktuğu hançer acılarını. Yavan sofraların garip yoldaşları olarak yorgun kervanların sahipsiz yolcuları olmuşuz. Yaşammımızın kendimize ait olduğunun farkında olmalı artık. Birilerinin memnun etmek için bir hayatı kabullenmek anlamsızlaşıyor. Tanrı bizi birilerini memnun etmek için yaratmadı bencilleşmeden kinleşmeden kendi birey olgunluğumuzu yaşatmanın toprağına tohumlar atabilmeliyiz.Tanrıda böyle ister. Bilmeliyizki ölüm bizi yalnız buluyor o zaman inanç yolculuğumuzda umut düşlerimizde içsel olmalı. Bırakın yaşamı özgürce yürümenin yoldaşı olalım. Hayat bizim hayatımızsa eğer unu nasıl yaşamak gerektiğine bırakın biz karar verelim !
"Kim var?" diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert "ben varım!" cevabını verici, her ferdi "benim olmadığım yerde kimse yoktur!" fikrini besleyici bir dâva ahlakına kaynak bir gençlik... Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnetsayacak kadar gözü kara ve o nispette usule, tratejiye uygun bir gençlik...
Günde beş kere ezanlar sizleri camiye davet ediyor, Allah en büyük, gelin Namaza,gelin kurtuluşa diyor, kurtuluş,davete uymak, camide,namaz,duada diyor, ey mümin gençler bu gidişiniz in sonu hüsran diyor, sizler müminsiniz,sakın gavurlara benzemeyin diyor.
İlgi gösterenleri rehbere ekliyorum Gece gündüz onlara dua da ediyorum Gönlümün bir köşesi onlara ayrılmıştır. * Gençlerin tarafına bu gönlüm hep akıyor