MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

OSMANLI ADALETİ ve BARBARLAR :
abdullahbedeloğlu

OSMANLI ADALETİ ve BARBARLAR :


OSMANLI ADALETÝ ve BARBARLAR :
Osmanlý Adaleti evrensel bir adalet olarak tarihe geçmiþtir. Hiçbir devlet Osmanlý Devleti kanunlarýný ve yargý teþkilatlarýný adil ve adil yargýlamaya sebep olduðu için örnek almamýþtýr. Türkiye Cumhuriyeti bu kanun ve teþkilatlarýn adil olmadýðýný adil yargýlamaya sebep olamayacaðýný ileri sürerek Fransýz Anayasasý, Ýtalyan Ceza Kanunu, Ýtalyan Ticaret ve Borçlar Hukuku, Ýsviçre Medeni Kanunu kabul edip Türkiye’de uygulamaya koydu. Bu kanunlar Atatürk Ýlke ve Devrimlerinden kabul edildi.
Osmanlý Adaleti kanunlarýnýn ve hukuk kurallarýnýn iyi olmasý demek olmadýðý halde niçin bir Osmanlý Adaleti siyasi edebiyatta bunca çok yer alýyordu?
Uygar devlet ve þehir yönetimlerinin Barbar kavim istilalarýndan kaynaklanan bir sýkýntýsý vardý. Osmanlý Devleti ateþli silahlarý kullanarak bu Barbar Devletleri tarihten kaldýrabiliyordu. Roma Ýmparatorluðu Barbar kavimlerin istilasýný durduramýyordu. Cengiz Han ve Torunlarýnýn kuzey Avrupa’yý iþgalini, Araplarýn, Akkoyunlu ve Selçuklularýn Anadolu’yu iþgalini, Memluklularýn Ortadoðu’yu iþgalini, Araplarýn, Cebelitarýk, Ýspanya ve Fransa’yý iþgalini durduramýyordu. Osmanlý Beyliðinin Edirne’yi baþkent yaparak bir Balkan Devleti kurmasýna engel olamamýþtý.
Roma Devleti de Osmanlý Devleti ve hukuk kanunlarý ve teþkilatlarý adalet daðýtmýyordu. Sadece Barbar Kavimlerin istilasýndan korunma garantisi verip þehir devletlerine Cumhuriyet Teþkilatlarýný kurma, kendi kanun ve adalet kararlarýný verme hakkýný veriyor cezalarý uygulama hakký ise Romalý askerlere aitti. Hem Hýristiyanlar hem Yahudiler Roma Ýmparatorluðunun güvencesi altýnda üretim yapma, ticaret yapma, ticaret için güvenli serbest dolaþým hakkýna sahipti.
Roma Devleti halifelik hakký olarak gördüðü bu görevleri ilk zamanlar ifa ediyordu. Ama artýk edememiþ Barbar Kavimler her yere yayýlmýþtý. Osmanlý Devleti bu Barbar Kavimleri ve Devletleri yok ettiði, ilerlemelerini durduðu için Osmanlý Devleti adaleti Barbar Kavimleri yok etme siyasasý olarak kabul görmüþtür.
Roma Ýmparatorluðu topraklarýný tehdit eden Memluk Devleti, Akkoyunlu Devleti, Kýrým Hanlýðý, Libya, Fas, Cezayir, Mýsýr gibi devletler Osmanlý Devleti tarafýndan iþgal edilerek bu devletlerin ve Anadolu beyliklerinin Avrupa’yý tehdit etmesi engellenmiþ, Avrupalý devletlerin Karadeniz ve Akdeniz’de serbest dolaþým ve ticaret hakký tanýnmýþ Osmanlý Devleti Güvencesine baðlanmýþtýr.
Meþhur Osmanlý Adaleti Barbar kavimlerin Karadeniz ve Akdeniz’de dolaþýmýný engelleyip Müslüman dýþý devletlerin serbest ticaret ve dolaþýmýný saðlamaktý.
Osmanlý Adaleti mülkiyet sisteminde Ýslam Hukuku, Roma Hukuku özel mülkiyeti kabul ettiði halde özel mülkiyeti kabul etmemesidir.
Osmanlý Adaleti; Roma hukuku cumhuriyet yönetimini kabul ettiði, cumhuriyet temelli þehir meclisli devletlerle kendine tabi milletleri yönettiði halde Osmanlý Devletinin bunu kabul etmemesidir.
Hz Muhammet cumhuriyet yönetim usulü ile iktidar olup sonraki dört halifesi cumhuriyet temelli yönetim sergilediði halde Ýslam Coðrafyasý geniþlediði halde valilik gönderilen yerlerde Peygamber sünneti denilerek Roma Ýmparatorlarýnýn kurduðu tarzda þehir meclisli yönetim sistemi, özel mülkiyete dayalý üretim ve ticaret sistemi oluþturulamamýþtýr.
Osmanlý Adaleti; Avrupa’yý iþgal eden ve etmeye devam eden barbar kavimlerin iþgalini durdurmak ve bu barbar kavimlerin kendi ülkelerine geri çekilmesini saðlamak ve sonrada bu barbar kavimleri iþgal etmek olan bir anlayýþýn adýydý.Bir baþka ifadeyle Osmanlý Adaleti diðer Türk Devlet ve Beyliklerin ve Müslüman devletlerin iþgal edilmesi, Hýristiyan ve Yahudilere ibadet hürriyeti, yargý baðýmsýzlýðý, ticaret serbestliði, getiren bir anlayýþýn adýydý.
Abdullah Bedeloðlu


BARBAR KAVÝMLER:
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Barbar akýnlarý, Barbarlar topluluklarýn, devletlere ya da þehir devletlerine düzenledikleri saldýrýlara verilen addýr. Burada barbar kavramý, günlük kullanýmdaki anlamýndan farklý bir baðlamda kullanýlýr.
Yunanca barbaros sözcüðünden gelen bu kavramý ilk kullananlar Eski Yunanlýlardý. Barbar, Romalýlarý da içine alan bütün Helen olmayanlara verdikleri addý. Daha sonra Romalýlar da kavramý, uygar olarak tanýmladýklarý, kültürel ve ekonomik olarak Roma ve Yunan etkisi dýþýnda kalan topluluklar için kullandýlar.
Zamanla bu toplumlara yükledikleri yýkýcý, vahþi tutumlar nedeniyle barbar kavramý olumsuz bir anlam alarak pek çok dile yerleþmiþtir.
Bugün kullanýldýðý þekliyle barbar topluluklar, çoðunlukla göçebe-sürücü topluluklardýr. Kabile düzeninin hakim olduðu, toplumsal tabakalaþmanýn, sýnýflarýn olmadýðý toplumlardýr. Toplum içi ve baþka topluluklarla olan ticari iliþkiler kurumsallaþmamýþtýr, geçimini ticaretle saðlayan bir zümre yoktur ve ticaret, aðýrlýkla takas yöntemiyle sürdürülür. Yine bugün kullanýldýðý þekliyle Uygar toplumlar ise, Eski Yunan, Roma imparatorluðu, Miken, Minos gibi toplumlardýr. Geliþmiþ bir iþbölümünün ve toplumsal tabakalaþmanýn -zanaatkarlar, tüccarlar, köleler, büyük toprak sahibi anlamýnda soylular- þekillendiði toplumlardýr.
Tarihsel Süreçlerin Dinamiði Olarak Barbar Akýnlarý
Belirli bir geliþmiþlik düzeyindeki bir devlet ya da kent devleti, barbar akýnlarý sonucunda yýkýldýðýnda tarihsel süreç üç farklý þekilde geliþir.
• Yýkýlan uygarlýðýn kültürel, sanatsal, bilimsel ve teknik düzeyi, yeni toplumda artýk gözlenmez. Uygarlýk, tam anlamýyla sönmüþtür. Genellikle yüzyýllar süren, tarihçilerin Karanlýk Çað olarak tanýmladýklarý bir dönem yaþanýr.
• Yýkýlan uygarlýðýn yerine daha geliþkin ve geliþmeye eðilimli bir uygarlýk ortaya çýkar ve geliþmesini sürdürür.
• Yýkýlan uygarlýðýn yerine yepyeni, orijinal bir uygarlýk geliþmeye baþlar.
Bir uygarlýðýn barbar akýnlarý sonucunda yýkýlmasýyla tarihsel sürecin ne yönde süreceði, bu yýkýlýþta birincil rol oynayan barbar topluluðun geliþmiþlik düzeyi tarafýndan belirlenir. Ýstilacý topluluðun geliþmiþlik düzeyi göçebe-sürücü bir toplum düzeyinde ise bir karanlýk çað yaþanýr. Dor istilasý sonrasýnda Antik Yunanistan’da olduðu gibi. Ýstilacý topluluðun geliþmiþlik düzeyi, göçebe-sürücü durumunu aþmýþ, yerleþik ve tarým tekniklerini geliþtirmiþ bir topluluksa, yýkýlan orijinal uygarlýðýn yerine daha geliþkin bir uygarlýðýn temelleri atýlýr. Ýstilacý topluluðun geliþmiþlik düzeyi geliþkin bir yerleþik düzen ve tarýmsal teknoloji ise yýkýlan orijinal uygarlýðýn yerinde geliþme eðilimi çok daha ileri dönük, kendine özgü bir uygarlýk ortaya çýkar. Mezopotamya uygarlýklarý, Ýslam uygarlýðý ve Osmanlý uygarlýðý gibi.
Kuramsal Yapý
Antik Yunan ve Roma kaynaklý barbar-uygar toplumlar ayrýmý, daha sonra pek çok düþünür ve tarihçi tarafýndan benimsenmiþ ve toplumlarýn geçirdikleri tarihsel süreçlerin incelenmesinde kullanýlmýþlardýr.
Ýbn Haldun’da (1332-1406), bu ayýrým bedevilik-hazerilik olarak adlandýrýlýr ve Ýbn Haldun, insanlýk tarihinin bedevilik-hazerilik arasýnda döngüsel bir gelgit olduðunu belirtir. Ýbn Haldun’a göre bedevilik durumundaki göçebe-sürücü toplumlar yerleþik düzene, hazerilik durumuna geçtikten bir süre sonra bozulmaya baþlar ve baþka bir göçebe-sürücü topluluk tarafýndan tarih sahnesinden silinir.
Amerikalý etnolog Lewis Henry Morgan da, (1818-1881) 1877 yýlýnda yayýmladýðý Ancient Society or Researches in the Lines of Human Progres from Savagery throught Barbarism to Civilization adlý çalýþmasýnda (Eski Toplum), kültürel evrim kuramýný ortaya atmýþ ve insanlýðýn geliþiminin yabanýllýk, barbarlýk ve uygarlýk olmak üzere üç evrede açýklamýþtýr.
Alman Marksist teorisyen Friedrich Engels de, Devletin, Ailenin ve Özel Mülkiyetin Kökeni adlý çalýþmasýnda, Morgan’ýn Eski Toplum adlý çalýþmasýndan hareketle barbar toplumlarý irdelemiþtir.
Barbar toplumlar üzerine çalýþmalar yapan tüm araþtýrmacýlarýn çalýþmalarýnda ortak yan, bu topluluklarda gözlemlenen birbirine baðlýlýk, toplumsal dayanýþma, dürüstlük gibi, uygar toplumlara artýk yabancýlaþmýþ kavramlar konusundaki derin saygý ve hayranlýktýr.
Tüm bu çalýþmalarda, barbar topluluklarla uygar topluluklar arasýndaki farklar açýsýndan en çok üzerinde durulan farklýlýk ise, barbar topluluklarýn saldýrdýklarý topluluklarý kýlýçtan geçirdikleri ama asla köleleþtirmedikleridir. Oysa uygar topluluklarda üretimin temeli köle emeðine dayanmaktadýr.
Roma Ýmparatorluðunun Çöküþü
Barbar akýnlarýnýn tarihte önem kazanmasý ÝÖ 4. yüzyýldan baþlayarak Roma topraklarýna düzenledikleri saldýrýlarladýr.
Roma Ýmparatorluðu ÝS 364’te Doðu ve Batý olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde yitirdi. Bu bölünmenin ardýndan Batý Roma Ýmparatorluðu’nun baþkenti Milano oldu. Bizans Ýmparatorluðu olarak da bilinen Doðu Roma Ýmparatorluðu’nun baþkenti ise Konstantinopolis’ti (Ýstanbul). Ýmparatorluk sýnýrlarý dýþýnda yaþayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi barbar kavimler, güçsüzlük belirtisi gördükleri anda Roma Ýmparatorluðu’na saldýrmaya her zaman hazýrdýlar. Bu kavimlerin kendi yurtlarý dýþýndaki topraklara yönelmelerinin önemli nedenlerinden biri, Asya’dan batýya doðru göç eden kavimlerin sürekli tehdit oluþturmalarýydý. Barbar kavimler bu göçler yüzünden zaten Roma topraklarýna gitgide daha çok yaklaþmýþlardý.
Nitekim Roma’ya karþý ilk harekete geçenler, Hunlarýn saldýrýsýna uðrayan Vizigotlar (Batý Gotlar) oldu. Hun saldýrýlarý karþýsýnda Tuna Irmaðý’nýn güneyine inen Vizigotlar, Roma’ya akýnlar düzenlemeye baþladýlar. ÝS 410’da Alarik’in önderliðinde Roma’yý ele geçirdiler. Gotlarýn batý kolu olan Vizigotlar, daha sonra Ýspanya’ya yerleþerek burada güçlü bir krallýk kurdular.
Baþka bir Germen halký olan Vandallar da yurtlarýndan ayrýlýp Fransa ve Ýspanya üzerinden Afrika’nýn kuzeyine geçtiler ve burada bir krallýk kurdular. Bu sýrada komutanlarý Genserik’in önderliðinde, ÝS 455’te Roma’yý ele geçirip yaðmaladýlar. Bugün pek çok dilde her þeyi yakýp yýkan kiþi anlamýnda kullanýlan vandal sözcüðü, istilacý Vandallardan gelir. Barbar halklardan sayýlan Franklar da batýya doðru ilerleyerek, Fransa’nýn içlerine kadar girdiler. Jütler ve Saksonlar ise, o dönemde Roma’nýn eyaleti olan Ýngiltere’ye akýnlar düzenlediler.
Barbar kavimlerden Ostrogotlar (Doðu Gotlar) da Roma topraklarýný istila ettiler ve Ýtalya’da bir krallýk kurdular. Ancak bu krallýðýn ömrü uzun olmadý ve 60 yýl sonra ortadan kalktý. Barbar akýnlarý sýrasýnda Ýtalya’da kalýcý bir yönetim oluþamadý. Bizans Ýmparatoru Jüstinyen, bu siyasal boþluktan yararlanarak Ýtalya’yý da imparatorluk topraklarýna kattý. Ýustinianos’un ÝS 565’te ölümünden sonra, bu kez Lombardlar Ýtalya’yý istila ettiler.
Eski tarihi bilgilere göre barbar nitelemesi, ilk olarak Çinlilerce kullanýlmýþtýr. Bu sözün kaynaðý, hayvan postu giyenler için söylendiðini göstermektedir. Hatta; Avar (Juan juan) kavmine baðlý bir kolunun adýnýn Barbarianlar olduðu da bilinmektedir[. Barbaros sözcüðünden doðduðu düþüncesi tamamen yanlýþtýr
Barbar akýnlarýnýn tarihte önem kazanmasý ÝÖ 4. yüzyýldan baþlayarak Roma topraklarýna düzenledikleri saldýrýlarladýr.
Roma Ýmparatorluðu ÝS 364’te Doðu ve Batý olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde yitirdi. Bu bölünmenin ardýndan Batý Roma Ýmparatorluðu’nun baþkenti Milano oldu. Bizans Ýmparatorluðu olarak da bilinen Doðu Roma Ýmparatorluðu’nun baþkenti ise Konstantinopolis’ti (Ýstanbul). Ýmparatorluk sýnýrlarý dýþýnda yaþayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi barbar kavimler, güçsüzlük belirtisi gördükleri anda Roma Ýmparatorluðu’na saldýrmaya her zaman hazýrdýlar. Bu kavimlerin kendi yurtlarý dýþýndaki topraklara yönelmelerinin önemli nedenlerinden biri, Asya’dan batýya doðru göç eden kavimlerin sürekli tehdit oluþturmalarýydý. Barbar kavimler bu göçler yüzünden zaten Roma topraklarýna gitgide daha çok yaklaþmýþlardý.
Nitekim Roma’ya karþý ilk harekete geçenler, Hunlarýn saldýrýsýna uðrayan Vizigotlar (Batý Gotlar) oldu. Hun saldýrýlarý karþýsýnda Tuna Irmaðý’nýn güneyine inen Vizigotlar, Roma’ya akýnlar düzenlemeye baþladýlar. ÝS 410’da Alarik’in önderliðinde Roma’yý ele geçirdiler. Gotlarýn batý kolu olan Vizigotlar, daha sonra Ýspanya’ya yerleþerek burada güçlü bir krallýk kurdular.
Baþka bir Germen halký olan Vandallar da yurtlarýndan ayrýlýp Fransa ve Ýspanya üzerinden Afrika’nýn kuzeyine geçtiler ve burada bir krallýk kurdular. Bu sýrada komutanlarý Genserik’in önderliðinde, ÝS 455’te Roma’yý ele geçirip yaðmaladýlar. Bugün pek çok dilde her þeyi yakýp yýkan kiþi anlamýnda kullanýlan vandal sözcüðü, istilacý Vandallardan gelir. Barbar halklardan sayýlan Franklar da batýya doðru ilerleyerek, Fransa’nýn içlerine kadar girdiler. Jütler ve Saksonlar ise, o dönemde Roma’nýn eyaleti olan Ýngiltere’ye akýnlar düzenlediler.
Barbar kavimlerden Ostrogotlar (Doðu Gotlar) da Roma topraklarýný istila ettiler ve Ýtalya’da bir krallýk kurdular. Ancak bu krallýðýn ömrü uzun olmadý ve 60 yýl sonra ortadan kalktý. Barbar akýnlarý sýrasýnda Ýtalya’da kalýcý bir yönetim oluþamadý. Bizans Ýmparatoru Jüstinyen, bu siyasal boþluktan yararlanarak Ýtalya’yý da imparatorluk topraklarýna kattý. Ýustinianos’un ÝS 565’te ölümünden sonra, bu kez Lombardlar Ýtalya’yý istila ettiler.
Eski tarihi bilgilere göre barbar nitelemesi, ilk olarak Çinlilerce kullanýlmýþtýr. Bu sözün kaynaðý, hayvan postu giyenler için söylendiðini göstermektedir. Hatta; Avar (Juan juan) kavmine baðlý bir kolunun adýnýn Barbarianlar olduðu da bilinmektedir. Barbaros sözcüðünden doðduðu düþüncesi tamamen yanlýþtýr.
Abdullah Bedeloðlu


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.