MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

kınalı kızın hikayesi
redfer

kınalı kızın hikayesi





ben...
kýnalý kýz

daha on yedisinde
adýnýn iç sesi avuçlarýnda solmadan
ayrýlýk koru yüreðine düþmüþ
vuslat beklerken bahtýna hasret yazýlmýþ kýnalý kýz

babam
benim kadar adýmý da sevmiþ
sevmenin nasýl olduðunu
doðduðumdan beri bilirim sanýyordum
anladým ki
sevgi sanmakla olan bir þey deðilmiþ
þimdi mecalsiz… kýrgýn
karþýma aniden çýkan bir ayrýlýðýn bileðini bükemiyorum

köþelerden gözlediðim
gönlümü buyuramayýnca akar bir su gibi sevdasýna aktýðým
zifiri gecede ayýn þavký misâli düþlerimi onunla aydýnlattýðým
on dördünde tutuþup on yedisinde vuslatý yaþadýðým…
yanýk bir sevdalýk
benimkisi

onca beklemenin,
yýllar süren kavuþma hayâlinin peþinden
bir gurbet sevdasý düþmüþ meðer bizimkinin gönlüne
oysa gönlünde sadece ben varým sanýrdým
yok…yok…sadece ben sanmazdým
kendisi de bana
gönlümün nazlý yâri derdi

neyin var diye sorduðumda
hep sessiz kaldý
hep boynunu büktü
hep gözlerini kaçýrdý
hep uzaklara baktý…

bir gün
bak þu almancýnýn altýndaki arabaya
buradayken akþam evine bir ekmeði zor götürüyordu
kalbim küt diye vurdu
kafamýn içi zonkladý
baþýmdan aþaðý soðuk sular döküldü o an


-alamancýnýn arabasý olsa ne olur
arkasýnda bir ev dolusu hasret var

gereken cevabý verdim diye düþünmüþtüm
nereden bilirdim ki
almanya için kulaðýnýn saðýr
gözünün körleþtiðini
almancý aklýný baþýndan almýþ
beni bile gözü görmez olmuþtu

-bugün pasaporta müracaat edeceðim

gözlerini yerden hiç kaldýrmadý
ben de baþýmý kaldýrmadým
o sustu
ben de sustum
o aðlamadý
lakin ben hýçkýrarak aðladým

-araba parasýný denkleþtirip geleceðim

belliydi
bu yolun dönüþü yoktu
daha ellerimin kýnasý solmamýþ
kavuþmak için beklediðimiz günlerin güneþi savuþmamýþtý

gözyaþlarým...
yüreðini yakýyordu amma
kararýndan da caydýrmýyordu
almancý etrafta dolaþýrken
her gördüðümde
içimde ne kadar öfke varsa boþaltmak istiyordum
zor tutuyordum kendimi
alman bir kadýnla evliymiþ


ne yani
oda yapar mý böyle bir þey
yok caným
nikâhý bende
ya gönlü birine kayarsa
ya beni oralarda unutursa
yapamazdý …
yapmamalýydý
bana üç yýl sevdalýk çekmiþ biri


günlerce
delice sorular
kafamýn içini kemirirken
iþlemlerini yaptýrmýþ
uçak biletini almýþtý bile
onu mu uðurladým
yoksa ruhumu mu
bilemiyorum…

-hakkýný helâl et…

onu bir daha göremeyeceðimi düþündüm
gittiðinin haftasýna mektubu gelir diye
kolladým postacýnýn yolunu
bir ay sonra anca geldi mektubu
beni özlediðini
beni dünya ahiret sevdiðini
iþe girip kenara para koyduðunu yazmýþ


mektubu okurken
kalbimin boðazýmda attýðýný duyuyordum
çabuk çabuk kalemi kâðýdý alýp cevap yazmaya koyuldum
bir çocuðumuzun olacaðý haberini verdim
sanmýþtým ki
mektup eline ulaþýnca
aldýðý haberin sevinciyle hemen çýkýp gelecek

benimkisi nafile bir bekleyiþti
belki de kupkuru bir umuttu
mektuplar giderek seyrekleþti
artýk ne özlem dolu bir cümle
ne de benim hâlimi sual edecek bir merak
satýrlar birkaç selamdan ibaretti

oðlu sametin
ilk stüdyo fotoðrafýný göndermiþtim
babasýnýn ellerinden hasretle öper diye
selâm etmiþtim son sözlerimde

ah samedim…babasýz yavrum

beraber hasretimiz büyüyor
zaman giderek açýlýyordu
samet diþ çýkardý
samet emekledi
samet yürüdü
samet okul çaðýna geldi
alamanyadan haber yoktu
lakin…

ettrafta dönen bir sürü lakýrdý
kýrýlan ümidimle beraber
tüketmeye baþlamýþtý merhametimi
üç dört defa
bir miktar para göndermiþti
sadece o kadar
mektuplar bile kesilmiþti

memlekette darbe olmuþ
asker hükümete el koymuþtu
darbe yýlýnýn yazýnda
alamancý memlekete gelmiþti
vardým yanýna
sual ettim bizimkisinden
öfkeli ve hesap sorar edayla

-almanyaya geldikten bir yýl sonra
ben daha görmedim onu
kýnalý bacým…
anlatmasýna göre
almanya’nýn berlin þehrine gitmiþ
selamý sabahý da kesmiþ
herkesle

inanmadým tabii
daha doðrusu inanmak istemedim
bunca yýldýr sesi sedasý çýkmayan biri
buhar olup uçmadý ya
ne sorduysam cevap alamadým alamancýdan
bir umutla gittiðim kapýdan
eli boþ
gözü yaþlý
geri döndüm

ben …kýnalý kýz
gönül yorgunu kýnalý
sevda vurgunu kýnalý
umudun gölgesi dahi yüreðinden sürgün edilmiþ kýnalý
kuþ gibi þakýyýp
her dalda öteceðini zannederken
uçsuz bucaksýz vahalara býrakýlmýþ
konacak bir dal bulamayan
sevdanýn oyununa gelmiþ kýnalý


postacýnýn yolunu gözlemiyordum artýk
hakkýnda soru soranlara cevap dahi vermiyordum
babam…
çýk gel
bir kuru evin baþýný bekleme
nasýl býrakýrdým
evim.. ocaðým dediðim
o olmasa da
ona ait bir yerde olduðumu bilmenin
bana verdiði güveni nasýl býrakabilirdim

düþlerimin içinde onun olmadýðý ne vardý ki
meðer hayat
düþlerin izini kovaladýðýn
olmasa da düþlerin takatiyle yürüdüðün yolmuþ
umudum olmasa da
onunla beraber olduðuma tutunarak
geçiriyordum yýllarýmý

tam on beþ yýl
geçmiþti
evlere telefonlar baðlanýyordu
benim böyle bir imkâným yoktu
babam koydurmuþtu evine
Allah’ým…
bir de buna mý umutlanacaktým
her çalan telefon sesinde
olmadýk hülyalara mý kapýlacaktým

kýz zamanlarýmdaki heyecanlarým depreþti sanki
mümkün olmayanýn içinde
umutlar mý yeþertiyordum yeniden
belki bir korku
belki temenniydi benimkisi besbelli
belki onun sesini tekrar duyarým düþüncesiydi

samedim…baba hasreti çeken kuzum
on dört yaþýný bitiriyordu
son birkaç yýldýr hiç sormadý babasýný
hatta lafýnýn geçtiði vakitler öfkeleniyor
konuþturmuyordu kimseyi
karagözlü
kara saçlý
kara yaðýz bir delikanlýydý
bana býraktýðý emanet
onun suretinin birebir aynýsýydý

gitmekle çektirdiði ýstýrap yetmemiþ
bir de her gün
kendisini görmeye mecbur etmiþti beni
bir yaný yavrum
bir yaný sevdamdý samet


sametim…
sýzlayan tarafým
aðrýyan yaným
kaderimin hissedarý
kederimin refiki
onun mu yükü aðýrdý
benim mi

talihsiz kuzum …
baba varlýðýný tatmamýþ
öfke ve terk edilmiþlik hakikatiyle sýkýþan yüreðin sahibi
nedenlerini hiç bilemeyeceði bir hikayenin
mecburi parçasý
bu yaþýnda
yükü çok aðýrdý

sametim liseyi bitirdi
istanbula çalýþmaya gideceðini söyledi

benim hayatýma hep gidenler mi yazýlmýþtý Allah’ým
yeni bir uðurluma daha düþmüþtü hisseme
bu defa sakýn gitme demedim
biliyordum ki gideni durduracak
ne bir söz vardý
ne de bir çare
valizini hazýrladým sametin
bildiðim dualarla uðurladým gurbete

her gün aradý beni samet
gittikten altý ay sonrasýydý geleceðini söylediðinde
biletini almýþ
benden sevdiði yemekleri yapmamý istemiþti
kapýnýn çalmasýyla kalbim pýrpýr etmiþ
elim ayaðým birbirine dolaþmýþtý
sameti …kuzum ..karayaðýzlým geliyordu

hýzlý adýmlarla yürüdüm
kapýyý açtým
sametim gelmiþti
babasý gibi yapmamýþtý.
verdiði sözü tutmuþ
ana ocaðýna geri dönmüþtü

aman Allah’ým
karþýmda gördüðüm samet deðildi
onun ta kendisiydi
heyecan bastý birden
elim ayaðýma karýþtý
kapýyý kapatmalý mýydým
yoksa açmalý mý
bilemedim…

belki de bilmek istemedim
donup kalmýþtým olduðum yerde
insan hissiz olur mu hiç
öfkesiz,
nefretsiz
heyecansýz
veya umursamaz
veya buz daðý

o eþiðin dýþýnda
ben ise iç tarafýndaydým
birbirimize uzatacak ne elimiz
ne bakacak gözümüz
ne de tek bir cümlemiz vardý
býraktým kapýnýn kulpunu
ve arkamý dönerek yürüdüm

gir de demedim
girme de
bilemedim
aklýma söyleyecek bir tek söz gelmedi
unuttum söyleyeceklerimi
lal kesildim

karþýdaki aynada yüzümün ifadesini gördüm sadece
tam on sekiz yýlýn yükü vardý çehremde
kederin izleri
ümitsizlik hislerim
uçup geçmiþti adeta

kapý kapandý
tahta döþemenin üstünde ki ayak sesleri
tak…tak...tak
odaya doðru ilerledi
ve ben orada
kendime seslendim
demek ki sevgi buydu
kapýyý kapatamamaktý

redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.