MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

ben beni sevemezken
redfer

ben beni sevemezken





insanýn önünde hep bir deniz olur da
bir türlü girmeyi akýl edemez ya
hani sonsuz ýlýk maviliðe
dokunurda
gözlerinin önünde yýllar yýlý dururda
bir türlü gönlünün içine sokamaz
o sonsuz maviliði

sevmek ile zorunluluk kelimeleri
ne kadar da uzaktýr birbirine
zor varsa sevmek yoktur
hatta zorlanýrsa insan
sevdiðini bile sevmez olur
muhabbetin olduðu yerde
mecburiyete gerek yoktur

sevmek kalbin eylemidir
kalp ise zorlanmaya gelmez
Allah’a muhabbetle baþlamayan bir davranýþ
Allah’ýn muhabbetini beklemeyen bir eylem
sevilmeyi hak etmiyor

yüzümüzü yoktan var eden
aynaya baktýðýmýzda bizi
kendi kendimize yeniden sevdiren Yaradan
niye bizi zoraki bir yolda beklesin ki

kendi varlýðýmýzdan ne kadar memnun isek
gözümüzün üzerindeki kirpiklere
ne kadar itirazsýz isek
O’nun bize çizdiði yolu
zoraki bilmeden
zorlanarak deðil
mecburiyetten deðil
muhabbetle yapýyor olmalý deðil miyiz

beni ben yokken bile seven
ben beni sevemezken de
beni sevip özenerek
insan diye var eden Yaradaným
beni niye sevimsiz
lüzumsuz, faydasýz, zoraki
bir yola çaðýrýyor olsun ki

sevmeye baðlý
sevmene baðlý
hem de Allah’ý sevmene

der ki,eðer sevmeye
Allah’tan daha layýk birisini biliyorsan
bana tabi olma…

der ki, eðer Allah’ý deðil de
bir baþkasýný sevmek senin için
daha karlý ve faydalýysa, bana uyma

der ki, seni hiç yoktan çýkarýp
insan olarak var edeni sevmek
sana zor geliyorsa
beni izleme

der ki,
seni hiç kimsenin anmadýðý günlerde anýp da
herkesin anmaya deðer gördüðü biri olarak seçen
Rabbini deðil de
yolunu hiç gözlemeyen
yokluðunda seni hiç anmayan bir baþkasýný
daha çok seviyorsan
benim izimden yürüme

der ki,
eðer seni senin kendini sevmenden önce
seven Bir’ini deðil de
yeryüzünde yüzünün görünmediði
binlerce yýl boyunca
seni anýlmaya bile deðer bulmayan birilerini
daha çok sevmeye deðer görüyorsan
benim deðil
onlarýn yolunda yürü

tabi olmanýn ön þartý
sevmektir
sevmekte zorlama yoktur
sevmek, ite kaka olmaz, olamaz
sevmek, yokuþ yukarý çýkmak deðildir
bir akýþtýr
gönüllü katýlýþtýr
yokuþ yukarý da olsa
gönlünce yürümektir

sevmekle
yorulmaz insan
sevmekle
dirilir
diriltir

sevilmek mi
der ki, eðer Allah’ý seviyorsanýz
bana uyun ki
Allah da sizi sevsin

der ki,
eðer Allah’tan baþkasý tarafýndan
sevilmekle daha çok kar edeceksen
bana itaat etmesen de olur

der ki,
eðer Allah’tan baþkasýnýn seni sevmesi
seni yokluktan, hiçlikten kurtaracaksa
benim izimden yürüme

der ki,
hiç kimsenin hatýrýný saymayacaðý
herkesin yokluðunu kanýksayacaðý
seni unutacaðý…
seni unuttuðunu da unutacaðý gelecek günlerde
Allah’tan baþkasý tarafýndan sevilmek
seni topraðýn altýndan çýkaracaksa,
benim ardýma düþmesen de olur

der ki,
eðer kusurlarýna raðmen
senin rýzkýný hiç kesmeyen
ayýplarýný bildiði halde
seni kimselere rezil etmeyen
Allah deðil de bir baþkasýysa
bana tabi olmasan da olur

Allah tarafýndan sevilmek bir zirvedir
öyle sevsin ki Allah sizi
günahlarýnýzý kusurlarýnýzý toptan baðýþlasýn
adeta görmezden gelsin

iþte bu yüzden,
Allah’ýn emir ve yasaklarý yoktur
Allah, bize alýþýk olduðumuz anlamýyla
emirler yaðdýrmaz
muhabbetin olduðu yerde
emir ve yasaða gerek yoktur ki

hürmetin her zaman bir hedefi vardýr
muhabbet etmediðine hürmet edemez insan
kime muhabbeti varsa
kimden muhabbet bekliyorsa
ona hürmet eder

hürmeti hatýrýna kendine
kimi iþleri emreder ya da yasaklar
bu yasak dýþarýdan deðildir
içeriden,
içten geliyordur

farzlarda gönüllük vardýr
Allah’la yaþayan
Allah’ýn hatýrýný sayar
Rabbine hürmet eder
Rabbine hürmet ederek
yapma dediðini yapmaz
gitme dediði yere gitmez
yeme dediðini yemez

haram olan her þey
Allah’a tabi olmanýn görünen yüzüdür
mesela iblis gerekçe peþine düþtü
çünkü Allah’ýn hatýrý yoktu üzerinde
evet amalarla kývýrmaya baþladý
iyi ama, ben ateþtenim adem topraktan
demelere davrandý

ateþ topraktan üstündür
ateþ olan toprak olana secde etmez dedi
ipe un serdi
oysa, sorun toprak olan adem deðildi
sorun toprak ya da ateþ fark etmez
adem’e secde edilmesiydi

iblis adem’in topraðýndan baþkasýný görmedi
böylesine kör olanlar
ancak kuru emir ve yasaklardan anlarlar
gönüllerine yer yoktur itaatlerinde
bu körlükle, kendisi topraktan
adem ise ateþten olsaydý
secde eder miydi iblis
asla…

ya da, kendisi topraktan
adem ateþten diye secde etmiþ olsaydý
hakkýyla itaat etmiþ sayýlýr mýydý
hayýr…

domuz eti yenmez
bu bir haramdýr
bir mümin tesettürlü olmaya çalýþýr
bu bir emirdir
domuz etiyle muhatap olurken,
domuzla deðil
domuz eti yemeyin diyen
Rabbinin hatýrýna bakar

zararlarýnýn bilimsel açýklamalarýna
dayandýrmaz itaatini
saçýný saklarken
güzelliðini herkese göstermemeyi tercih ederken
saçlarýnýn hatýrýndan önce
saçlarýný ziynet diye veren
Allah’ýn hatýrýný görür, gözetir

Allah’ý görenin tesettürü gönüllü olur
zoraki deðil
demek ki tesettür
tenine örtü örtmekten fazlasý
Allah’ýn hatýrýný bilecek kadar
iman etmeyi içeriyor içinde

hatýr bilmek
ölçülecek
kesilip biçilecek
bir þey deðil ki

Allah’ýn hatýrýna yemez, içmez mümin
Allah’ýn hatýrýna örtünür ve saklanýr
bu yüzden tesettür de
iman eden erkek ve kadýnlara emredilir
Allah tarafýndan görüldüðüne iman edenler
bakýþlarýný, saçlarýný ve tenlerini
ziynet diye bilir çünkü

yoksa emir almaz
kadir bilir
emir telakki eder
yasaklara aldýrmaz
hatýr sayar
kendine haram eder

bu yüzden
sevmeyi en çok hak edeni
sevmek kadar dolu dolu olmalý insan

her türlü sevgisiz uymalar
insan gönüllülüðünü ihlal eder
ancak sevildiðini bilenlerin
farkýnda olduðu
içten bir nezakettir
sevmek
sevilmek

*
annesi, hz. hatice’dir
hz. fatýma’nýn büyüðü
ilk müslümanlardan olan ümmü külsüm
annesi hatice ve kýz kardeþleriyle birlikte
rasul-i ekrem’e biat vermiþti

ebu leheb hakkýnda tebbet suresi nazil olunca
ebu leheb ve hanýmý oðullarýna,
hz. peygamber’in kýzýný terk etmesini söylemiþler
ümmü külsüm’ü izdivaç olmaksýzýn terk etmiþti

hicretten sonra hz. peygamber
ev halkýný medine’ye getirdiðinde
ümmü külsüm de bunlar arasýnda intikal etmiþti
hz. osman’la evli bulunan ablasý rukiyye
bedir savaþýndan dönüldüðü sýrada vefat etmiþti
hz. osman buna çok üzülmüþtü

yaklaþýk o günlerde hz. peygamber
hz. osman’ýn kendisiyle
teessüre kapýldýðýný müþahede edince
ona bu tür hýsýmlýðýn ölümle deðil
ancak boþanma ile kesileceðini belirtmiþ
ümmü külsüm’ü kendisine
nikahlayacaðý müjdesini vermiþti

böylece ümmü külsüm
hicretin üçüncü yýlý
rebiülevvelinde niþanlanmýþ
ayný yýlýn cemaziyelahirinde
nikahlanýp evlenmiþti

hz. osman’dan çocuðu dünyaya gelmeyen
ümmü külsüm (r.a)
630 yýlý þaban ayýnda vefat etmiþ
cenazesini peygamber (s.a.v)’in halasý safiyye
esma bint umeys ve ümmü atiyye tarafýndan
yýkanýp kefenlenmiþtir
cenaze namazý hz. peygamber tarafýndan kýldýrýlmýþ
sonra mezarlýða götürülerek
hz. ebu talha’nýn kazdýðý kabre indirilmiþ
toprak örtülerek defin iþlemi tamamlanmýþtýr

hz. peygamber vefat etmiþ olan kýzý
ümmü külsüm’ün gaslinden evvel yýkayýcýlara
su ve sidr ile üç, beþ,
hatta daha fazla yýkanmasýný
en son yýkanýþta ise
kafur kullanýlmasýný tenbih etmiþ,

bu iþ tamamlanýp kendisine haber verildiðinde
rasul-i ekrem (s.a.v)
kendi izarlarýndan birini vererek
kefen için kýzýna
iç gömleði yapýlmasýný belirtmiþti


redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.