MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Tırtar / Kış
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Kış


















yelkovan;
yel önünden kaçardý
yuvarlanýr, taklalar atardý.
yelkovan kaçardý sürüklenerek
bir çalýya ya da bir çöðüre saklanýrdý
rüzgara kendini unutturana dek
sým sýký sarýlýrdý çalýya, kaynaþýrlardý
aðaçlar; döker yapraklarýný
fýrtýnayý umursardý

rüzgar uçurur tuðlalarý
yaðmur yaðar, damlar akardý
kar yaðar, hava yumuþardý
geceleri rüzgar kürs yapardý

dedem; kýrýk camlarýmýzý,
püslü , hamurlu kaðýtlarla
yapýþtýrýrdý
iki düþme ile iliklenmiþ ellerin çatlak camlarý
rüzgar; kýrýk camlarýmýzda
ýslýk çalardý
karanlýk gecelerde,
kýþlarý

karanlýk gecelerde,
kýþlarý
rüzgar ýslýk çalardý....
þartlar çetin,
yerler don, hayat susardý
rüzgarda kýrýlýrdý,
uçan kuþun kanatlarý
aðaçlar yasýlýrdý
kýrýlýrdý dallarý
kiremitler uçar,
damlar akardý kýþlarý

kar sepeler,
hava yumþardý
gün açar, öfkesini dindirir sabahýn ayazý,
güneþ avutur fýrtýnayý
yel unuturdu esmeyi,
unuturdu yelkovaný
aniden þimþek çakardý
gök gürler
sicim gibi yaðmur yaðardý
dedem “-afatýndan sakla Ya Rabbi”
diye dualar sýralardý

babam dam yuðmadan gelir
paltolu, kalpaklý
daha zemherinin bilmem kaçý
çýkmasýna bilmem daha kaç gün vardý
günlerce gök gürlemiþtir
yaðmur dinmemiþtir
arkasýndan kar
günlerce yaðar,

geceler uzdýkça uzar-
þafak sömezdi kýþ boyu
damlar diz boyu kar
çoktan sarardý,
döküldü,
kayboldu yapraklar
beyaza büründü çalýlar, ardýçlar
çýrýlçýplak kaldý diye aðaçlar
karla kaplanýrlardý

güvercinler, sýðýrcýklar
kimbilir nerelerde saklanýrlar
serçeler pardý aralarýnda
yaðmurdan korunurlar
ne yer, ne içer kuþlar
ya tipide, rüzgarda kalmýþsalar
yuvalarýna nasýl ulaþýrlar
etrafý kaplamýþsa kar
nerede ne bulurlar
karýnlarýný nasýl doyururlar
acaba nasýl hayatta kalýrlardý

kazara unutur yaðmayý kar
güneþ açar
gök yüzünü bir anda kuþlar kaplar
sanki bir demetlermiþ gibi
ayný anda bir baþka tarafa uçarlar
nasýl da coþarlar..
bir o, bir bu tarafa savrulur
bir o, bir bu yana yaslanýrlar
ekinlermiþ gibi
maþallah!
pencerelerde rüzgar
ýslýk çalar..
çocuklar..
çocuklar her sabah;
yataðýný ýslatmýþ olurlardý..





kulaklarý mendilli,
þapkalarý sonuna kadar geçirilmiþ
omuzlarý çökük
sýrtlarý kürklü
belleri kuþaklý
ayaklarý yün çoraplý
mesli ihtiyarlar
köyodasýnda mangalý eþeleyip
sobayý çokarýrlar
“-daha zemherinin çýkmasýnaaa
........ gün galdý”deyip
gün sayarlar
Kocakarý Soðuklarý
Gökmehmet Karý
ve hatta martýn dokuzu
üstüne bir muhabbet tuttururlar

yelkovan;
bir kuytuya saklandý
kýþ uykusuna yattý
baharlý düþler kurmalý
uyanýnca oynaþmalý
Kocadaðdan kar kalkmazdý yazlarý
Kocadaðda,
yelkovan olur muydu
olmaz mýydý
yel de yelkovaný
kovalar mýydý,
kovalamaz mýydý
bilen mi vardý!


















ellerimiz yanaklarýmýz çatlardý
yün çoraplarýmýzýn topuklarý delik,
yirik pappamýz su alýrdý.
sulamaya götürürdük
ahýrdaki hayvanlarý
buz tutmuþ olurdu
Yukarý Çeþmenin hatýlý,
birileri kýrmýþ olurlar
kýrýk yerler gene buz tutar
buz kurnanýn etrafýnda dikitler yapar
yer kayardý

yularýndan tutup çekerdik beygiri
beygirlerden kaçardýk
eþeðin kaçmasýndan,
öküzlerin süsmesinden ,
yolumuzu kesen
sürü köpeklerinden
korkardýk
pembeleþirdi ellerimiz üþümekten
pembe ellerimizde örken
elimize dolalý

yolumuzu kesecek
köpeklerin
korkusu içimizde,
o zamanlar daha mýni
bizim Çamurlu Efe
evimizden çýkmadan daha
baþlardým dua etmeye
hemde euzi bemele
okurduk bildiðimiz tüm dualarý

çok geçmez
Hacallarýn koyun köpekleri
söðütlerin altýnda karþýlayacaklardý,
saðolsunlar "-oþþt" demezlerdi
"-belkide hoþlanýrlardý"
düþüncelerim
dualarým-sövmelerim
korkumu gidermezdi
yüreðimiz “dedemgil” demez
bakýþlarýmýz kýsýlýr, hýnçlanýrdý






tam da sessiz sedasýz
geçip-gidecekken
eþek bir pislik koklamaz mý
burnunu kaldýrýp anýrmaz mý,
"-tingedek düþtüm."
köpekler saldýrdý, sardýlar
etrafýmý sarýp, ürdüler, hýrladýlar
korkum had safhadaydý
korkudan kalbim duracaktý
dalayacaklardý.
yirik papbam çamurda kaldý

köpeklerden sadece biri,
Çamurlu Efeyi kovalamaya gitti
iki zaðar daha var
ikisi de dev gibi
birinin adý Karabaþ, diðeri Pars
sanki parçalamadan yutuvereceklerdi
hýrlamaktan, havlamaktan
vaz geçmeyeceklerdi,
keþke bir kollayaným olsaydý

elimden kurtulan arapatý,
önce kiþneyerek þaha kalktý,
daha sonra çitmeleyerek
köpekleri perem perem daðýttý
yetmedi arkalarýndan saldýrdý

öküzler bile köpeklere saldýrdýlar,
beygir gelip yaný baþýmda bekledi
dönüþte de uzaklardan havladýlar
artýk yanýma biraz zor gelirlerdi.
Hacallarýn sürü köpekleri
sevemedim Hacallarý

köpeklerini içeri almak
ya da “-oþþ” demek
akýllarýna
belki de iþlerine gelmezdi,
kapanýrdý baþkalarýna
köyün tek çeþmesinin yolu
belki onlara keyif verirdi
onlardý köyün Deli Dumrulu
bu dünya kimseye kalmazdý
ilk onlarýn konaklarý yýkýldý





gün olur; okulda,
öksürük sesinden
ders yapýlamazdý
“-arayer hasdalýðý ”
yediðünde eyi olu inneden
kendi fettatýna býraðýrsan bir haftada
öðsürük-týnsýrýk galmaz”dý
ya da “-gök gözlü birinin ardýndan
sümkür” atlasýn ona
tek çare “kocakarý ilaçlarý”ydý

rüzgar gýcýlardý okul pencerelerinde
ellerimiz pembe
soba yakma derdindeydi sýra kimdeyse..
oyun-moyun hak getire
ellerimiz koltuk altlarýmýzda ýsýnýrdý
büyükler küçüklerin ellerini “hoh”lardý
bazýlarý tepinerek aðlardý..

öðretmenimiz;
her sabah ilk iþ,
ellere-týrnaklara bakardý
herkesin temiz, küçük, katlanmýþ,
ama hiç kullanýlmamýþ
beyaz bir mendili vardý.
benimki bir bez parçasýydý

arkadaþlarým,
“hergün”
ya da “günaþýrý” yýkandýklarýný
ve her defasýnda deðiþtirdiklerini
iç-çamaþýrlarýný
övünerek anlatýrlardý,
iþin aslý
herkesin de benim gibi
bir kat asvabý vardý
üstelik benimki agamdan kalmýþtý
önlükleri, ponturlarý,
çoraplarý
ve hatta
pabýçlarý
büyüklerine yenisi alýndýðýnda
üstelik onlara küçük geldiðinde
bu böyleydi
her evde
bit pazarýndan giyindiðimiz yýllarda
yeniden kasýt daha yeni “alýndý”ðýydý























DÝPNOTLAR
serpiþtirmek
çöðür: dikenli maki
kürs: tozak, kuru kar yýðýný
püs: kýþlarý badem (erik, kayýsý) aðaçlarýnýn katýlaþmýþ özsuyu, akma, aðaç zamký
yasýlmak: eðilmek, boyun eðmek
pardý: torak dam saçaðý
çokarmak: ateþin üzerindeki yanacaklarý çoðalmak
zemheri: kýþýn en þiddetli zamaný
Kocakarý soðuklarý, Gökmehmet karý 26 Mart
parpýlamak: düzensiz, arada bir kanat çýrpabilmek
Süsmek: toslamak, tos yapmak, kafayla vurmak
sürü köpeði: çoban köpeði
örken: kýl sicim-ip.
mýni: pani, küçük köpek, enik.
köpeklerin sarmasý: havlamalarý,
zaðar: oldukça iri köpek anlamýnda
çitmelemek: çiftelemek
çitme hayvan tekmesi, tepme.
perem-perem: pare-pare
arayer hastalýðý: salgýn, bulaþýcý hastalýk


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.