D/evrimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Geçmişte bir nesli olmayacak hayallerle, boş vaatlerle arkasından sürükleyip perişan edip, şimdi holding patronlarının himayesinde şatafat içinde gazete dergi televizyon köşelerinde ahkam kesen zevatadır.Benzer oyuncu, komedyen tayfasını da içine katabilirsiniz.Hani Ç harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi devrimci abilerinden öğrenip de, şimdi o harfin yanına G ve H harflerini de ekleyip kahkaha satan dingille, Leninist-Marksist bir mizah dergisinde karın tokluğuna karikatür çizerken sahnelere zıplayıp, kendisine Karunluğu bahşeden insanlara böcek muamelesi yapan şebek gibi...
Hayat felsefesi, siyasi görüşü, durumu ve duruşu ne olursa olsun inandığı gibi yaşayanlar bahsimizin haricindedir. Efendi Ağzında gevelediğin devrim safsatasıyla Daha ne kadar kendini kandıracaksın? Sakallarını batırdığın şarap tasında Güya haklarını savunduğun, kaç emekçinin hakkı var acaba? Saat oniki olmuş, kalk artık Belli, geç yatmışsın, akşamdan kalmasın Kolay mı? Dün gece yine devrimci arkadaşlarınla Etiler de bir barda toplanıp Sabaha kadar dialektik yaptınız İşçiyi, emekçiyi, insan haklarını filan konuştunuz Adil paylaşımı, eşitliği savunup Bir güzel kafayı çekip, şişenin dibine vurdunuz. Kimse de kalmadı zaten Sizin gibi üç-beş devrimciden başka Oysa ne hayallerle çıkmıştınız yola... Düzeni değiştirecektiniz Yeni, adil bir dünya kuracaktınız Çok ezildiniz, çok çile çektiniz Sevinciniz kısa sürdü Bu namussuz kapitalist düzen Silindir gibi geçti üstünüzden, defterinizi dürdü. Başın da ağrıyordur senin şimdi İçkiyi fazla kaçırdın tabi Rakı, votka, cin derken, ne varsa karıştırdın Efendi İşçi, emekçi, hak, huk, gak guk diye Haybeye martaval okursun da Emekçinin anası ağlarken, açlıktan, yoksulluktan Gecenin bir yarısı senin ne işin var Hem de Grand Choreeke ile Hem de hayli kapitalist o sosyete barında? Bari bir kaç satır kitap oku da, kendine gel Ne okumak istersin Lenin mi, Marx mı, Engels mi? Onlardan öğreneceğin çok şey var daha Devrim hakkında, devrimcilik hakkında Materyalist felsefeyi, sosyalist doktrini su gibi yutmalısın Ders vermelisin soranlara Ve gömmelisin bütün kapitalistleri Kızıl kıyamet argümanlara. Eskiden megafonu bir aldın mı eline Aslan gibi kükrerdin Meydanlarda koca bir kalabalık pür dikkat seni dinlerdi Ne günlerdi ama… Her yanda kızıl bayrak Orak çekiç, pankart, flama Bir yanda Deniz Gezmiş Diğer yanda Che Guevera. ’İşçi, emekçi’ diye söze girerdin ’Yoldaşlarım, dava arkadaşlarım Eninde sonunda devrim gerçekleşecek Sosyalist düzen gelecek Bütün acılarımız bitecek’ derdin Ama ne devrim gerçekleşti Ne de sosyalist düzen geldi Her biriniz bir yana savruldunuz Kapitalist düzeni yıkacağız derken Yıkmak şöyle dursun Gelip bir güzel kucağına oturdunuz. Neyse kalk ta giyin Acaba, Lewis mi giysen, Pierre Cardin mi Yok yok en iyisi Dolce Gabbana Sanki o daha çok yakışıyor Daha bir devrimci hissettiriyor kendini sana Cepte de deve marka sigara... Senin yoldaşları da ara gelsinler Hep birlikte kahvaltı edersiniz Senin boğazdaki yalının terasında Mitinglerden, eylemlerden filan bahsedersiniz Planlar yaparsınız, emperyalizmi, kapitalizmi Egemen sultasını yıkmak adına Devrim marşını söylersiniz Sloganlar atarsınız İşçiden, emekçiden, insan haklarından yana Ve avazınız çıktığı kadar bağırırsınız Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun Amerika. Birbuçuk milyar Çin, yüzelli milyon Rusya Küba, Vietnam, Kore, Laos derken İki milyar sosyalisti koy üst üste Hiçbiri senin tırnağın etmez valla. Hani, "kominizm, elektriklendirilmiş sosyalizmdir" diyordu ya ağababan Yoksa elektriğin voltajı mı az geldi sana? "Dünyayı kızıla boyayacağız" buyurdu ya, puta tapan Ne çabuk da tükendi senin boyan Uyan oğlum uyaan Stalin’in torunları şimdi hac’da, camide Putin bile imana geldi, kuran okuyor kuran. Bu arada konuş ta, zam iste patronundan Kolay mı? perişan oluyorsun vallaha Üç kuruşa böyle çalışılır mı Hamallık yapılır mı canım Ayda kırk, elli bin dolara? Bu kadar yorgunluktan sonra Akşam yemeğini de, artık yersiniz Sheraton’ın çatısında Sosyalist, devrimci, özgürlükçü Manken ve fotomodel kızlarla Sonra da geçer bir odaya, al takke ver külah Üstte, emeğin kutsal savunucusu zat-ı aliniz Altta, kadim dava arkadaşınız, emekçi Olga… Hemen ara da yerini ayırt Malum bu kriz zamanın da Yer bulmak zor olur orda Sen zahmet etme menüyü de ben vereyim Bu kıyağımı da unutma ’68’ kızıl şarap ’İşçi’ suyuna çorba ’Emek’ karides ’Devrim’ sote ’İnsan hakları’ füme ’Dialektik’ makarna ’Materyalist’ salata ’Yoldaş’ tatlı Somon ’proloterya’... |
Meyhane köşelerinde sen ben kavgası yaparak vatanımızı kurtarmadılar.
Canlarını vatanın parçası bildiler. Gerektiğinde gövdelerini siper ettiler.
Şimdi "armut piş ağzıma düş" modunda nesil yetişiyor.
Dünya cambazlık oyunları oynarken bizler birbirimizi ayrışmaya devam edelim
O kadar derin ki şiir, günümüzü çok iyi tahlil yapabilen şairi kutlarım.