on 8
saat on sekizini doldurdu demin
ayakları yere değen reşit harflerle yazayım diyorum akşama
randevu alamıyorum güneş ten
sanırım acelesi var
ya da sözü var geceye
bilemem
keyfi kaçık bi kahvenin kulbuna
sıkı sıkıya bağlıyım
elimde kalem
parmaklarım arasında akrobasi yapıyor
artist diyorum içimden
onca mürekkebi içip nasıl da..
saat çeyreğe geliyor
sanırım acelesi var yelkovanın
ya da randevusu
akreple
külüm düşüyor üstüme
ama dumanı nerde
anlıyorum ki sönmüş
seni düşüne düşüne
sonra elma geliyor aklıma
peşinden ağaç
ayaklarım altından kaymasın diye cennet
uçmayı öğreniyorum
sonrası sorti
veyahut kamikaze
saat çeyreği geçiyor
yelkovan on yedisinde
hah şimdi on sekiz
hem de 18,18
YORUMLAR
kaybolup gidiyoruz birlikte,
her gün batımının bir akşam üstü karanlığında,
aynı anda,aynı yokluğa uzanıyor ellerimiz,
uzuyor gölgeler,
uzuyor an da olsa,
bizden ziyade çalmak istercesine zamandan...
gölgeler,
ah o gölgeler,
sadece biraz daha yaşamak için,
öldürüyorlar umutları
yokluklarıyla....e.r.sipahi
şiirinizi beğeniyle okudum,her zaman ki gibi güzeldi,yüreğinize sağlık....