- 852 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
6 TEMEL İLKE
Bu gün defterde İslamı ve Müslümanları eleştiren bir yazıya soru içerikli bir yorum yazdım, eğer teknik bir neden yoksa sanırım yazı sahibi beni yasaklı listesine almış olacak ki yorumumu sayfasında göremedim. Canı sağ olsun sorun değil. Ancak sorun olan bir şey var ki sosyal hayatta ve defterde bazı insan müsveteleri durduk yere muhafazakar milliyetçi Müslümanların sinir uçlarına dokunacak şekilde yalan ve iftira içeren iddialarda bulunmalarıdır.
Hayatta dair edindikleri ilkeleri :‘’yalancılık, iftiracılık, fitnecilik, fesatçılık, ahlaksızlık ve hainlik olan bu kesimlerin iddialarına göre! Kuran kurslarında ve dini eğitim kurumlarında erkek çocuklarına tecavüz ediliyor olmasıdır.
Asıl can sıkıcı olanı da kendine Müslümanım diyen bazı insanların da atılan bu çirkin iftiraları doğrular şekilde manyak manyak konuşmalarıdır.
Aile eğitimi dışında ilk dini eğitimimi hemen her çocuk gibi Kur’an kurslarından aldım. İlerleyen yaşlarımda ve halen birçok Kur’an kursu ile doğrudan ya da dolaylı irtibat halindeyim. Eğitmenleri olan değerli hocalarımızla birçok kez bir araya gelir çocuklarımızın ve Kur’an kursularının maddi ve manevi ihtiyaçları üzerinde durum tespitin de bulunur istişare yaparız. Naçizane elimizden geldiğince de maddi manevi katkıda bulunup bu yapıların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırız. İrtibat halinde olduğum Kur’an kurslarında bir tek çocuğumuzun istismarına dönük en küçük bir olaya tanık olmadım ve görmedim. Yaşanmış herhangi bir tecavüz olayını da duymadım. Kaldı ki. Tek amaçları İslama hizmet etmek olan hocalarımız yani eğitmenlerimizin hemen hepsi evli çoluk çocuk sahibi son derece onurlu imanlı ve tertemiz insanlardır.
Şimdi asıl öğrenmek istediğim şey şu! Naçizane bizler yıllardır bu Kur’an kursları ile bir şekilde irtibat halindeyken ve her hangi bir çirkinliğe rastlamamış ve olaylarla ilgili her hangi bir bilgimiz yokken. Şu bahsedilen tecavüz vakalarına nasıl oluyor da yolu Caminin önünden geçmeyen Kur’an kurslarıyla iş olmayıp dini eğitim kurumlarıyla her hangi bir bağı bulunmayan insanlar görüyor ve o kurumların içerisinde neler olduğunu bizden daha iyi biliyorlar gerçekten aklım almıyor. Üstelik bu iddiada bulunanların önemli bir özelliğinin de edep haya bilmeyip kendi özel hayatlarında sınırsız zina edip cenabet gezen insanlar olmasıdır!! Çok ilginç değil mi?’’
Naçizane düşüncem ve tavsiyem yüce İslam dinine ve Müslümanlara dönük yalan ve iftira içeren kışkırtıcı sözlerden uzak durulmasıdır. Çünkü İslam dinin en önemli emir ve öğretilerinin başında kâfirlerle mücadele gelir.
Serhat BİNGÖL.08.09.2019
YORUMLAR
Merhaba kıymetli hocam
Dinin izzetine sahip çıkmak yolunda gösterdiğiniz gayret takdire şâyan hiç kuşkusuz
İsmiyle müsemma bin göle bedel bir gölsünüz siz
Ve karakteriniz sınır boylarının müdafii kılmakta sizi
Kuşkusuz sınır boyu demek illaki toprak parçası bağlamında değil
Her konuda sınırları belirlemek mümkün
Ne var ki, teorik düzlemde hiçte yanlış bulmadığım değerlendirmeniz somut bir şahsa dönük aldığımda yanıltıcı gelmekte bana
Yazar benim de tasvip etmediğim ve kendisine anımsatma gereği duyduğum biçimde toplumsal ve tarihsel olanla dinsel olanı önemli ölçüde karıştırmış görünmekte
Ancak yazısında yer verdiği bazı cümlelerde ise adaletsizlikle ve zalimlikle mücadelenin asıl dindarlık olacağı ve dahi olması gerektiği üzerinde duruyor ki, lafzı kastini aşmak tabir ettiğimiz cümlelerde karşıma çıkmakta bölümler halinde
Hiç şüphesiz bazı cümlelerde ölçüyü kaçmış görmedim değil
Nihayet sevgili hocam İslamın gerek düşünsel gerek tatbiki düzlemde tarihin en büyük inkılabı ve inkişafına verdiği hudutsuz imkânı düşünüyorum da; bunu sağlayan asıl husus zulüm ve zalimlerle mücadeledir
Hacda şeytan taşlama dahi simgesel düzlemde ibadettir hani
Yoksa asli olan her türlü emperyalizmin ve siyonizmin lanetlenmesidir
Buna göre asıl kâfirlik fertlerin bireysel din tasavvurundaki negatif inançsal ve düşünsel ögeler değil
Vatikan, İsrail, Mason ve siyonist teşkilatlar, Opus Dei, İllüminati,Amerika, Çin, vs. etrafında şekillendiği o kadar açık ki
Nihayet sayın hocam
Çalışmalarınızda başarılar dilerim
Saygı ve selamlarımla...
Serhat BİNGÖL
Kısacası şahsın derdi istismar edilen çocuklar değil.
Özel nedenlerim ve yoğun uğraşlarımdan dolayı deftere girme fırsatım olmadı dolayısıyla yorumunuza hemen cevap yazmadım.
Geç kalmışlığımın özrüyle sevgi ve saygılarımı sunarım.
Serhat bey
"Mevlana'nın bir sözü var; 'Gözlerini parmaklarınla kapat, dünyada hiçbir şeyi görmezsin. Sen görmüyorsun diye bu alem yok değildir.
sizin görmemiş olmanız son bir kaç yıldır sistematik olarak yurtlardaki çocuk tecavüzlerini yok etmez ki. Yok farz edince onca can kurtulacaksa yok farzedelim.
o insanların zinalarından nasıl emin oldunuz bilmiyorum ama işte insanlar çocuklarını emanet ediyor herif günlerce tecavüz etmiş çocuklara tek sorumlu 1 kişi deyip 1 kişiyi tutukluyorlar, adana da koca yurt yandı onca sabi öldü kaç kişi tutuklandı?
giresun alucrada 13 çocuk tecavüzü
istanbulda bilmem kim yurdunda tecavüz olayı
hepsi mi iftira hepsi mi uydurma
bilmem ne tarikatının torununun tahta çıkışını gördük 2 yıl önce şatafat dehşetti hangi alınteriyle bunu yaptılar keza bindikleri arabalar ben ömrümce çalışsam alamam
ateş olmayan yerden duman çıkmaz
kusura bakmayın sizinle aynı fikirde değilim zira müslüman elinden belinden dilinden emin olunana denilir.
selam ve saygı sunuyorum
Serhat BİNGÖL
Özel nedenlerim ve yoğun uğraşlarımdan dolayı deftere girme fırsatım olmadı dolayısıyla yorumunuza hemen cevap yazmadım.
Geç kalmışlığımın özrüyle sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sevgili Serhat.
Öncelikle oldukça uzun bir aradan sonra seni yine buralarda görmüş olmaktan duyduğu mutluluğu dile getireyim. Hoş geldin.
Evet, her ne kadar bir paylaşımın olmasa da siteyi ve sitede yazılanları takip ettiğin belli oluyor.
İlginçtir ki ben dört bölümlük bir yazı yazıyorum, yazının tek bir satırında bile Atatürk'e karşı tek bir kelime yok, tam tersine her satırı ile onun '' Ya İstiklal, Ya Ölüm '' anlayışını anlatmaya çalışmışım ama saldırıya uğruyorum. Küfürler ediliyor, ailemle ilgili yalanlar ve iftiralar havada uçuşuyor, yazdığım yazı ile asla alakası olmayan direkt şahsıma yönelik bir sürü iftira, yazıya yorum olarak yazılıyor. Mesela benim bir yerlerden 3500- 4000 Tl para aldığım, aldığım paranın karşılığı olarak da kalemimi sattığımdan tut da 1983 doğumlu bir kızım olduğu ve bu kızımın bir gün evin kapısına '' baba ne olur biraz da bizimle ilgilen '' Diye yazdığına kadar...Evet bunlar başlığı '' Mustafa Kemal Farkı '' olan bir yazıya yazılan yorumların sadece bir ikisi...
Bu çok çok duyarlı ve bana devamlı '' Burası edebiyat sitesi, senin ders verdiğin bir okul değil, senin tarih derslerine ihtiyacımız yok'' Diyen, sitede biraz dini nitelikli bir yazı yazdığımda '' o yazıyı yazarken başında takke mi vardı?'' Diye soran vatandaşlar dine imana saldırılar yapılınca, açık açık ateizmin propagandaları yapılınca sus pus oluyorlar nedense. Ortalıkta görünmüyorlar. '' Burası bir edebiyat sitesi. Şu yazdıklarınızın edebiyatla ne alakası var?'' diye sormuyorlar. Bana ''Sen yazma '' Diyenler bunlara '' Sen yazma'' demiyorlar.
Beni resmen cep telefonumdan arayarak tehdit edenler bu bahsettiğin tiplere kör ve sağır. Dahası destekçi...
Ve işin en kötü tarafı: Site yönetimi de sitedeki bu kokuşmuşluğa, bu siteyi dingonun ahırı sananlara karşı sessiz...
Velhasılıkelam söylüyorum tesiri yok, susuyorum gönlüm razı değil...
Selam ve sevgilerimle.
Bedri Tokul
Kast ettiği "vatandaş" benim.
Sözümdeyim. Aynı görüşteyim.
Şimdilik susma hakkımı kullanıyorum
Ama Sami hocam da bilir ki ; en şiddetli fırtına sakin havadan sonra gelir.
Şöyle oldu.Böyle oldu. Teferruata girmiyorum.
Bilgin olsun.
Severim seni
Öperim gözlerinden...
Serhat BİNGÖL
Özel nedenlerim ve yoğun uğraşlarım nedeniyle birkaç aydır deftere düzenli girme şansım olmadı. Kısa aralıkla girebildiğim zamanlarda da denk geldiğim yorum ve yazılardan defterde neler olup bittiğini anlamak çokta zor olmadı.
Benim anlamakta zorlandığım şey Atatürk sevgisini ve saygısını ölçen bir cihaz icat edildi de bizim mi haberimiz yok?!’’
Bu yazıyı yazmama neden olan yazar islama ve Müslümanlara dönük iğrenç iftiraları Atatürk’ün manevi şahsiyeti üzerinden atarken ve bu iğrenç iftiraları sıralarken araya da sinsice Atatürk’ü serpiştirmesine ses çıkarmayanlar sizin Atatürkçülüğünüzü mü sorguluyorlar?!’’ Çok ilginç!
Geç kalmışlığımın özrüyle yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Kim ne derse desin kim neyi iddia ederse etsin...
Gideceği yer toprak,geleceği yer camii,konacağı yer imamın önüdür.
Çıkacağı huzur,vereceği hesap bellidir
Vel hasıl-ı kelam...:)
Serhat BİNGÖL
Özel nedenlerim ve yoğun uğraşlarımdan dolayı deftere girme fırsatım olmadı dolayısıyla yorumunuza hemen cevap yazmadım.
Geç kalmışlığımın özrüyle sevgi ve saygılarımı sunarım.
Küfre kızmıyorum artık Serhat abi. Boşuna yaratmış olamaz Allah küfrü. Çünkü anlıyorum ki küfür benim imanımı kuvvetlendirmek için var.
Serhat BİNGÖL
Aynen öyle onların küfür ve iftiraları bizlerin ancak imanını güçlendirir. Ama tabi ki onlarında sonunu hazırlar.
Özel nedenlerim ve yoğun uğraşlarımdan dolayı deftere girme fırsatım olmadı dolayısıyla yorumunuza hemen cevap yazmadım.
Geç kalmışlığımın özrüyle sevgi ve saygılarımı sunarım.
Naçizane düşüncem ve tavsiyem yüce İslam dinine ve Müslümanlara dönük yalan ve iftira içeren kışkırtıcı sözlerden uzak durulmasıdır. Çünkü İslam dinin en önemli emir ve öğretilerinin başında kâfirlerle mücadele gelir.
Teşekkür ve takdirlerimle, değerli Serhat Bey.
Sag duyunuz eşsiz bir paylaşımla taçlanmış.
Saygılar, selamlar, efendim.
Serhat BİNGÖL
Özel nedenlerim ve yoğun uğraşlarımdan dolayı deftere girme fırsatım olmadı dolayısıyla yorumunuza hemen cevap yazmadım.
Geç kalmışlığımın özrüyle sevgi ve saygılarımı sunarım.