Neva Yayınları

Gazalî, telifleri zengin ve çok yönlü içeriğiyle İslam kütüphanelerini süsleyen büyük Müslüman müelliflerdendir. Doğulu ve Batılı araştırmacılar Gazâlî’nin geride bıraktığı mirasına büyük ilgi göstermişler, uzun süredir bu mirasın incelenip araştırılmasına yoğunlaşmışlar; yüzlerce kitap, onlarca akademik tez ve araştırmayla temsil edilen üzerinde yapılmış birçok araştırm..»»

Sarı Gagalı'nın babası çok çalışıyordu. Her sabah yemek bulmak için yuvadan uzaklara uçuyor, geç saatlerde yuvaya dönüyordu. Yine günlerden bir gün, babası yiyecek bir şeyler aramak için sabah erkenden yuvadan uçup gitti. Ve tam o sırada otobandan geçen araba ona çarptı. Çok kötü yaralandı. Birkaç gün sonra da öldü. Babasının ölümüyle sarı gagalı ve annesi yalnız kaldılar... (Arka Kapak Yazısın..»»

Sarı Gagalı'nın babası çok çalışıyordu. Her sabah yemek bulmak için yuvadan uzaklara uçuyor, geç saatlerde yuvaya dönüyordu. Yine günlerden bir gün, babası yiyecek bir şeyler aramak için sabah erkenden yuvadan uçup gitti. Ve tam o sırada otobandan geçen araba ona çarptı. Çok kötü yaralandı. Birkaç gün sonra da öldü. Babasının ölümüyle sarı gagalı ve annesi yalnız kaldılar...»»

Büyükbabam, bazen eline ağaç makası alıp ağacın dallarını buduyordu. Zavallı ağaca acıyordum. Büyükbabama, "Ağacın canı yanıyor dede!" desem de, dediklerime pek aldırış etmiyor; "Bazen acılar faydalıdır." diye cevap veriyordu. "Eğer şimdi bu acıya katlanmazsa, güçlü kuvvetli bir ağaç olamaz. Hem bu şekilde meyveleri de lezzetli olur. Üstelik ben sadece fazla dallarını kesiyorum ki, asıl dalları ..»»

Büyükbabam, bazen eline ağaç makası alıp ağacın dallarını buduyordu. Zavallı ağaca acıyordum. Büyükbabama, "Ağacın canı yanıyor dede!" desem de, dediklerime pek aldırış etmiyor; "Bazen acılar faydalıdır." diye cevap veriyordu. "Eğer şimdi bu acıya katlanmazsa, güçlü kuvvetli bir ağaç olamaz. Hem bu şekilde meyveleri de lezzetli olur. Üstelik ben sadece fazla dallarını kesiyorum ki, asıl dalları da..»»

Şu uçsuz bucaksız yeryüzünde öyle bir yer vardı ki, kimsenin oradan haberi bile yoktu. Uzaklarda, okyanusun tam ortasında küçük bir adaydı burası. Bu küçük ada, Allah'ın bir avuç toprağıydı sadece. Ortasında yüksek bir tepe vardı. Uzaktan bakılınca aynen toprak bir kubbeye benziyordu. Ama yakından tamamen kuru, küçücük bir adacıktan başka bir şey değildi. Bu adada ne ot bitiyor, ne de herhangi b..»»

Şu uçsuz bucaksız yeryüzünde öyle bir yer vardı ki, kimsenin oradan haberi bile yoktu. Uzaklarda, okyanusun tam ortasında küçük bir adaydı burası. Bu küçük ada, Allahın bir avuç toprağıydı sadece. Ortasında yüksek bir tepe vardı. Uzaktan bakılınca aynen toprak bir kubbeye benziyordu. Ama yakından tamamen kuru, küçücük bir adacıktan başka bir şey değildi. Bu adada ne ot bitiyor, ne de herhangi bir ..»»

Bu çalışma içeriğine yönelik bir usul metodoloji kitabı değil fiziki çerçeveye yönelik yöntem ve teknikleri konu almaktadır. İçeriğe dair usul- metodik alt yapıyı kişinin kendi çabasıyla sağlanması veya danışman(lar)ı tarafından kazandırılması lüzumu vardır. Şunu söylemek istiyoruz, bu çalışmamızda bir hadisin kaynağının  nerede bulunacağı herhangi bir kavram sözlüklere asniklopedilere bakılacağı ..»»

Dağların, nehirlerin ayıramadığı aileleri sınırlar nasıl ayırır? Dramlar yaşanmaz mı? İşte, sınırların böldüğü iki ayrı/komşu ülkede yıllarca özlemle yaşamış aynı ailenin kavuşma öyküsü, ayrılma hüznü ve yeniden kavuşma umudunun şiirsel ifadesi. Hikâyemiz bizi, gecenin hüznünde ay ışığındaki umudu göstermek için kentin beton yığınlarından ve eşya çıkmazlarından alıp doğanın kucağına götürüyor. Bir..»»