16. yüzyılın başlarından itibaren denizlerde önemli bir güç haline gelen Osmanlı Devleti’nin merkezi tersanesi ve deniz üssü İstanbul’daki Tersane-i Amire idi. Gemi inşa gözleri, mahzenleri, karhaneleri, zindan ve idari binaları ile bu kurum, Akdeniz ülkelerindeki tersanelerin en büyüklerinden biriydi ve 16. ve 17. yüzyıllardaki tek rakibi Venedik tersanesi ile benzerlik arz ediyordu.
Tersane-i..»»
Irak’ta Osmanlı İdaresi, Bağdat, Basra ve Musul’dan oluşan Irak vilayetlerindeki Osmanlı idaresini ve “Abdülhamid rejimi”nin bu vilayetlere yönelik politikasını mercek altına alıyor. İdari ve siyasi konuların yanı sıra bölgedeki sosyo-ekonomik ve dini gelişmeleri de incelemeye dahil ederek, on dokuzuncu ve erken yirminci yüzyıl Osmanlı Irak’ını şekillendiren etkenlere bütüncül bir bakış sunuyor.
..»»
Hilafetin doğu bölgesinde siyah sancakların dalgalanmaya başlaması Emevî Devleti için sonun başlangıcıydı.
Otuz yılı aşkın süren gizli yapılanma döneminin ardından Horasan’dan başlayan isyan hareketinin Suriye’ye ulaşmasıyla hilafet Emevî hanedanından Abbâsî hanedanına geçti.
Ancak bu hareketin muharrik gücü neydi? Bu bir Arap ihtilâli mi yoksa mevâlî isyanı mıydı? Şiî gruplar ne derece teşk..»»
Üniversitelerin yönetimi tüm ülkelerde en çetin ve temel konuların başında gelir. Üniversitelerin karmaşık örgütsel yapılarının ve temel amaçlarının değişerek her geçen gün farklı boyutlar kazandığı günümüzde, kurumun yönetimine ilişkin fikirler ve araştırmalar da gelişim halindedir. Bölüm ve fakülte idaresinden bütçe sorunlarına, mütevelli heyeti konularından öğrenci ve öğretim üyesi meselelerine..»»
Bir tarafta sağlam ve derin kökleri olan ve böylece dünyada bir var olma noktası merkezi bulunan diğer tarafta açık ufuk perspektifiyle dünyaya bakan ve yeni imkanlara kapı aralayan bir özne olmak mümkün müdür Bu soru elinizdeki çalışmanın temel sorunsallarından birini oluşturuyor.
Bir yanda dünyayla entegre olmak ve modernleşmek adına kendi varlığına sırtını dönmek öte yanda kendi olmak adına he..»»
Michael Peterson,William Hasker,Bruce Reichenbach,David Basinger
Küre Yayınları
Modernliğin dini toplumsal hayattan tamamen dışlamaya yönelik tavrı, akıl savunucularıyla ilahiyat uzmanlarını birçok konuda karşı karşıya getirdi. Akıl savunucuları, dinlerin temel ilkelerine yönelik şiddetli saldırılarda bulunurlarken, ilahiyatçılar zaman zaman kendi geleneklerinden sapma göstermek suretiyle dogmaları akıl ile izah etmeye çalıştılar. Özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinde bu tart..»»
Modernliğin dini toplumsal hayattan tamamen dışlamaya yönelik tavrı, akıl savunucularıyla ilahiyat uzmanlarını birçok konuda karşı karşıya getirdi. Akıl savunucuları, dinlerin temel ilkelerine yönelik şiddetli saldırılarda bulunurlarken, ilahiyatçılar zaman zaman kendi geleneklerinden sapma göstermek suretiyle dogmaları akıl ile izah etmeye çalıştılar. &..»»
Mabetsiz yaşamak mümkün olabilir, fakat dinsiz, yani bütün zevk ve acısı, heyecan ve memnunluğu, incelik ve kabalığı ile “olağan hayat” düzeyinin üstündeki Yüksek Kademelerle temas kurmanın ve onlara doğru gelişmenin sistemli çalışması içinde olmaksızın yaşamak mümkün değildir. Modern dünyanın dinsiz yaşama deneyimi başarısız oldu. Bir kez bunu kavradık mı “Modernlik-Sonrası” görevlerimizin neler ..»»
İlk bakışta hiçbir şey insan davranışının formalitelerinden daha önemsiz görünmez, fakat yine de insanların daha fazla önem verdiği başka bir şey yoktur… Bu sebeple toplumsal ve siyasi sistemlerin görgü kuralları üzerindeki etkisi, ciddi bir araştırmayı gerektirmektedir.
- Alexis de Tocqueville (1805-1859)
Alafranga… Otuz-kırk seneden beri bu kelimenin ziyaret etmediği ağız mı kalmıştır? Her..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.