sen sevemezsin
aşkın kirli yüzünü
sen yüzemezsin
yosun tutmuş kıyıda
bu limanın
son gemisi değilsin batan
sen kızgın güneşi avuçlayamazsın
duramazsın esen yelde
ki
fırtınalara direnesin
yağmur damlası olamadın
ki
kar tanesi olasın
yüzünü aşka her döndüğünde
aşkın kirli yüzüsün


bileklerinde hep yosun kokusu
vardığın her limanda batacak ilk gemi
avuçlarında kızgın güneş yarası
esen her yelde deli fırtınalar yıkacak
her yağmur damlası bir kar fırtınası
iflah olmaz lanetisin aşkın



bilemezdi
ki
o küçücük kadın
koca yüreğiyle
dünyaya meydan okurken
tek bir yüreğe tutulacağını
fırtınalara karşı direnirken
yağmur damlalarına yenileceğini
aşkın kirli yüzene kanacağını


son kürek çekişimdi
bir çift mayın tarlasına kuşanıp
dipsiz okyanuslara dalışımın
son kürek çekişimdi
lal zamanlara kuşanıp
dipsiz sancılara dalışımın
son kürek çekişimdi
mahsum yürek dehlizine kuşanıp
dibe dalışımın
yıkacağım zülmün duvarlarını
enkazların arasından
biraz yıkık
biraz dökük
ama olsun sararım yaralarımı
sararım usulca
aşkın kirli yüzüne inat


yalanım yok
hesap kitap yapmadım
kandım gülüşüne
renginde hayatın
kandım kanadım
yalanım yok
güzel çirkin ayırmadım
kandım sözüne
kandım kanadım
yalanım yok
renklere bölmedim hayatı
kandım gözlerine
kandım kanadım
ne kanışım olursun aldandığım
ne bakışım olursun renginde solduğum
sonsuzlukta bir hiç
her kanışımda
her bakışımda
aşkımı gerip çarmıha
fersah fersah düşüp uzağına
giderim gayrı
aşkın kirli yüzüsün


varlığı bir yalandı kandığım
kana kana içip doyduğum
yokluğu ne kadar gerçek olabilir
ki
zati kandı kanayacak kadar
aşkın kirli yüzüne...z.z.i.

Zerin Zelal İnal...