0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
565
Okunma
Bu nasıl yara bilemedim
gül yüzünü dönmüyor
ay sitemkar bana
ömrüm kanıyor
Özlemim kıyamette yankılanır
toprak bağrında suya hasretim
mahşer girdi cehennemle arama
cehennem ki şahit olmasın sevdama
Bu nasıl yara bilemedim
beni bir meçhule sürüyor
gülüm derim sürgün diyor
giderim yol bitmek bilmiyor
Bir cennet ki cehennemle imtihan eder
dönülmeze vurur beni hasretin diliyle
karanlık basar gençliğimin baharında
gönülden gönüle iz sürerim yiğitçe
Bu nasıl yara bilemedim
sevdikçe yangınım hoş gelir
yandıkça sevesim gelir
yigit gönlünde aşk böyledir
Gönül hasreti yorgan yapmış uyuyor
asi gül yandıkça küllenip uslanmıyor
dönerim semada gök kubbe ağlıyor
hasret nakşedilmiş gönül yanıyor
Her düşümde büyüttüğüm sensin
her sevdada vurulan ben oluyorum
yokluğum senle anlam kazanıyor
sen dedikçe sır gibi sen oluyorum
Bu nasıl yara bilemedim
bağlanmışım yara içinde
gidilmez dönülmez
öldükçe diriliyorum