6
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1220
Okunma

seher yelim!
yoksan neyler bu gönül sen?
yalnızlığım ki
sensizliğimle sesteş
bulutların arasından süzülen
güneşi gördüğüm her an
günebakan çiçeğim
alacakaranlığı delip geçen
tan kızılım!
varlığın ufukta bir pırıltı
bir gönül ki
şafaktan akşama demini alır
salınım yapar da ufuktan ufuğa
demirler çalkantılı bir rıhtıma
yokluğun karanlıklarla eş basınçlı
sarar bulutlar gam yüklü
olman ki
hangi sıcaklığı duyurur?
kromosferden yayılan,
cehennemi bir yalnızlık olmaman
ferman okumaz mı ruha?
bir kıronun güncesi makamında
neden ferin solgun şimdi?
oysa
öyle bir albeni sende
hele bak bir şu geldiğim hâle
korona ki
bir güneş katmanı temsili belki
tüm ihtişamıyla hale hale kuşatır benliği
korodur tüm gönüller faslı şahane
varlığının gül bahçesi kıldığı bir hane
yokluğunda ise ancak bir virane
tüy diker yalnızlığıma bir gül bahçesi
hangi tarife sığar bu can?
mor ötesi ne ki yanında?
betim benzim atar da yokluğunda
bir enzim kaldırır mı bu yükü?
hangi aydınlık nece?
dudağımda alevlenen
kızıl ötesi hükmünde bir hece
öyle ki
evrende acep
evrende acep var mı?
senden öte yakınlık
yaradan rabbimden gayrı
bu tahayyülün serde.
L.T.
5.0
100% (17)