Ben!
Gittiğin
Gün tanıştım
Gecenin öteki yüzüyle.

Gidişinin ardından
Neler öğrenmiyor ki insan!

Bizi hep
Gecenin rengi
Mavi diye kandırmışlar
Umuda yelken açtığımda öğrendim.

Bir yüzü mavi gözükse de!
Diğer yüzü
Hep siyahmış
Günahları örttüğünü
Siyah olduğunda öğrendim.

Gün geceye yüzünü döndüğünde
Ne aklıma geliyor
Sensiz gecen mevsimler
Ne de sitemim oluyor
Soğuk kış gecelerine

Farkında olmadan

Ben beşinci mevsim
Hazanda kalmışım dün gibi
Yokluğuna üşüyüp
Sensizliğime beyaz gelinlik giydirip
Aşk kesiği
Dudaklarından öptüğümde öğrendim.

Yadırgamıyorum artık
Yadırgayamıyorum inan!
Söylediğin kadar zor değilmiş

O kadar alıştım ki?
Bıraktıklarınla yaşamaya.

......Kabullenmeyi
Kabullenirken !

Aynada ki yüzüm gibi
Korkularımla yüzleşmeyi de
Öğrendim
Öğrendim de?

Bir tek!

Şimdiki zamanı gösterir
Gidişini unutturur diye
Ne takvim yapraklarını yırtabiliyorum
Ne de o çok sevdiğin
Duvar saatini kurabiliyorum.

Gerçi
Firari aklımdan çıktığı da yok ki?
Ocak’tan önce gelen ay
Çarşamba’dan sonra gelen gün
Gecenin ilk saatleriydi
Vedasız gidişinin ardından
Sessizliğe bürünen bu ev

Ve!
Kapı önünde ki
Akşamsefaları
Köşe başındaki iğde ağacı
Eskisi gibi kokmuyor artık
Gerçi komşular kokuyor diyorlar ama?
Bir inanabilsem keşke.

Sen!
İster ihtiyarlık de
Ya da tutkularının esiri olmuş
Yarı deli
Âşık de!

Ne söylersen söyle
Değiştiremezsin
Sabah ayazında yüzümüze vuran
Meltem rüzgârları gibi gerçek.

Gecenin karanlık yüzünde!
İki yastıklı
bir yatakta
Günahkâr bedenlerin
Ne suçlusu
Ne de şahidi oluyor.

Dört suskun duvarın

Bir de!
Konuşamayan
Bir çift
Siyah gözün
Gözlerimde ki! Görüntüsünü
Tutsak edebilseydim keşke.

O zaman
İşte o zaman
yüreğimde ki sevdanın
Nerede başlayıp
Nerede bittiğini görürdün

Vurgun yemiş sol yanımda.

Her defasında
Yalnızlığıma ortak aradım
Ararken dost edindim
Kimlerle yarenlik etmedim ki!
Hepsini birer ikişer
misafir ettim
Gün gecenin koynuna girmeye başladığında.


Ne yalan söyleyeyim
Aklıma gelmezdi
Günahların gizlendiği
Geceye mahkûm olacağıma.

Unutmanın
Unutulmanın
Unutulmuşluğun
Ne demek olduğunu
Sokaklarda tek başına ıslanmanın
Pazar sabahlarının
Sessizliğe büründüğünü
Sen nereden bileceksin ki!

Sahi sizin oralarda
Pazar sabahları nasıl oluyor?
Simitçi geçiyor mu kapıdan
Çocuklar Sokak aralarında
Çelik çomak oynuyor mu?

Sizin oralarını bilmem ama!

......Seninle birlikte

Buralarda da
Gittiğin gün başladı
Göçler

Benim gibi sende
Bekleme artık
Ne göçmen kuşlar dönecek
Ne de çatı arasına yuva yapan
Sığırcıklar..

Ben!
Gittiğin
Gün tanışmıştım
Gecenin öteki yüzüyle.

Ya sen!...