Düşlerimdeydin
Mavi gözlerin
Natürmort tablo gibi
Bir o kadar da canlı
Gökyüzüne asılı
Sen benim "Mona lisa"m
Bir fırça darbesiyle
Açardın
Baktıkça doyamazdım
Atardı kalbim heyecanla
Senin için

Irmaklar vardı çağıldayan
Ulu şelaleler
Aktıkça
Boşaldıkça yeryüzüne
Yüzlerimize bir esinti
Çarpardı serin serin
Hissedince varlığını
Ben "düşünen adam" olurdum
Sen düşlenen kadın
Yüreğimdeki meltemler
Güzel günlere eserdi
Senin için

Yağmur yağardı
Üstümüze
Gökkuşağı çıkardı
Rengarenk
Altından geçer
"Singin in the rain"’i söyler
Sen ginger
Ben fred olurduk
Elimizi uzatır
Gökkuşağından renkleri
Yakalardık
Senin için

Müzik kokardı
Yağmurun ardından
Açan çiçeklerde
Bir flüt sesinde
"Ilgaz anadolunun"
En yücesiyken
Bir keman sesinde
"Dört mevsim"
Çicekler açardı
Herbirinden toplardık
Senin için

Açardık kitapları
Kütüphaler doluydu
Romantizmi
En başa koyardık
Okurduk
"Mai ve siyah"
"Kızıl ile kara"
Herbiri
Aşkı yazardı
İki kişilik sevdalarda
Görürdük birbirimizi
Dünyada bütün aşıklar
Birdenbire biz olurduk
Sayfalar açardık
Senin için

Yarınlar önümüzdeydi
Yaşadıklarımız arkamızda
Oturur "back to the future"
İzlerdik
Sıkıntılı bir geçmişe
Pırıl pırıl
Bir gelecek hazırlardık
Yazardık aklımıza gelenleri
Dökerdik satırlara içimizdekileri
Şiir dolardı saçların
Yazardım şiirleri yalnız
Senin için