gelmeyin artık üzerime


grapon kokan çiçekleriniz
pembe çerçeveli gözlükleriniz
yüzdüremediğiniz kağıttan gemileriniz
rüzgarı bile olmayan ipsiz uçurtmalarınız sizin olsun



aynalara yansıtamadığınız yüzünüz
yüzünüzden düşüremediğiniz maskeleriniz
adam olacak yaşı geçmenize rağmen
hala tanışıp dertleşemediğiniz ta kendiniz de sizin olsun



büyük bir aşkla göğe açamadığınız avuçlarınız
“dostum” bile diyemeyen dilleriniz
sımsıkı sarılamayan kollarınız
bir defa da olsa akıtamadığınız gözyaşlarınız sizin olsun



sizin olsun
adını bile bilmediğiniz şiirleriniz
yağmurlara küs şehirleriniz
mehtaptan yoksun geceleriniz
ve kimliksiz nice duygusuz sevişmeleriniz



bakmayın öyle aval aval yüzüme

siz en iyisi mi
alın götürün

yerlere paspas ettiğiniz onurunuzu
koltuklara yapışan kaba kıçlarınızı
paranın altını
masumiyetin üstünü çizen şerefsizliğinizi




dedim ya
gelmeyin artık üzerime


hala baka biliyorken aynaya
bakıp ta kendimi görebiliyorken
bana ilişmeyin

beni bana bırakın


hazır çalıyorken Sezenden "masum değiliz"
insan(sız)lığınızla bir dans daha edin en iyisi siz...







ilhanaşıcıocakikibinonaltı