yorulmadık mı dostlar teşekkürden taktirden
samimi bir söz duymak istiyoruz değil mi
gönlümüz mü riyakar fikrimiz mi kör topal
lafı gediğe koymak istiyoruz değil mi

ne fark eder bey paşa fakir zengin ukala
cahil görür aynaya kim baksa da pekala
kalem ne için kitap gelmiyorsa şaküle
emire posta koymak istiyoruz değil mi

sükuttayız görsek de liyakatsiz işleri
sıkıya geldiğinde kırıp da kirişleri
kaçmaktan usanç geldi, kıra kıra dişleri
meydanda yumruk saymak istiyoruz değil mi

terörist, derin devlet çakmış vatana perçin
makam fahişesine yalakalık ne için
köroğlu dadaloğlu pir sultan hatrı için
biz şarhoşluktan aymak istiyoruz değil mi

şairiz kim ne desin arifiz kim ne etsin
kimsesiz gariplere kim yol açıp da gitsin
bizlere, kim kahretmek istiyorsa kahretsin
başşehire baş koymak istiyoruz değil mi

yasamanın yargının yürütmenin medyanın
hak hukuk dinlemeyen tarihin coğrafyanın
alemi bölüp bölüp yiyen doymaz dombayın
başından bardak oymak istiyoruz değil mi

söyleyin ey millet kan gözyaşı yakın mı
bu zulmün göreceği son mahşere akın mı
bir tas ayran bir baş soğan kabirde çıkın mı
acız, oruçla doymak istiyoruz değil mi

dünyeviyim yol bitti deniz kurudu dostlar
güneşi çoktan boğdu karadan kara postlar
kıyameti beklerken öleli hakperestler
biz de yaşamdan çaymak istiyoruz değil mi